Global kriz önce Türkiye`yi vurur

TÜSİAD, uluslararasıfinansal piyasalarda başlayan dalganın reel ekonomiyi tehdit etme noktasına geldiğini belirtti

Bigpara Haber
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), uluslararası  finansal piyasalarda başlayan dalganın reel ekonomiyi tehdit etme noktasına geldiğini belirterek 2008 için yeni bir reform hamlesi başlatılmasını istedi.

REFERANS GAZETESİ
 
Ekonomide büyümenin yavaşladığı, cari açığın arttığı, enflasyonun hız kazandığı bir tabloyla küresel dalgaya girildiğini belirten TÜSİAD, Finansal piyasalardaki rahatsızlığın reel piyasalara ve yatırım fonlarına sıçraması durumunda en başta etkilenecek ülkeler arasında Türkiye gelmektedir açıklamasını yaptı.

TÜSİAD, İstanbul`da dün düzenlediği Kurumsal Risk Yönetimi ve 2008 Yılı Öngörüleri seminerinde Kurumsal Risk Yönetimi Raporu`nu açıkladı. Seminerin açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Şirket İşleri Komisyonu Başkanı Ali Kibar, 2008`de ekonomik göstergelerdeki bozulmanın yanı sıra uluslararası piyasalardaki koşulların da değiştiğini ifade etti.

Dünya ekonomisinin gelişmekte olan ekonomilerin yüksek performans göstermesine elverişli olmadığını vurgulayan Kibar, Uluslararası finansal piyasalarda başlayan dalga, reel ekonomiyi de tehdit etme noktasına gelmiştir. Bu sebeple risklerin ve daha önemlisi risk algılamasının arttığı, artacağı bir döneme girmiş bulunuyoruz diye konuştu.

Sinyaller olumlu değil


TÜSİAD Kurumsal Risk Yönetimi Raporu`nu açıklayan TÜSİAD Risk Yönetimi Çalışma Grubu Başkanı ve Sabancı Holding Risk Yönetimi Direktörü Tamer Saka ise 2008 yılında ekonominin en başta gelen kaygılardan biri olduğunu ifade ederek yeni ekonomik düzenin gerekliliklerini klasik ekonomi yönetimleri ile karşılamanın mümkün olmadığına dikkat çekti.

Saka, sözlerine şöyle devam etti: 2008`de Amerika başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin finansal piyasalarından kaynaklanan sıkıntının, global talebin yavaşlaması ve likiditenin daralması ile dünya ekonomisini olumsuz etkilemesi kaçınılmaz görülmektedir. Bu gelişmeler Türkiye`yi de yakından ilgilendiriyor. 2007 yılı sonu itibariyle ekonomiden gelen sinyaller çok olumlu değil. Büyüme hızımız önemli ölçüde yavaşladı, enflasyon hız kazandı, işsizlik oranı artmaya başladı, kamu maliyesinde disiplin zedelendi, cari açık sorunu büyüyerek devam etti. Yaklaşan küresel dalgaya, bu tabloyla giriyoruz.

Global risk iştahının daha fazla düşmesinin, portföy hareketlerini, borçlanma olanaklarını ve doğrudan yabancı sermaye akımlarını olumsuz etkileyebileceğini anlatan Saka, petrol, enerji ve gıda fiyatlarında yükselişin sürmesinin enflasyonu yükselteceğini, faiz indirimlerini yavaşlatacağını ve iç talebi olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Saka, Finansal piyasalardaki rahatsızlığın reel piyasalara ve yatırım fonlarına sıçraması durumunda en başta etkilenecek ülkeler arasında Türkiye bulunuyor. Yüksek cari açık nedeniyle Türkiye ekonomisi duyarlı hale geldi. Global talepteki yavaşlama dış ticaret açığını hem miktar hem de değer olarak olumsuz etkileyecek dedi.
 
AB ile ilişkiler önemli

AB ile ilişkilere her zamankinden çok daha sıkı bir şekilde önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Saka, İçeriden ve dışarıdan gelen baskıları aşabilmek için ekonomi uzun vadeli bir perspektifle yeniden yapılandırılmalı. Ekonomik risklerin yönetiminde 2008 yılında yeni bir vizyon ortaya konmasına ve bu vizyona uygun bir reform hamlesinin başlatılmasına ihtiyacımız var diye konuştu.

Öte yandan, İsviçre`nin Cenevre kentinde bir açıklama yapan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye`nin AB üyeliği konusunda şeffaf ve eşit bir yöntem izlenmemesi halinde bu önemli açılımın sekteye uğrayacağını söyledi.
 
TÜSİAD neler istiyor


- AB ile ilişkilere önem verilmeli.
- Ekonomi uzun vadeli perspektifle yeniden yapılandırılmalı.
- Ekonomik risk yönetiminde yeni bir vizyon ortaya konmalı ve reform hamlesi başlatılmalı.
- Enerjide arz probleminin çözümü için nükleer enerjiye geçilmeli.
- Enerji üretiminde doğalgaza olan bağımlılık azaltılmalı.
- Doğalgaz satın alma kaynakları çoğaltılmalı.

Diğer Genel Haberleri