Fogg: AB`nde Kamu Şeffaflaştırılması Kısa Vadeli Beklentilerden
Bigpara Haber
Katılım ortaklığı belgesi, katılım stratejisi açısından çok önemli -kamu alanlarının şeffaflaştırılması ve sendika haklarının genişletilmesi kısa vadede bekleniyor
ADANA (A.A) - 08.12.2000 - Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg, Pazartesi günü Konsey`de alınan kararların Türkiye ve AB genişleme süreci açısından çok önemli olduğunu belirtti. Fogg, Adana`da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye`nin bir katılım ortaklığı belgesi bulunmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek, AB ile Türkiye arasındaki işbirliğinin çerçevesini belirleyen belge, katılım stratejisi açısından çok önemlidir dedi. Belgenin Helsinki`de belirlenen stratejiler doğrultusunda yerine getirilecek reformların kısa ve uzun vadeli olarak hazırlanmış bir listesi olduğunu belirten Fogg, şöyle devam etti: Bildiğiniz gibi aday ülkeler için her yıl düzenli gelişim raporları hazırlanıyor. Öncelikler de raporların analizleri sonucu belirleniyor. Ayrıntılara girmeden kriterlerin özüne bakmak gerekir. Türkiye`nin kısa vadeli ve orta vadeli öncelikleri var. Kısa vadeli olanlar bir yıllık, orta vadeliler ise 2-3 yıllık süreci kapsıyor. Aslında çok geniş bir belge. Ancak benim ilgimi çekenleri size de söylemek istiyorum. Bunlardan en önemlileri kamu alanlarının şeffaflaştırılması ve sendika haklarının genişletilmesidir. Bunların kısa vadede gerçekleşmesi bekleniyor. Ayrıca çevreyle ilgili öncelikler de kısa vade içinde beklenenler arasında yer alıyor.
ORTA VADELİ ÖNCELİKLER;
Cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, hijyen ve kamu sağlığının korunması ve sınır güvenliğiyle ilgili çalışmaların yapılmasının kısa vadede söz konusu olmadığını ifade eden Fogg, Bazı kişiler, doğuyla sınırları bulunduğu için Türkiye`nin AB`ye hiçbir zaman alınmayacağını savunuyorlar. Sınır güvenliğini Türkiye orta vadede çözüme kavuşturabilir dedi. Katılım Ortaklığı Belgesi`nin, Türkiye`nin modernleşmesi için bir araç olduğunu vurgulayan Fogg, hükümetin, topluluk müktesebatıyla uyum için yılbaşından bu yana çalışmalar yaptığını söyledi. Türkiye`nin olup bitenleri çok yakından izlemesi gerektiğini, sürecin bütün olarak büyük önem taşıdığını anlatan Fogg, Macaristan ve Estonya ile yapılan çalışmalarda bir sorun yaşanırsa bu Türkiye`yi de etkiler dedi. Genişleme sürecinin belirli bir tabakayı ilgilendirmediğini, birlik üyesi ve aday ülke halklarının desteğinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Fogg, bu açıdan bilinçli bir müzakere ortamı yaratmanın önemli olduğunu, bu konuda basına görevler düştüğünü söyledi.
GENELKURMAY`IN AÇIKLAMASI;
Fogg, Genelkurmay Başkanlığı`nın Kürtçe TV konusundaki açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine de, şunları söyledi: Genelkurmay`ın açıklamasını okumadım. Bu açıdan kesin bir şey söyleyemem. Ancak şu var ki, bu kurumun da tartışmaya katılması gerekir zaten. Bir konu tartışılıyorsa tüm kurumlar görüşlerini açıklamalı. Fogg, bu konudaki ısrarlı sorularla ilgili olarak da İspanya, Çin, İran gibi ülkelerde çok farklı diller konuşulduğunu ve kısıtlamalar olmadığını ifade ederek, İnsani ve demokratik bir değer olan bu konuda Türkiye`nin kendi içinde bir sonuca varması gerekir dedi.
OYUNUN KURALLARI;
Sözde Ermeni soykırım tasarısı, PKK`ya mektup gönderilmesi, Yunanistan`ın terör örgütlerine destek vermesi gibi konulardaki soruları da yanıtlayan Fogg, şöyle devam etti: AB`yi bir çokluk olarak algılamanızı istiyorum. Olaya böyle bakarsanız fikirler nasıl gelişiyor, birtakım kararlar nasıl alınıyor daha iyi farkedilir. Mektup olayı bir idari hatadır. Bu konuda özür de dilendi. Her idarede olabilecek bir hata olduğu vurgulandı. Bunu böyle kabul edip, başka taraflara çekmemek gerekir. Sözlerini Birliğe üyelik için temel koşul, AB politikalarını uygulayabilecek durumda olmaktır diye sürdüren Fogg, daha sonra da şunları kaydetti: Oyunun bütün kurallarını kabul etmek en önemli kural. AB`nin istediği koşullar zaten Türkiye`nin kendi vatandaşları için yerine getirmek istedikleridir. Biz Türkiye`yi, AB`de görmek istiyoruz. Bunun için çalışmak lazım. Biz çalışıyoruz, Türkiye de çalışıyor. Fogg, Avrupa Yatırım Bankası`nın Türkiye`ye 450 milyon Euro yardım yapılmasını onayladığını da hatırlatarak, Bu para belediyelerin arıtma gibi tesislerinin yapımında kullanılabilir dedi.
ADANA (A.A) - 08.12.2000 - Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg, Pazartesi günü Konsey`de alınan kararların Türkiye ve AB genişleme süreci açısından çok önemli olduğunu belirtti. Fogg, Adana`da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye`nin bir katılım ortaklığı belgesi bulunmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek, AB ile Türkiye arasındaki işbirliğinin çerçevesini belirleyen belge, katılım stratejisi açısından çok önemlidir dedi. Belgenin Helsinki`de belirlenen stratejiler doğrultusunda yerine getirilecek reformların kısa ve uzun vadeli olarak hazırlanmış bir listesi olduğunu belirten Fogg, şöyle devam etti: Bildiğiniz gibi aday ülkeler için her yıl düzenli gelişim raporları hazırlanıyor. Öncelikler de raporların analizleri sonucu belirleniyor. Ayrıntılara girmeden kriterlerin özüne bakmak gerekir. Türkiye`nin kısa vadeli ve orta vadeli öncelikleri var. Kısa vadeli olanlar bir yıllık, orta vadeliler ise 2-3 yıllık süreci kapsıyor. Aslında çok geniş bir belge. Ancak benim ilgimi çekenleri size de söylemek istiyorum. Bunlardan en önemlileri kamu alanlarının şeffaflaştırılması ve sendika haklarının genişletilmesidir. Bunların kısa vadede gerçekleşmesi bekleniyor. Ayrıca çevreyle ilgili öncelikler de kısa vade içinde beklenenler arasında yer alıyor.
ORTA VADELİ ÖNCELİKLER;
Cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, hijyen ve kamu sağlığının korunması ve sınır güvenliğiyle ilgili çalışmaların yapılmasının kısa vadede söz konusu olmadığını ifade eden Fogg, Bazı kişiler, doğuyla sınırları bulunduğu için Türkiye`nin AB`ye hiçbir zaman alınmayacağını savunuyorlar. Sınır güvenliğini Türkiye orta vadede çözüme kavuşturabilir dedi. Katılım Ortaklığı Belgesi`nin, Türkiye`nin modernleşmesi için bir araç olduğunu vurgulayan Fogg, hükümetin, topluluk müktesebatıyla uyum için yılbaşından bu yana çalışmalar yaptığını söyledi. Türkiye`nin olup bitenleri çok yakından izlemesi gerektiğini, sürecin bütün olarak büyük önem taşıdığını anlatan Fogg, Macaristan ve Estonya ile yapılan çalışmalarda bir sorun yaşanırsa bu Türkiye`yi de etkiler dedi. Genişleme sürecinin belirli bir tabakayı ilgilendirmediğini, birlik üyesi ve aday ülke halklarının desteğinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Fogg, bu açıdan bilinçli bir müzakere ortamı yaratmanın önemli olduğunu, bu konuda basına görevler düştüğünü söyledi.
GENELKURMAY`IN AÇIKLAMASI;
Fogg, Genelkurmay Başkanlığı`nın Kürtçe TV konusundaki açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine de, şunları söyledi: Genelkurmay`ın açıklamasını okumadım. Bu açıdan kesin bir şey söyleyemem. Ancak şu var ki, bu kurumun da tartışmaya katılması gerekir zaten. Bir konu tartışılıyorsa tüm kurumlar görüşlerini açıklamalı. Fogg, bu konudaki ısrarlı sorularla ilgili olarak da İspanya, Çin, İran gibi ülkelerde çok farklı diller konuşulduğunu ve kısıtlamalar olmadığını ifade ederek, İnsani ve demokratik bir değer olan bu konuda Türkiye`nin kendi içinde bir sonuca varması gerekir dedi.
OYUNUN KURALLARI;
Sözde Ermeni soykırım tasarısı, PKK`ya mektup gönderilmesi, Yunanistan`ın terör örgütlerine destek vermesi gibi konulardaki soruları da yanıtlayan Fogg, şöyle devam etti: AB`yi bir çokluk olarak algılamanızı istiyorum. Olaya böyle bakarsanız fikirler nasıl gelişiyor, birtakım kararlar nasıl alınıyor daha iyi farkedilir. Mektup olayı bir idari hatadır. Bu konuda özür de dilendi. Her idarede olabilecek bir hata olduğu vurgulandı. Bunu böyle kabul edip, başka taraflara çekmemek gerekir. Sözlerini Birliğe üyelik için temel koşul, AB politikalarını uygulayabilecek durumda olmaktır diye sürdüren Fogg, daha sonra da şunları kaydetti: Oyunun bütün kurallarını kabul etmek en önemli kural. AB`nin istediği koşullar zaten Türkiye`nin kendi vatandaşları için yerine getirmek istedikleridir. Biz Türkiye`yi, AB`de görmek istiyoruz. Bunun için çalışmak lazım. Biz çalışıyoruz, Türkiye de çalışıyor. Fogg, Avrupa Yatırım Bankası`nın Türkiye`ye 450 milyon Euro yardım yapılmasını onayladığını da hatırlatarak, Bu para belediyelerin arıtma gibi tesislerinin yapımında kullanılabilir dedi.