Eyvah! Melen Çayı`nın suyu da boşa akacakmış

Bigpara Haber
İstanbul`un su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan Melen Projesi de Yuvacık`ta olduğu gibi Hazine`yi zarara uğratacak. 1.1 milyar dolarlık projenin maliyeti her gün artarken, İSKİ projeye karşı çıkıyor


Yıl 1991... Hazine`yi milyonlarca dolar zarara uğratan Yuvacık Barajı`nı yaratan `susuzluk` sorunu İstanbul`u birkaç yıldır inim inim inletmeye devam ediyor. 1988`de dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal`ın talimatı üzerine kollar sıvanır. DSİ ve Japon Nippon Koei firması, Melen Çayı`ndan İstanbul`a su getirme projesinin fizibilite raporunu hazırlar. Rapora göre, İstanbul`un uzun vadeli ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilmesi gereken en büyük kaynak Büyük Melen Çayı`dır. İlk aşamada yılda 268 milyon metreküp, 4. aşama sonunda ise yılda 1.180 milyar metreküp su verecek olan Büyük Melen Sistemi, İstanbul`un 2040 yılına kadar olan su ihtiyacını karşılayacaktır. Şehre yılda 268 milyon metreküp ilave su sağlayacak olan Melen sisteminin 1. aşaması ile yaklaşık 2.7 milyon ek bir nüfusun içme ve kullanma suyu ihtiyacı sağlanmış olacaktır. Projenin iç para ihtiyacı 518.8 milyon, dış para ihtiyacı 662.4 milyon dolar olmak üzere toplam maliyeti 1.181 milyon dolar olarak belirlenir. Sistemin 1. aşaması kapsamındaki iş üniteleri 11 ayrı iş grubu olarak gruplandırılır ve 1. aşamanın gerçekleştirilmesi için 11. iş grubu (enerji nakil hattı) hariç, 10 ayrı inşaat ve imalat işinin ihalesi de 527 milyon dolara yapılır.


JAPONYA`DAN KREDİ
Kredi talebi girişimi sonucu, Japon kredi kuruluşu JBIC`den ilki 52.473 milyar yen (yaklaşık 500 milyon dolar), ikincisi de 42.3 milyar yen (yaklaşık 400 milyon dolar) olmak üzere toplam 94.7 milyar yen (yaklaşık 900 milyon dolar ) kredi sağlanır. Tabii kredi Hazine garantilidir. Japon JBIC kredisinin her iki diliminin de yıllık faiz tutarı yüzde 3, geri ödeme süresi ilk 7 yılı ödemesiz olmak üzere 25 yıldır. Öncelikle Melen Çayı`nın baz akımı olan 268 hektometreküp/yıl debinin alınabilmesi için Melen Çayı`nın denize döküldüğü yere yakın bir yerde regülatör yapılacaktır. Regülatörden alınan su yaklaşık olarak 154 km`lik isale hattı ile Cumhuriyet Köyü`nde kurulacak olan Cumhuriyet Arıtma Tesisi`ne pompalanacak, arıtmadan sonra Boğaziçi Tüneli`yle Kağıthane Dağıtım Tesisleri`ne getirilerek şebekeye verilecektir.


6 YILDA BİTECEKTİ
Melen Projesi`nin yapımı, önseçim usulü ve uluslararası ihale ile Nippon Koei Co. Ltd., Sir Alexander Gibb and Partners Ltd., Mott Mac Donald Ltd., Setan Mühendislik, Su-Yapı Mühendislik, Temelsu Uluslararası Mühendislik , Dapta Proje Taahhüt ve Sial Yerbilimleri Etüd ve Müşavirlik firmalarından oluşan konsorsiyuma verilir. Müşavir firma 18 Nisan 1996`da işe başlar. Projenin bitim tarihi ise 2002 yılı olarak belirlenir. Buraya kadar her şey normal.Yıl 2002... Projenin başlama tarihinin üzerinden 6 yıl geçti. Hâlâ çivi bile çakılmadı. Çünkü Japon kredi kuruluşu kredi vermeyi durdurdu. Ama Hazine garantili olduğu için her yıl proje için ödenek ayrılmaya devam ediyor. İnşaatı üstlenen firmalara her yıl eskale edilen yatırım harcaması da cabası. JBIC`nin krediyi kesmesinin en büyük nedeni, projenin yavaş ilerlemesi ve proje kapsamında Alaçalı Barajı`nın sularının dinlendirileceği Yeşilvadi, Üvezli ve Avcıkoru köylerinde yaşayan 1.200 kişinin direnci. Japon firmasına gönderdikleri mektup, faks ve e-postalar üzerine köylüleri ziyaret eden heyet, DSİ`nin Köylüleri iyi yerlere yerleştireceğiz sözlerine ikna olmamış. Köylülerin kamulaştırma bedellerinin ödendiğini ve yerleştirildiğini görmeden de pek krediyi devam ettirecek gibi görünmüyor. Ama sorun değil. Hazine nasıl olsa her yıl firmalara eskalasyonlarıyla birlikte ödemelerini yapmaya devam edecek...


`Bizi yuvamızdan atmayın`
Ölüm sessizliği hakim Yeşilvadi Köyü sokaklarında. Çocuklar çocuk gibi oynamıyor, yaşlılar yaşlı gibi sohbet etmiyor. Öyle ya, 1870`lerde Kafkasya`dan göç ettiklerinde Valide Sultan`ın atalarını yerleştirdiği, doğup büyüdükleri, kapısının kirişlerini bile ezberledikleri asırlık evlerini yarın bir gün terkedip gidecekler. O yüzden de tek bir çivi bile çakamıyorlar evlerine. 70 yaşındaki Neriman Avcan`a rastlıyoruz. 1950`den beri Yeşilvadi`de yaşadığını söylüyor. Gözleri dalıp gidiyor ve başlıyor anlatmaya:

Ben ne yaparım bu yaştan sonra? Oturduğum evin hissesi 5`e bölünecek. Başımı sokacak evi nerede bulurum ben?

Köy kahvesine ilerliyoruz. Köyünüz diyoruz, sular altında kalacakmış. Ne yapacaksınız?

Hepsini önce bir hüzün kaplıyor sonra da öfke. 59 yaşındaki Ertan Erbay başlıyor: Kesin rant var bu işin içinde. Niye yerleşimsiz bir yerde suyu dinlendirmiyorlar?

Su altında kalacak diğer bir köy Üvezli`den 62 yaşındaki Süleyman Avcı öfkesini kelimelere zor döküyor: Bu köylerin hepsinin tapusu var. Elimize 3 kuruş para verecekler. Buradaki rant kimin cebine gidecek; müteahhitin...

Muhtar Alican Özdemir ise 300 kişilik köylerinin geleceğinden endişeli: Metrekareye 4.5 dolar ödeyeceklermiş. Herkesi 500 metrekareye yerleştireceklermiş. Hem bizi yerimizden edecekler hem de ormanı katledecekler...

Diğer Genel Haberleri