Euro değer kazandı dış açık arttı

Bigpara Haber
Merkez Bankası, 2003 yılının Ocak-Nisan dönemi itibarıyla Euro`nun ABD Doları`na göre değer kazanmasının dış ticaret dengesi üzerindeki net etkisinin dış açığı artırıcı yönde olduğunu bildirdi.

Merkez Bankası tarafından hazırlanan Nisan ayı Ödemeler Dengesi Raporu yayımlandı. Rapora göre, bu dönemde, ihracat ve ithalattaki artışın sırasıyla 1 milyar 336 milyon dolar ve 1 milyar 422 milyon dolar tutarındaki kısmı parite etkisinden kaynaklandı. Böylelikle bu dönemde dış ticaret açığında söz konusu parite etkisi dolayısıyla 86 milyon dolar kadar artış kaydetti.

Raporda, Türkiye`nin dış ticaretinde, başta ABD Doları olmak üzere ve Avrupa para birimlerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı hatırlatılarak, yabancı para birimleri arasındaki parite hareketlerinin dolar cinsinden kaydedilerek takip edilen dış ticaret istatistiklerinde önemli değişimlere yol açabildiği belirtildi.

Raporda, şöyle denildi: ``Örneğin, Doların diğer yabancı paralar karşısındaki değer kaybı, ihracat-ithalat üzerinde parite etkisinden kaynaklı bir artış yaratacaktır. Söz konusu artışın derecesi, Doların gerek ihracat gerekse ithalat içindeki payına bağlı bulunmaktadır.``

İHRACATIN BÜYÜK BÖLÜMÜ EURO CİNSİNDEN
Cari pariteler kullanılarak yapılan hesaplara göre 2002 yılında Türkiye`nin ihracatının yüzde 44,8`i dolar cinsinden, yüzde 46,8`i ise Euro ve Euro`yu oluşturan para birimleri cinsinden yapıldığı belirtilen rapora göre, 2003 yılının Ocak-Nisan döneminde bu oranlar sırasıyla yüzde 43.1 ve yüzde 49.2 oldu.

Aynı dönemde yapılan ithalatın ise yüzde 56,5`i dolar cinsinden, yüzde 37,5`i ise Euro ve Euro`yu oluşturan para birimleri cinsinden yapıldığı kaydedilen raporda, 2003`ün Ocak-Nisan döneminde sırasıyla yüzde 58.2 ve yüzde 36.4 olduğu ifade edildi.

DOLAR/EURO PARİTESİ
Raporda, şöyle denildi: ``2001 yılında önceki yıla göre ABD Doları karşısında yüzde 3,1 oranında değer kaybeden Euro, 2002 yılının Mart ayından itibaren değer kazanmaya başlamıştır. 2002 yılında Euro`nun ABD Doları karşısındaki yükselişi yıllık ortalama bazda yüzde 5,6 olmuş, 2003 yılının ilk yarısında ise hızlanarak yüzde 16,8`e ulaşmıştır.

Böylelikle 2002 yılının Şubat ayında ortalama 0,8699 olan euro/dolar paritesi, 2003 yılının 1-26 Haziran döneminde ortalama 1,1716 ABD Dolarına yükselmiştir.``

Raporda, 2002 yılına kadar ABD Doları cinsinden yapılan ihracatın toplam ihracat içinde en büyük paya sahip iken, Euro`nun ABD Doları`nakarşı değer kazanmasına paralel olarak Euro cinsinden yapılan ihracatın, toplam ihracat içinde en büyük paya sahip olduğu belirtildi

Bu dönemde, ABD Doları`nın payında azalma gözlendiği kaydedilen raporda, ithalatın döviz kompozisyonunda da 2002 yılından itibaren benzer bir gelişim gözlendiği bildirildi.

KUR FARKINDAN DOĞAN ARTIŞ
Raporda, ``Özellikle 2003 yılının ilk yarısında Euro`nun ABD Doları karşısında değer kazanması paralelinde diğer gelişmiş ülke para birimlerinin de ABD Doları karşısında değer kazanmaya başlaması, dolar cinsinden kamuoyuna açıklanan dış ticaret rakamlarında kur farkından doğan artışları beraberinde getirmiştir`` denildi.

2001 yılında negatif olan ihracattaki ve ithalattaki parite etkisinin, 2002 yılının ikinci çeyreğinden itibaren Euro`nun Dolar karşısında değer kazanması ile beraber pozitif olduğu anlatılan raporda, 2003 yılının Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,4 oranında büyüyen ihracatın, 350 milyon dolarlık parite etkisinin arındırılmasından sonra yüzde 17,7 oranında büyüdüğü belirtildi

Raporda, şöyle denildi: ``Bir başka deyişle, 2003 yılı Nisan ayında yabancı paraların ABD Doları karşısındaki değeri, bir önceki yılın aynı ayında gerçekleşen değerinde sabit kalmış olsaydı, Nisan ayı ihracatı sadece 17,7 oranında artmış olacaktı.

2003 yılının Ocak-Nisan dönemi itibariyle Euro`nun dolara göre değer kazanmasının dış ticaret dengesi üzerindeki `net` etkisi dış açığı artırıcı yönde olmuştur. Bu dönemde, ihracat ve ithalattaki artışın sırasıyla 1 milyar 336 milyon dolar ve 1 milyar 422 milyon dolar tutarındaki kısmı parite etkisinden kaynaklanmıştır. Böylelikle, bu dönemde dış ticaret açığı söz konusu parite etkisi dolayısıyla 86 milyon ABD doları kadar artış kaydetmiştir.``

VADELİ İTHALAT YÜZDE 39,3 ORANINDA ARTTI
Merkez Bankası tarafından hazırlanan 2003 Nisan dönemi ödemeler dengesi raporuna göre, 2002 yılı ilk dört ayında 3,7 milyar dolar vadeli ithalat yapılırken, bu yılın aynı dönemde 5,2 milyar dolar vadeli ithalat gerçekleştirildi. Sonuç olarak vadeli ithalatta bu dönemde meydana gelen artış 1,5 milyar dolar olarak belirlendi.

Alt kalemler itibariyle incelendiğinde en önemli artışın vadeli akreditifte olduğunun görüldüğü belirtilen raporda, 2003 yılı Ocak-Nisan döneminde yüzde 150,2 oranında artan vadeli akreditif yöntemiyle yapılan ithalatın 1,3 milyar dolar olduğu belirtildi.

Yüzde 25,7 oranında artan mal mukabili yöntemiyle yapılan ithalatın bu dönemde 3,6 milyar dolar olarak gerçekleştiği kaydedilen raporda, kabul kredili ithalatta ise geçen yıla göre yüzde 21,8 oranında azalış olduğu bildirildi.

Raporda, şöyle denildi: ``Diğer taraftan, toplam ithalattaki payları açısından vadeli ithalatı incelediğimizde, mal mukabili ve kabul kredili ithalatın payında bu dönemde azalma görülürken, vadeli akreditif yoluyla yapılan ithalatın payı yüzde 3,7`den yüzde 6,9`a yükselmiştir. Böylece vadeli ithalat geçen yılın ilk dört ayında toplam ithalatın yüzde 25,9`u iken, bu yıl yüzde 27`sine ymiştir.``

ÖDEME YÖNTEMLERİ
Türk dış ticaretinde sekiz farklı ödeme yöntemi kullanıldığı belirtilen raporda, bunların peşin ödeme, vesaik mukabili ödeme, mahsuben ödeme, karşı ticaret, müşterek hesap ile konsinye satışlar, mal mukabili ödeme, kabul kredili ödeme ve vadeli akreditif yöntemiyle ödeme olarak sıralandı.

Bu sayılan yöntemlerden son üç yöntem, vadeli ithalat olarak kabul edildiği ifade edilen raporda, mal mukabili ödemenin, ihraç edilen malın bedelinin, bu malın ithalatçı tarafından teslim alınmasından sonra ödenmesi şeklinde yapılan ödeme türü olarak tanımlandı.

Belirli bir ödeme tarihi taşımaması yönünden oldukça esnek bir uygulama olup, önemli ölçüde karşılıklı güvene dayandığı kaydedilen raporda, şunlar kaydedildi:

``Kabul kredili ödeme, mal bedelinin belli bir vadede ödenmesini taahhüt eden ve bu ödemeye bir poliçenin araç olduğu ödeme şeklidir. Bu ödeme şeklinde vadeli alım yapmak isteyen ithalatçıya karşın ihracatçı, poliçeye bankanın kabul vermesiyle kendini garanti altına almış olmaktadır. Vadeli akreditifte mal bedelinin buna ilişkin poliçenin ibrazında değil de, sözleşilen koşulların yerine getirildiğini gösterir vesaikin ibrazından belirli bir süre sonra ihracatçıya ödenmesini sağlayan ödeme türüdür. Vade genellikle malın taşınması süresi kadar olup, ithalatçı bu yolla masraflarını azaltmayı amaçlamaktadır.``(A.A.)

Diğer Genel Haberleri