Erdoğan'dan Moody's değerlendirmesi

Erdoğan, Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesinin ardından iç ve dış piyasalarda not düşürmeden kaynaklanan ciddiye alınacak bir dalgalanma görülmediğini söyledi, Türkiye'nin notunu düşüren kurumları yalancı çobana benzetti.

Bigpara Haber

27. muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesine ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yatırımlarına ve kalkınmasına devam ettiğini, notu verenlerin kafasındaki hesabın başka olduğunu, notun ekonomik verilere değil, siyasi saiklere dayalı olarak verildiği için kimsenin o notu dikkate almadığını kaydetti.

"EKONOMİDE HAYATİ BİR KIRILMA YAŞAMADIK"

Haberin Devamı

Tehdit oluşturacak olan terör koridorunu ortadan kaldırmakta kararlıyız. Ülkemize yönelik saldırılar çok farklı mecralar üzerinden yürütülüyor bunlardan biri de ekonomidir. Esasen Türkiye bu tehdit ile ilk kez karşılaşmıyor. Gayretli çalışmalarımız neticesinde bu taarruzları boşa çıkarttık. 2009’da o yıla mahsus bir küçülme yaşadık. Teğet geçti…

2013 yılında bu defa Gezi olaylarıyla ardından 17-25 aralık darbe girişimiyle, bu aynı zaman ne yazık ki polisin ve yargının içine sızmış olanların müşterek yaptığı operasyondu. Ve geçen yıl yaptığımız seçimlerden sonra terör olayları ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimi ile sürekli teyakkuz halindeyiz. Buna rağmen ekonomide hayati bir kırılma hamdolsun yaşamadık. 27 çeyrek biz hep büyüdük.

Darbe girişimi sonrası birileri yine kriz beklentisine girmişti ama hayal kırıklığına uğradılar. Siyasi saiklerle hareket ettiklerini bildiğimi kredi derecelendirme kuruluşları devreye girdi. Ben kredi derecelendirme kuruluşlarını çok severim. Onlar da beni sever. Bir CEO’ya ABD’de Bunlar sipariş üzerine not verirler dedim. Sanki benden intikam alırcasına ülkeye geldik hop notumuzu düşürdüler. Notumuzu düşürdüler de ne oldu? Hazine hemen bir piyasa yaptı dışarıdan içeriden büyük bir ilgi alaka hazinenin kağıtlarına oldu.

"BUNLARIN CEBİNE ÜÇ BEŞ KURUŞ EKSTRA PARA KOY İSTEDİĞİN NOTU AL"

Haberin Devamı

Batmış bitmiş bir ülkeye bir anda 4 kat büyüme de bir derece vermeye kalkıyorlar. Türkiye gibi kendi ayakları üzerinde duran bir ülkeye durağan diyorlar bu sefer durağan bile demediler düşürdüler. Ya istediğiniz kadar düşürün Türkiye'nin gerçeği bu değil. Türkiye büyümeye kalkınmaya devam ediyor.

Bunların cebine üç beş kuruş ekstra para koy istediğin notu al. Bunlar böyle alışıyor. Talimatları nereden aldıklarını da biliyoruz. Ah ah keşke şu ülkede siyaset birlik beraberlik içinde olsa da aynı hedefe beraber yüklense. Kimmiş bunlar ya. Gerçek bu.

Haberin Devamı

Ben bunu sanayicilerimize tüccarlarımıza da söylüyorum. Siz de haykırın be… Dimdik durun be. Her şeyden önce siz Türksünüz Türk. Türkiye Cumhuriyeti’nin evladısınız. Bunların işi, çobana hakaret olmasın da, yalancı çobanın hikayesine döndü.

'HAKKIMIZ OLMAYAN BİR ŞEY İSTEMİYORUZ'

Bu milletin sabrını zorlamayın. Sabrını zorlamak isteyenlerin akıbetlerini merak ediyorsanız açın tarih kitaplarını bakın. Biz kimseden hakkımız olmayan bir şeyi istemiyoruz. Ama hakkımız olan bir şeyi de kimseye vermeyiz. Ülkemizde 3 ay süreyle OHAL ilan edilmişti. OHAL’i speküle eden sağa sola çekmeye çalışanlar var. Bu uygulamaların sadece terör örgütleriyle mücadeleyle sınırlı kalacağı günlük hayata olumsuz yansıması olamayacağı daha ilk günden ifade edilmişti. Biz ilk göreve geldiğimizde de OHAL vardı. Ama belli bölgelerde sokağa dahi çıkılamıyordu. Şimdi böyle bir şey var mı yok. Grevdi boykottu böyle bir şey var mı yok. Yan, günlük hayatın işlemesinde tam aksine bir rahatlık bir güvence var.Bu devletin bu terör örgütünün organlarından uzaklaştırılması lazım.

'TBMM İLE ÇÖZÜLECEĞİNE İNANMIYORUM'

Mesele o kadar karmaşık ki 3 ayın yeterli olmayacağı anlaşılıyor. O yüzden OHAL’in 3 ay daha uzatılması tavsiye edildi. Hükümetimiz de gerekli değerlendirmeleri yapacak adımları atacaktır. Ana muhalefet partisinin OHAL yetkileri ile hayata geçirilen hususların TBMM ile çözülebileceğine kesinlikle katılmıyorum. Biz Meclis'in ne kadar hızlı çalışabileceğini biliyoruz. Ve hamdolsun tecrübemiz bu ifadeleri kullananlardan daha derin. Terör örgütü mensuplarının yurt dışına nasıl kaçmaya çalıştıklarını gördünüz. Kimileri ABD kimileri Avrupa sokaklarında ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyor.

'TÜRKİYE TARİHİNİN EN KAPSAMLI SINIR DIŞI OPERASYONU'

Fransa’da toplamda 1 yıllık OHAL var. Dünyadan kimse Fransa'ya diyor mu “siz neden 1 yıl OHAL ilan ettiniz?” Bizim bakan arkadaşlarımıza akıl veriyorlar: 3 ay OHAL Türkiye için fazla… Kimse bize takvim belirlemesin kimse bizim yol haritamızı belirlemesin. Bu ülkenin yol haritasını bu ülkenin kurumları belirler. Ya siz bir defa Türkiye’ye ne zaman kalkıp da dost oldunuz gerekli destekleri verdiniz? 

Hepsi bu darbenin başarılı şekilde sonuçlanmasını bekliyorlardı bunların hepsinin bilgisi bize geliyor. Zil takıp oynamak için o saatin gelmesini bekliyorlardı ama rabbim o fırsatı vermedi. Ülkemizde ve milletimizde süren mücadele tek taraflı değil. Bakıyorsunuz Suriye rejimi ile PYD YPG, müttefik dediğimiz ülkelerde DEAŞ beraber Türkiye’ye karşı çalışıyor. Başlattıkları çukur eylemleri PKK’yı bölge halkı nezdinde bitirdi. Daha da bitecekler ben inanıyorum. Bu örgüte katılım geçmiş yıllara göre onda birin bile altına düştü.

Bölgedeki kardeşlerimiz örgütün belli güçlerin taşeronluğunu yaptığını açık şekilde gördü. PKK ve FETÖ’nün hatta PKK ve DEAŞ’ın nasıl işbirliği içinde olduklarına dair sayısız belge bulunuyor. Suriye’de de bölücü örgütün PYD YPG adıyla faaliyet gösteren unsurları Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürüyor.
Fırat kalkanı operasyonunda çok rahatsız oldular. Bünyesindeki FETÖ’cülerin temizlenmesiyle safralarından kurtulan TSK, Türkiye tarihinin en kapsamlı sınır dışı operasyonunu başarılı şekilde sürdürüyor. De demişlerdi PYD YPG DEAŞ’la savaşıyor… Yalan… Yalan…

"15 TEMMUZ TATİL OLACAK" 

20 Aralık’ta inşallah Avrasya tünelini açıyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşlarına tavsiyem buyursunlar gelsinler tünelden geçsinler.

Önümüzdeki sezon için çok daha ümitliyiz. Piyasada yaşanan durgunluğun ortadan kalkacağına inanıyorum.

Bir konu daha var ki az önce biraz değindim. Üzerinde fazla durmak istemiyorum. Farklı düşlünce dünyası içinde dolaşıyorum. Muhtarlarımıza olan saygımdan dolayı değinmeden geçemeyeceğim.

Geçen hafta BM genel kurulundaydım. Orada yaptığım konuşmada küresel ve bölgesel konulara değindim.

FETÖ terör örgütü ben 170 ülkede faaliyet gösteriyorum diyor. Bu FETÖ tehdidine ilişkin görüşlerimi de ifade ettim.

Baya da ilgi uyandırdı. Bundan önce de dünya 52ten büyüktür demiştim.

2. dünya savaşı sonrası oluşan bir BM yapısının artık aynı şekilde durmasının doğru olmadığını ifade ettim.

Bu 5 ülke bir şeye hayır dediği zaman bunu BM güvenlik konseyinden geçiremiyorsunuz. Dedik ki bu adalet değil. Her şey bu 5 daimi üyede. Bu 5 üye bizzat çıkıp demeli k, “artık dünya bu şartlarda yaşamıyor. Tüm ülkelerin haklarının korunduğu bir BM güvenlik konseyi kurulmalıdır.”

193 ülkenin de temsil edildiği bir BM güvenlik konseyi kurmalıyız. 1 milyar 700 milyon İslam dünyası bu hakkını aramıyor. Sadece Müslüman ülkeler değil başkaları da bunu düşünüyor ama korkuyor sesini çıkaramıyor.

Almanya, Hindistan, Japonya daimi üye olmak istiyor. E mübarek tamam o zaman hadi yüklenelim…

Bir siyasi parti genel başkanımız kalkıyor bir değerlendirme yapıyor: BM’de dünya liderlerine mi muhtarlara mı konuşuyorsun belli değil.

Bilmiyor ki benim her muhtarım kendi mahallesinin lideridir. Muhtarı küçümseyen halkı küçümseyen bir siyasi parti liderinin ne partisine ne de ülkesine hayrının dokunması beklenemez.

BM genel kuruluna hitap etmekten nasibini almamış bir kişinin değerlendirmesini kaale almaya gerek yok.

Her 15 Temmuz artık şehitlerimizi gazilerimizi anmak üzere o gün tatil edilecektir.

Diğer Ekonomi Haberleri