Döviz kurunun ihracat ve ithalata etkisi

Mart ayı içerisinde tarihi bir yükseliş gösteren ve ardından düşüşe geçen döviz kurunun en büyük etkisi şüphesiz ki, ihracat ve ithalat rakamları

Bigpara Haber

Mart ayı içerisinde tarihi bir yükseliş gösteren ve ardından düşüşe geçen döviz kurunun en büyük etkisi şüphesiz ki, ihracat ve ithalat rakamları üzerinde olacaktır ki, oldu bile.

Döviz kurundaki bu hareketliliğin Türk sanayisi üzerindeki etkisini ise, aslında en net şekilde İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Derneği Başkanı İsmail Gülle ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ekonometri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Şener’in bir televizyon programının canlı yayınındaki şu cümleleri açıklıyor.

İlk olarak döviz kurundaki değişmenin özellikle ihracatçıları nasıl etkilediğine Sayın Gülle’nin cümleleri ile göz atalım...

“Geçen yıl her türlü olumsuzluğa rağmen başarılı bir ihracat performansımız vardı ve cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. Bu gerçekten bütün sektörlerdeki ihracatçılar adına gurur verici bir şeydi. Fakat bunu yaparken, bir yandan da şikayet içerisinde olduk ve dedik ki: Bu kur çok değersiz ve Türkiye bir ithalat ülkesi haline geldi, pek çok ürün ve aramalı ithal edilmeye başlandı. İhracatımızın artışıyla övünürken, bir yandan da ithalatın çok daha aktif bir şekilde artmasını kaygı ile karşıladık. Dış ticaret açığımız da cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştı. Geçtiğimiz dönemde bunun finansmanı yabancı sermaye ve sıcak para ile dengelendi.

Bu krizden sonra da pek çok denge yeniden oluşacak, bazı kurallar ve ticari dengeler değişecek. Kesinlikle dengelerin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum ben.

Baktığınızda ihracatımızda bir düşüş var. Diğer yandan da seviniyoruz, ithalatımız daha hızlı düşmekte. Bu açıdan baktığınızda cari açığın finansmanının rahatladığını görüyorum…” diyor ve önümüzdeki süreçteki beklentisini ise, ithalattaki düşüşün ihracattaki düşüşten daha hızlı olacağı, bu bakımdan da döviz darboğazı gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalınması gibi bir durumun söz konusu olmayacağı yönünde belirtiyor Sayın Gülle.

Ancak Türk sanayicisinin ve ihracatçısının burada ne gibi bir sıkıntısı söz konusu?

Döviz kurunun artması ve bu şekilde ihracatın daha karlı hale geleceği beklentisinde olan ihracatçılar, döviz kurundaki bu hızlı yükseliş ve ardından gelen hızlı düşüşün etkisini çok çabuk hissettiler. Mart ayı ihracat rakamlarındaki yüzde 35’lik düşüş, yüksek döviz kurundan vadeli hesapla satışı yapılan ürünlerin getirisinin, kurun ani düşüşüyle kayba dönüşmesine sebep oldu.

Bir diğer sıkıntı ise talebin henüz yeterli düzeyde canlandırılamadığı ve ihracatımızın önemli bir bölümünü gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği pazarları… Satışı euro bazında yapılan mal ve hizmetlerin ödemeleri dolar bazında olunca, aslında ihracatta düşüşün kaçınılmaz olacağı açıkça görülmekte. Buna çözüm ise, ihracatçının yeni pazar arayışları olabilecektir ancak.

Şimdi de ekonomist Doç Dr. Sefer Şener’in değerlendirmesine göz atarsak, taşlar biraz daha yerine oturacak diye düşünmekteyim...

Sözlerine bu krizin çok farklı bir kriz olmakla beraber, alışılageldik önlemlerin çözüm sağlamada yeterli olmayacağını belirterek başlıyor ve durumu şöyle açıklıyor Sayın Şener:

“Bu kriz hakikaten çok farklı ölçüde etkili oluyor. Bu bağlamda alışılageldik önlemler etkili olmayacak. Nitekim Amerika’da, Avrupa’da Türkiye’de birçok önlem paketi açıklandı ancak, dikkat ederseniz sorun henüz çözülemedi. Dolayısıyla alışılageldik önlemlerin yetersizliği göze çarpmakta. Devalüasyon, kurun değerlenmesi de bunun içinde. İhracatçılarımız belki uzun süredir kurun değerlenmesini istiyorlardı. Kurun değerlenmesi belki iyi oldu, ama bu geçici bir çözüm. Yaptığımız araştırmalar her dönemde kur yükseldikten sonra ihracatın aksine, ithalatın arttığını gösteriyor. Kur yükseldikten sonra ihracat belli bir noktaya kadar artıyor, bu doğru ancak daha sonrasında tamamıyla ithalat artıyor.”

İşte ihracatçı ve ekonomist penceresinde kriz ortamında döviz kuru değişimlerinin ihracat ve ithalata etkisi ve beklentiler bu yönde.

Şimdi ihracatta düşüş başladı. Artış eğilimi gösteren döviz kuru, ihracatı önce arttırmıştı, ama acaba bu son dönemde yaşanan hızlı düşüş, yüksek döviz kurunun ihracatı bir noktaya kadar artırıp, şimdi de inişe geçmesine mi neden olmuştu?

İthalatın durumuna göz atacak olursak ise, son günlerde ÖTV indiriminin de etkisiyle patlama gösteren ithal otomobil satışlarındaki artış en göze çarpan faktör. Ancak, dış ticaret açığında ciddi bir iyileşme yoluna gidildiği, hammadde ve aramalı ithalatının dahi azaltıldığı bir dönemde otomotiv sektöründeki bu canlanmanın uzun dönemde yine sektörel bir kriz yaratabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu bakımdan piyasada talep canlanmasına yönelik bu tür önlemler kısa vadeli olarak uygulanmalıdır ki, önümüzdeki süreçte kendimizi daha büyük bir kaosun içerisinde bulmayalım.

Şimdi niçin sizinle bunu paylaştım:

Geçen ay dinlemiş olduğum bu programda Sayın Şener’in ihracata dair tahmin ve görüşleri ile Sayın Gülle’nin sektör içerisinde yaşadıkları ve beklentileri aslında tüm ekonomik verilerin ötesinde bir yaşanmışlığı gözler önüne sermekte diye düşünmekteyim. Döviz kuru ile ihracat ve ithalat hakkında birçok farklı pencereden yapılan yorumların, şimdi de ekonomist ve ihracatçı penceresinden birlikte değerlendirilmesinin, yeni yatırımlara anlamlı katkı sağlayacağı inancı ile...

Sağlıcakla kalın...

Deniz ŞENOKUR

Diğer Genel Haberleri