Doların satın alma gücü eriyor

Bankalardaki toplam 106 milyar dolar tutarındaki döviz mevduatının yarıdan fazlası dolar cinsi

Bigpara Haber

Halkımızın cebinde herhalde büyük miktarda dolar var. Bankalardaki toplam 106 milyar dolar tutarındaki döviz mevduatının yarıdan fazlası dolar cinsi. Halkımız birikimlerini neden dolara bağlıyor? Birikimi enflasyon karşısında erimesin diye... Cepteki doların getirisi yok. Bankadaki döviz hesabının getirişi çok düşük. Ama halkın bekleyişi anaparanın enflasyon karşısında erimemesi.

Güngör URAS / MİLLİYET

İyi de... Acaba halkımızın dolara bağlı birikimi gelir getirmese bile, değerini koruyabiliyor mu? Hayır koruyamıyor. Çünkü doların satın alma gücü eriyip duruyor. Evet. Uzun süredir (Yaklaşık 2000’den bu yana) 1 dolar yaklaşık 1.50 TL değerinde ama, 2000 yılının 1 doları şimdilerde değerini yüzde 30 dolayında kaybetmiş durumda.

Biz Türkiye’de doların değerini genelde 2 göstergeden izler olduk. (1) Doların bugünkü fiyatı kaç TL diyerek içerideki fiyat hareketini izliyoruz. (2) Dolar-euro eşitliği bugün ne olmuş diyerek, doların euro karşısındaki çapraz kurunu izliyoruz.

DÖVİZ PİYASASINDAKİ SON DURUMU ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN...

Bizler gibi Amerikalılar da doların değerinin değişimini pek merak ediyorlar. Ne var ki, dolar değerinin değişimini gösteren ortak bir gösterge üzerinde görüş birliği oluşmamış. Bazıları doların ABD içindeki satın alma gücüne bakıyor. Bu göstergeye göre dolar 2000 yılından bu yana yüzde 29.8 oranında değer kaybetmiş. 2007 yılından bu yana değer kayıbı yüzde 7.8 oranında, 2010’dan bu yana yüzde 2.5 oranında değer kaybı söz konusu.

Yüzde 30 değer kaybı var Yüzde 30 değer kaybı var

Milli gelir deflatörünü, reel ücret değişimini, kişi başı milli gelir göstergesini kullanarak yapılan hesaplamalarda 2000 yılından bu yana yüzde 27 ila yüzde 34 oranında bir değer kaybı ortaya çıkıyor. The Washington Post’ta 5 Mayıs’ta Neil Irving’in bir araştırması yayımlandı. Bu araştırmada 2000 yılından bu yana doların Yen, Pound, Euro ve Yuan karşısında değer kaybına dayalı bir hesaplama yapılmış ve on yılda doların yüzde 27 dolayında bir değer kaybına uğradığı belirtilmiş.

Doların değerinin, satın alma gücünün erimesinin arkasında ekonominin gücü ve bir ölçüde ABD’nin siyasi ve politik gücüne dayalı “marka” imajının yukarı çıkmasının veya aşağıya inmesinin etkisi var. Krizden çıkma çabasındaki ABD ekonomisinde, varlık değerleri eski çizgilerinin çok altında. İnsanlar varlıklarını kaybetme duygusundan kurtulamamış durumda. Faiz oranları düşük. Borsa yeterince canlı değil. İşsizlik yüzde 9 oranında kaldı. Reel ücretler artmıyor. Petrol fiyatı artışı tüketiciye yansımaya başladı. Dış ticaret yılda 497 milyar dolar açık veriyor. 2010 yılında bütçe, 1.1 trilyon dolar açık verdi. Kamu borcu 9.5 trilyon dolara yükseldi. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 8, kamu borcunun oranı yüzde 64.6 oldu. ABD 1947-2010 arası ortalama yüzde 3.3 büyüdü. 2011 ilk 3 aylık büyüme 1.8 oranında gerçekleşti.

Güçsüz dolar ihracatı artırıyor

ABD yönetimi ve Merkez Bankası güçlü dolardan söz ediyor ama, ekonomi bir ölçüde doların güç kaybetmesinin getirisini değerlendiriyor. ABD mallarının ihraç gücü arttı. İthal malları göreceli olarak pahalı hale geldi. Doların değerinin erimesine, faiz oranının çok aşağılarda tutulmasına rağmen Hazine kâğıt satabiliyor. Dünya ülkeleri birikimlerini ABD Hazine kâğıtlarına bağlamayı sürdürüyor.

The New York Times’ta Paul Krugman yazdı. Dünyanın her köşesinde insanlar ceplerinde ABD’de basılarak dağıtılan üzerlerinde sayılar ve dolar yazısı bulunan yeşil kâğıtları taşıyor, saklıyor. Üzerinde yazılı rakamlara göre Amerikan hazinesi, bu yeşil kâğıtlar karşılığı 500 milyar dolar değerinde birikimi sıfır faiz ile kullanma imkânına sahip. Ve de Amerikan hazinesinin avantajı istediğinde bu kâğıtlardan istediği kadar basabilmesi.

Bu olan biten bizi ne kadar ilgilendiriyor? Bizim ülkede yaşayanlardan dolar kazanarak dolar ile harcama yapanlar dolar değerinin erimesinden fazla etkilenmiyor. Euro kazanarak dolar harcayanlar, doların değerinin erimesinden memnun. Önemli olan, birikimlerini dolara bağlayanların ve de birikimlerinin değerinin giderek eridiğinin farkında olmayanların durumu.

Çok açık görülüyor ki, doların değerinde bir erime var. Bu erime sadece krizden kaynaklanan geçici bir erime değil. 2000 yılından bu yana erime sürüyor. İyi de birikimini dolara bağlayanlar ne yapsın? Dolardan başka ülke para birimine geçmek, sonra o ülke para birimlerinin durumunu izlemek kolay değil. İşte o zaman gündeme altın konusu geliyor. İşte bunun içindir ki dünyada birikimler giderek altına yöneliyor.

Hareketsiz birikimleri olanların dolardan altına geçmeleri tavsiye edilir mi? Ne zaman ve nasıl geçmek gerekir? Bütün bunlar halkımızın merak ettiği konular. (Bir başka yazıda bu konularda bilgi vermeye çalışacağım.)

Diğer Genel Haberleri