Denktaş:İki kesimlilikte ısrarlıyız
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, varılacak bir anlaşmada iki kesimlilikte ısrarlı olduklarını, görüşmenin de iki kesimlilik üzerinde yoğunlaştığını söyledi
Bigpara Haber
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, varılacak bir anlaşmada iki kesimlilikte ısrarlı olduklarını, bugünkü görüşmenin de iki kesimlilik üzerinde yoğunlaştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs müzakerelerinin bugünkü bölümünde iki kesimliliğin üzerinde ısrarla durduklarını açıkladı.
´´Kurucu devlet´´ dediklerini, ancak halkın, bunun devlet olmadığını bilmesi gerektiğini dile getiren Denktaş, ´´Kurucu devlet, ama hiçbir şey kurmaz. Biz bunun hiç olmazsa elle tutulur hale gelmesini istiyoruz´´ diye konuştu.
Türklerin içine daha az sayıda Rumun gelmesini ve bunun bir kotayatabi tututlmasını istediklerini ifade eden Denktaş, senatoda görev alacakların da Türk ve Rum olarak belirtilesinde ısrarlı olduklarını kaydetti. Denktaş, anlaşma halinde, ortak devlette, bazı konularda ayrı çoğunlukla karar verilmesini istediklerini, bunu kendilerini korumak için istediklerini ve bunun 1960 Anlaşması´nda da yer aldığını söyledi.
Denktaş, ´´Tepede karar verme konumunda etkin katılımımızın olması lazım. Bunu da karma Rum getirerek ortadan kaldırmamalarını istiyoruz´´ ifadesini kullandı.
´´İKİ KESİMLİLİK KAYDA GEÇİRİLSİN´´
Üst devletin, iki kurucu devletten veya iki halktan kaynaklandığını ve onların rızasıya meydana geldiğini anlaşmaya koydurmak istediklerini kaydeden Denktaş, ´´Çünkü temel odur. İki halkın anlaşmasıyla meydana gelecek bir netice olduğuna göre, bunun kayda geçirilmesini istiyoruz´´ dedi. Denktaş, bunları niçin istediklerini şöyle açıkladı:
´´1960 da (Anlaşması) bir ortaklık anlaşmasıydı. Orada da Cemaat Meclisi denilen hükümetimiz vardı. Müşterek hükümette katılımımız vardı, etkindi. Veto haklarımız vardı. Ama, (Rumlar) ´Bunlar işlemez, çalışmıyor´ deyip de bir tarafa itince, 40 yıldır ne halde olduğumuzu görüyorsunuz. Diyoruz ki; bizim bu istediklerimiz, yani kurulacak olan ortaklık devletinin iki halktan kaynaklanan güçle meydana geldiğini ve senato ve diğer konularda Türk-Rum ayrımının muhakkak yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Çünkü 1960´ta elde ettiğimizi zannettiğimiz haklar 1963´te ortadan kaldırıldı ve 40 yıldır havada bıraktınız bizi. Aynı şeylerin olmasından korkuyoruz.´´ Bunun Rumlara bir zararının olmadığına işaret eden Denktaş, ´´Annan planında ´Kurucu devletler Türk-Rum olcak´ dendiğine göre, bunların sağlam olması, yıkılmaz olması, halkımıza güven vermesi, barışın daha erken kökleşmesine yardımcı olur, size de bir zararı yokiyoruz. Fakat, bunları ´Annan planı dışındadır´ diye reddediyorlar. Kendi bildiklerinde ısrar ediyorlar´´ dedi.
MALK-MÜLK KONULARINA RUMLARIN YAKLAŞIMI
Rumların mal-mülk konularındaki yaklaşımının Annan planındaki haritalara dayandığını anlatan Denktaş, Rumların, Annan planında 3 yıliçinde boşaltılarak ve bu sürenin sonunda Rumlara bırakılacak yerlerinderhal BM denetimine verilmesini istediğini kaydetti. Ortada bir rehabilitasyon programının olmadığını ve bu program olmadan halkı tedirdin edemeyeceklerini anlatan Denktaş, ´´Rumların istediği, anlaşma olduğu gün, kendilerine bırakılacak olan topraklar BM idaresine verilsin. ´Bize vermekten ansızın vazgeçerler, kavga çıkar. Onun için ilk günden BM idaresine verilsin´ diyorlar. Ve bu idarenin sivil bir idare ve hatta hükümet seviyesine çıkan bir şekildeyer almasını istiyorlar. Bunlar tabiatıyla bizim için oldukça kabul edilemez şeylerdir´´ diye konuştu.
´´BM HEM NALINA HEM MIHINA VURDU´´
Cumhurbaşkanı Denktaş, BM´nin tutumuyla ilgili bir soru üzerine şöyle konuştu: ´´BM bugün (Alvaro de Soto), ´Her şey planın dışında olamaz. Planadayalı olarak görüşülen ve tadilat edilmek istenen şeyler tabiatıyla plan dahilinde diyebiliriz. Ben bu konunun hakimi ve hakemi olmak istemiyorum. Ancak Türk tarafının da sunduğu bazı şeyler büyük ölçüde değişikliktir´ demek suretiye hem nalına, hem mıhına vurmuş oldu.´´ Müzakerelerin devam ettiğini kaydeden Denktaş, iki tarafa da, ilgili diplomatlardan ve anavatanlardan çeşitli telkinler olduğunu bildirdi. Denktaş, ´´Sabırlı, soğukkanlılıkla yürüyelim bakalım, nereye varacağız?´´ ifadesini kullandı. Denktaş, bugün adaya gelecek BM Genel Sekreter Yardımcısı Sir Kieran Prendergast ile görüşeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs müzakerelerinin bugünkü bölümünde iki kesimliliğin üzerinde ısrarla durduklarını açıkladı.
´´Kurucu devlet´´ dediklerini, ancak halkın, bunun devlet olmadığını bilmesi gerektiğini dile getiren Denktaş, ´´Kurucu devlet, ama hiçbir şey kurmaz. Biz bunun hiç olmazsa elle tutulur hale gelmesini istiyoruz´´ diye konuştu.
Türklerin içine daha az sayıda Rumun gelmesini ve bunun bir kotayatabi tututlmasını istediklerini ifade eden Denktaş, senatoda görev alacakların da Türk ve Rum olarak belirtilesinde ısrarlı olduklarını kaydetti. Denktaş, anlaşma halinde, ortak devlette, bazı konularda ayrı çoğunlukla karar verilmesini istediklerini, bunu kendilerini korumak için istediklerini ve bunun 1960 Anlaşması´nda da yer aldığını söyledi.
Denktaş, ´´Tepede karar verme konumunda etkin katılımımızın olması lazım. Bunu da karma Rum getirerek ortadan kaldırmamalarını istiyoruz´´ ifadesini kullandı.
´´İKİ KESİMLİLİK KAYDA GEÇİRİLSİN´´
Üst devletin, iki kurucu devletten veya iki halktan kaynaklandığını ve onların rızasıya meydana geldiğini anlaşmaya koydurmak istediklerini kaydeden Denktaş, ´´Çünkü temel odur. İki halkın anlaşmasıyla meydana gelecek bir netice olduğuna göre, bunun kayda geçirilmesini istiyoruz´´ dedi. Denktaş, bunları niçin istediklerini şöyle açıkladı:
´´1960 da (Anlaşması) bir ortaklık anlaşmasıydı. Orada da Cemaat Meclisi denilen hükümetimiz vardı. Müşterek hükümette katılımımız vardı, etkindi. Veto haklarımız vardı. Ama, (Rumlar) ´Bunlar işlemez, çalışmıyor´ deyip de bir tarafa itince, 40 yıldır ne halde olduğumuzu görüyorsunuz. Diyoruz ki; bizim bu istediklerimiz, yani kurulacak olan ortaklık devletinin iki halktan kaynaklanan güçle meydana geldiğini ve senato ve diğer konularda Türk-Rum ayrımının muhakkak yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Çünkü 1960´ta elde ettiğimizi zannettiğimiz haklar 1963´te ortadan kaldırıldı ve 40 yıldır havada bıraktınız bizi. Aynı şeylerin olmasından korkuyoruz.´´ Bunun Rumlara bir zararının olmadığına işaret eden Denktaş, ´´Annan planında ´Kurucu devletler Türk-Rum olcak´ dendiğine göre, bunların sağlam olması, yıkılmaz olması, halkımıza güven vermesi, barışın daha erken kökleşmesine yardımcı olur, size de bir zararı yokiyoruz. Fakat, bunları ´Annan planı dışındadır´ diye reddediyorlar. Kendi bildiklerinde ısrar ediyorlar´´ dedi.
MALK-MÜLK KONULARINA RUMLARIN YAKLAŞIMI
Rumların mal-mülk konularındaki yaklaşımının Annan planındaki haritalara dayandığını anlatan Denktaş, Rumların, Annan planında 3 yıliçinde boşaltılarak ve bu sürenin sonunda Rumlara bırakılacak yerlerinderhal BM denetimine verilmesini istediğini kaydetti. Ortada bir rehabilitasyon programının olmadığını ve bu program olmadan halkı tedirdin edemeyeceklerini anlatan Denktaş, ´´Rumların istediği, anlaşma olduğu gün, kendilerine bırakılacak olan topraklar BM idaresine verilsin. ´Bize vermekten ansızın vazgeçerler, kavga çıkar. Onun için ilk günden BM idaresine verilsin´ diyorlar. Ve bu idarenin sivil bir idare ve hatta hükümet seviyesine çıkan bir şekildeyer almasını istiyorlar. Bunlar tabiatıyla bizim için oldukça kabul edilemez şeylerdir´´ diye konuştu.
´´BM HEM NALINA HEM MIHINA VURDU´´
Cumhurbaşkanı Denktaş, BM´nin tutumuyla ilgili bir soru üzerine şöyle konuştu: ´´BM bugün (Alvaro de Soto), ´Her şey planın dışında olamaz. Planadayalı olarak görüşülen ve tadilat edilmek istenen şeyler tabiatıyla plan dahilinde diyebiliriz. Ben bu konunun hakimi ve hakemi olmak istemiyorum. Ancak Türk tarafının da sunduğu bazı şeyler büyük ölçüde değişikliktir´ demek suretiye hem nalına, hem mıhına vurmuş oldu.´´ Müzakerelerin devam ettiğini kaydeden Denktaş, iki tarafa da, ilgili diplomatlardan ve anavatanlardan çeşitli telkinler olduğunu bildirdi. Denktaş, ´´Sabırlı, soğukkanlılıkla yürüyelim bakalım, nereye varacağız?´´ ifadesini kullandı. Denktaş, bugün adaya gelecek BM Genel Sekreter Yardımcısı Sir Kieran Prendergast ile görüşeceğini söyledi.