Darboğaz var, acil önlem alın

Bigpara Haber
TOBB Sanayi Odaları Konseyi, hükümeti, ekonomiye ilişkin ’tehlike sinyali’ verip uyardı. Uygulanan kur ve faiz politikası ile artan ithalat karşısında iç piyasada yaşanan darboğaz giderek büyüyor uyarısı yapan konsey, sanayinin rekabet gücünün yükseltilmesi için ’çok acil’ tedbirler istedi.


TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odaları Konsey Toplantısı ortak bildirisinde, büyüme ve sanayide kapasite kullanım oranlarındaki sinyallerin ciddi olarak izlenmesi ve gereken tedbirlerin vakit geçirilmeden alınması gerektiği vurgulandı. İç piyasada darboğazın büyüdüğü belirten konsey, istihdam rakamlarının ciddi sinyaller verdiğine dikkat çekti. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla önceki gün TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında toplanan konseyin ortak bildirisinde, şu noktalara dikkat çekildi:

İÇ PİYASADA DARBOĞAZ BÜYÜYOR: Sanayinin rekabet gücünün yükseltilmesine yönelik çok acil tedbirlere ihtiyaç var. Uygulanan kur ve faiz politikası ile artan ithalat karşısında iç piyasada yaşanan darboğaz giderek büyüyor. Büyüme ve sanayide kapasite kullanım oranlarındaki sinyaller ciddi olarak izlenmeli ve gereken tedbirler vakit geçirilmeden alınmalı. İstihdam rakamlarındaki son veriler ve piyasalardaki durum işsizliğin artacağına dair ciddi sinyaller veriyor.

İSTİHDAMDA ZORUNLULUK KALKSIN: Üretim ve istihdam yaratmanın Türkiye için öneminin unutulmaması ve bu değerlerin ülkenin en önemli gündemi olması yönünde ortak bir irade oluşturulması şart. Zorunlu istihdam konusunda yıllardır yaşanan sıkıntılar bir an önce çözülmeli bu zorunluluk tamamen kaldırılmalı. Çalıştırdığı işçi sayısına göre ek istihdam sağlanması zorunluluğu, kayıtdışı işçi çalıştırmayı teşvik etmektedir.

DOĞRU TEŞVİK VERİN: Haksız rekabetin yaratılmaması için doğru bir teşvik politikasına ihtiyaç var. Üreticilerimizin yurtdışına gitmesini önleyecek, sektörel ve proje bazlı doğru teşvikler, doğru bölgelerde uygulamaya konulmalı. Üretime yönelik serbest bölgelerin hiçbir özelliği kalmamış, aksine serbest bölgelerde üretim daha pahalı ve zor bir duruma geldir. Serbest bölgelerde üretim ve ticareti zorlaştırıcı uygulamaların ortadan kaldırılması ve uygulamaların günün şartlarına uygun hale getirilmesi gerekli.

YOL HARİTASI BELİRLENSİN: Ekonomik istikrar için hayati önemdeki mali disiplinin korunmasını tehdit edecek ve denetim dışı harcamalara ve bütçe dışı fonların kurulmasına yol açacak düzenlemelerden kaçınılmalı. İstihdam maliyetlerindeki işveren üzerindeki yüklerin indirilmesine yönelik çalışmalar için bir yol haritası belirlenmeli ve öncelikle SSK primindeki geç kalmış 5 puanlık indirim uygulaması en kısa zamanda gerçekleştirilmeli. Sanayinin ihtiyacı olan ara eleman ve kalifiye iş gücü için mesleki eğitimin teşvik edilmesi gerekmektedir.

Giyim Sanayicileri: Boğuluyoruz

TÜRKİYE Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nakkaş, 2007 Haziran ayında yaptıkları ve yüz binlerce kişinin işsiz kalabileceği yönündeki uyarıyı, artan endişeler içinde tekrarlama ihtiyacı hissettiklerini belirterek, Hükümet gerekli önlemleri almakta gecikti. Bugün sektörde müşterisi ve işi olmasına rağmen kapatma arzusunda olan veya kapanma seçeneği ile karşı karşıya kalan firma sayısı maalesef hızla artmıyor dedi. Nakkaş, amaçlarının ağıt yakmak değil, istihdam, üretim ve ihracat yaratan bu sektöre gereken yaşam suyunu sağlamak olduğunu da vurguladı. Nakkaş, Türkiye’nin toplam sanayi istihdamının yüzde 20’sini sağlayan hazır giyim sektörünün 31 yıllık sivil toplum örgütü olarak, TGSD’nin Türkiye Cumhuriyetini yönetmeye soyunan siyasetçilere mesajı şeklinde nitelediği açıklamasında, Türk hazır giyim sanayinin, 3 milyon civarında çalışanı ve aileleriyle birlikte yaklaşık 12 milyon nüfusu olan geniş bir aile olduğunu kaydetti. Nakkaş, 2007 başından bu yana somut iyileştirme önerilerini her kademeden kamu otoritesine sunmuş olmakla birlikte, yüksek kamu yüklerinin işletmeleri boğmaya devam ettiğine dikkat çekti.

Kibar: Global dalga reel ekonomiyi tehdit ediyor

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) hazırlattığı Kurumsal Risk Yönetimi başlıklı raporun tanıtıdığı seminerde konuşan Şirket İşleri Komisyonu ve Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, dünya ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, 2007, kriz sonrasında sağlanan istikrar ortamının getirdiği yüksek büyüme sürecinin son yılı oldu dedi. Kibar, uluslararası finansal piyasalarda başlayan dalganın, reel ekonomiyi de tehdit etme noktasına geldiğini vurguladı.

TÜSİAD: Bu ekonomik eğilim istihdam yaratmaktan uzak

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi’ni değerlendiren, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), ekonominin mevcut eğiliminin, istihdam olanaklarının artmasına olanak sağlayacak bir yapıdan uzak olduğunu vurguladı. 2007 yılının 4’üncü çeyreğinde toplam istihdamın azalırken, işsizlik oranın yükseldiğine dikkat çekilen değerlendirmede, şöyle denildi: 2008’de özel tüketim ve yatırım harcamalarının 2002-2006 dönemindeki gibi, yüksek büyüme ve istihdam artışını sağlayabilecek kadar canlı olmayacağı tahmin ediliyor. Dünya ekonomisindeki yavaşlama, dış talebin güçlü olmayabileceğini düşündürüyor.


Baba Çalık’ın mektubu Meclis’te

DSP
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’ın babası Mahmut Çalık’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu Meclis gündemine getirdi. Yağız, söz konusu mektupla ilgili olarak, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi. Yağız, önergesinde şöyle dedi: Mahmut Çalık’ın size ve ekonomiyle ilgili bakanlara gönderdiği mektubunda yer alan, ’Sıkıntıdayım. 2 bin işçimi ücretsiz izne çıkardım. Sıkıntılar böyle devam ederse, içimiz sızlayarak son elemanlarımızı da izine gönderip, tüm işletmelerimizi kapatmak zorunda kalacağız. Kapatmadan devam edersek, her ay 2 milyon dolar zarar ederiz. Gerek faizlerin yüksekliği gerek döviz kurlarının düşük seyretmesi ve buna bağlı kontrolsüz ithal iplik girişi bizleri çözümsüzlüğe itiyor. 68 yıllık sanayiciyim. Bunları ağlamak için değil, Türkiye için yazıyorum’ sözlerinden, ülkemizde adı konulmamış bir ekonomik krizin yaşandığı anlamı çıkarılabilir mi?

Diğer Genel Haberleri