Dalganın ortasındayız herkes ihtiyatlı olsun

Bigpara Haber
Enflasyonda 2007 hedefinin aşılması nedeniyle hükümete mektup gönderen Merkez Bankası’ndan, küresel dalgalanmaya karşı ’ihtiyat’ uyarısı geldi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Küresel dalgalanmanın ortasındayız, her an sürprizle karşılaşabiliriz. Tüm ekonomik birimler, ihtiyatlı olmalı, hesabını, kitabını doğru yapmalıdır dedi.

MERKEZ Bankası, 2007 yılında yüzde 4 hedeflenmesine karşılık TÜFE bazında yüzde 8.39 olarak gerçekleşen enflasyonun, yüzde 6’lık ’belirsizlik aralığı üst sınırını’ geçmesi nedeniyle, hükümete açık mektup gönderirken, Başkan Durmuş Yılmaz da Herkes ihtiyatlı olsun uyarısı yaptı. Bu yılın ilk Enflasyon Raporu’nu açıklayan Yılmaz, Bence küresel piyasalardaki dalgalanmaların ortasındayız. Her an için sürprizle karılaşabiliriz. Onun için benim en başta kendime söylediğim ve Merkez Bankası’nın söylediği, diğer ekonomik birimlere söyleyeceğim şey şu; herkes ihtiyatlı olmalıdır. Hesabını kitabını ihtiyatlı yapmalıdır diye konuştu.

SERT BİR YAVAŞLAMA RİSKİ: Gelinen noktada, Türkiye ekonomisinin küresel finans piyasalarındaki dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenmediğini söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu: Merkez Bankası, orta vadeli enflasyon ve para politikası görünümünü oluştururken, gelişmiş ülkelerin iktisadi faaliyetindeki yavaşlamanın yumuşak bir şekilde gerçekleştiği ve bu çerçevede Türkiye piyasalarının önemli bir portföy şokuna maruz kalmadığı bir senaryoyu temel alıyor. Ancak küresel ekonomide sert bir yavaşlama olma riski de göz ardı edilmemeli.

FED KADAR FAİZ İNDİREMEYİZ: Yılmaz, ABD Merkez Bankası FED’in büyümeyi esas alan sert faiz indirimleri yaparken, bizim Merkez Bankası ihtiyatlı indirimlerde bulunuyor eleştirilerine de şu yanıtı verdi: Dış alemdeki gelişmeler çok önemli. Ama dışarıdaki gelişmeleri birebir bizim içeriye yansıtmamız ne söz konusu ne de doğru olur? Biz bunu bir bütün olarak alıyoruz. ’ABD faiz indirdi biz de indirelim’ gibi bir yaklaşım söz konusu değil, mümkün değil, olmamalıdır da.

KRİZ FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR: Yılmaz, Türkiye’nin krizi fırsata çevirme ihtimali olup olmadığı, Körfez sermayesinin gelip gelmeyeceği sorusuna şu karşılığı verdi: Faiz oranlarını daha da açıp mı Körfez sermayesinin buraya gelmesini sağlayacağız? Fırsata çevirmemiz gereken husus şu: Eğer fiyat istikrarını sağlarsa, sonucunda tek haneli nominal faizlere inersek, Türkiye’de iş yapma olanakları basitleştirilirse ve yabancı da Türkiyede uzun vadeli istikrarı görürse bu bizim için fırsat olacaktır. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın burada sağlayacağı kastı ekonomik büyümenin alternatifi olmayan fiyat istikrarını sağlamaktır. Bunu sağladığımız sürece Türkiye’de kriz fırsata dönüşebilir.

Taşınmayı değil güvenilirliği ön planda tutalım

MERKEZ Bankası’nın İstanbul’a taşınması konusunu Davos’ta biraraya geldiği Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşüp görüşmediği sorumuz üzerine Yılmaz, Bu konuda çok soru geleceği anlaşılıyor. Hepsini toplu alayım dedi. Soruları not alan Yılmaz, Belki ’Başkan tarz mı değiştirdi’ diyeceksiniz. Ama tarz değişikliği yok. Cevabım şu deyip şu yanıtı verdi: Merkez Bankalarının kredibilitesi, güvenilirliğiyle çok yakından ilişkili. O nedenle bu soruların cevabı; Merkez Bankası yönetimi ve para politikasının güvenilirliği, saygınlığıyla ilgili herhangi yavaşlatmaya gerilemeye tereddüde yer vermemelidir. Taşınmayla ilgili ön planda tutulması gereken, para politikasının güvenilirliği ve sağlamlığıdır.

Enflasyonda hedef bu yıl da tutmaz

KURAKLIK ve yüksek emtia fiyatları etkisinin azalmakla birlikte bir süre daha devam edeceğini kaydeden Yılmaz, enflasyon tahminlerine ilişkin şu açıklamaları yaptı:

2008’DE YÜZDE 4’ÜN ÜZERİNDE: Yüzde 70 olasılıkla yıl sonunda orta noktası yüzde 5.5 olmak üzere, yüzde 4.1 ile yüzde 6.9 arasında olacak.

2009’DA DÜŞÜŞ BEKLENİYOR: Enflasyon, gelecek yılın sonunda orta noktası yüzde 3,7 olmak üzere yüzde 1.8 ile yüzde 5.5 arasında gerçekleşecek.

FAİZDE ’SINIRLI’ İNDİRİM: Tahminler üretilirken, 2008 yılında politika faizlerinde ’sınırlı bir indirim’ yapılacağı var sayıldı.

TAHMİNLERİN ANA MESAJI: Eylül 2007’de başlatılan ölçülü faiz indirim sürecinin devamı, olumlu veri gelişmelerine bağlı olacak.

TEMKİNLİ FAİZ POLİTİKASI: Mevcut tahminler bir önceki enflasyon raporuna kıyasla daha temkinli bir faiz politikasını içeriyor.

Siyasi risk olursa türbanı ele alırız

DURMUŞ Yılmaz’ın türban ile para politikası riski ilişkisi konusunda şu yanıtı verdi: Türban sorununu siyasi risk olarak alıyorsanız, elbette. Önceki toplantılarda da siyasi risklerle Irak, seçimlerle ilgili sordunuz. Bu da o çerçevede gelişme. Hep söylediğim gibi, bu tür gelişmelerin ekonomideki değişkenler üzerinde herhangi bir etkisi olursa ne yapılabileceğini kararlarımız içine koyuyoruz. Bu bir riskse elbette. Her türlü risk veri setinin içindedir. Siyasiler kendi aralarında tartışırlar, Bizim için bir risk ortaya çıkarsa, elimizdeki verileri olumsuz etkilerse Merkez Bankası ne yapmayı düşünür; önemli olan bu.

Küresel krizin bize ’üçlü etkisi’ olur

DIŞ TİCARETE ETKİSİ: Türkiye’nin ihracatının yüzde 9’u ABD bölgesiyle. Bu nedenle ABD’de yaşanacak bir kriz Türkiye’yi doğrudan etkilemez. Buna karşılık ihracatının yüzde 60’ından fazlasını AB’ye yapan Türkiye, ABD ve AB arasındaki ekonomik ilişkide daralma halinde olumsuz etkilenecektir.

KREDİLERE ETKİSİ: Hem bankalar hem de reel sektör dışarıdan borçlandı. Küresel alanda kredi daralması olursa, içerde de daralma yaşanacaktır. Verdikleri kredileri dövizle borçlanarak alan bankalar, kredilerini yenilemeyebilir veya daha yüksek maliyetle borçlanabilirled. Bu durumda içeride kredi genişlemesi yavaşlar. Bu dezenflasyon sürecine katkıda bulunur ancak ekonomik büyümeye negatif etki yapar, büyüme yavaşlar.

PORTFÖY YATIRIMLARINA ETKİSİ: En büyük etkisi burada görülebilir. Güvenin sarsılması, risk iştahında azalma durumunda, yabancı çıkışı yaşanabilir. Olası kriz durumunda bu 3 etki tek tek değil birlikte görülecektir.

Reformların devamlılığı istikrar açısından önemli

MERKEZ Bankası’nın, Yasası uyarınca enflasyon hedefindeki sapma durumunda hesap verebilirlik ilkesi çerçevesinde hükümete yazması gereken mektup, Başkan Durmuş Yılmaz ve Yardımcısı Erdem Başçı’nın imzasıyla, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’e hitaben kaleme alınarak gönderildi. Mektup program şartlılığı çerçevesinde Uluslararası Para Fonu’na da (IMF) iletilecek. Mektupta, hedefin aşılmasının nedenleri açıklanırken, petrol, gıda ve yönetilen yönlendirilen mal fiyatlarındaki gelişmeler gibi para politikasının etki alanı dışında kalan unsurların enflasyondaki düşüşü sınırladığı, 2007’de tarımda yaşanan kuraklığın arz yönlü şok yarattığı anlatıldı. Mektupta, reform sürecinin devam ettirilmesinin hem makro ekonomik istikrar hem de fiyat istikrarı açısından önem taşıdığı konusunda hükümet uyarıldı.

Diğer Genel Haberleri