Cıngıllıoğlu`nun Ballı Parası Ünlüydü

Bigpara Haber
Düşük faizli Hazine bonolarına olan tutkusu ve kamu bankalarından aldığı kredileri kullanma becerisiyle, öne çıkan Cıngıllıoğlu, başarılarını, 1996`da aldığı `Honey Money` yatıyla simgeledi.


Demirbank, dün sabah, İyi Günler dileyemedi, bunun yerine Fonlu Günler diledi herkese. 1953 yılında kurulan banka, 47 yıl sonra Fonlu günlere merhaba derken, Cıngıllıoğlu Ailesi de, Ballı para günlerine veda etti. Aile kökeni, Kayseri`ye dayanan Halit Cıngıllıoğlu, özel sohbetlerde, daima büyükbabalarının 1880`lere kadar uzanan ticari geçmişleriyle övünürdü. Belki haklıydı da. Demir, halı ve deri ticareti denildi mi, Kayseri`de herkes bu işleri en iyi yapanların Cıngıllıoğlu Ailesi olduğunu bilirdi. Kamu bankalarına ve özellikle Hazine kağıtları na bayılan işadamlarından biri olan Halit Cıngıllıoğlu, demeçlerinde ise ısrarla, Devletten hiçbir zaman teşvik almadıklarını ve hiçbir partiyle yakınlıkları olmadığını söyledi durdu.


Oysa, gerçek yaşamında, hep bunun tersini yaptı. İktidara hangi parti veya partiler gelse ve kim başbakan olduysa, onlarla hep sıkı fıkı oldu. 1980`den sonra hızlı bir çıkış trendi yakalayan Cıngıllıoğlu Ailesi, bu çıkıştaki en önemli gücünü kamu bankalarından aldı. Çıkışı, özellikle 1994`deki krizden sonra inanılmaz ölçüde büyüdü. Bu büyümeyle, hemşehrisi Sabancı Ailesi`ni bile gölgede bırakıyordu kimi zaman.Başbakan Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller`in en yakın dostları safında gözüken Halit Cıngıllıoğlu, krizden önce dönemin Merkez Bankası Başkanı Yaman Törüner`in de özel ilgisine mazhar oldu. Hazine`nin açacağı ihaleleri önceden haber alan birkaç işadamından birisi olan Halit Cıngıllıoğlu, rakiplerine karşı böylece avantajlı duruma geçiyor ve Hazine kağıtlarını düşük faizle kapatıyordu.


BALLI PARALAR YATA DÖNÜŞÜYOR;

Tarihler 21 Mayıs 1996`yı gösterdiği gün, Halit Cıngıllıoğlu, kendisiyle yapılan bir söyleşide, Devletten 2 trilyona yakın alacağımız var demişti. Yine tarihler, aynı yılın 8 Temmuz`unu gösterdiğinde ise onun, Hollanda`da 25 milyon dolara yat sahibi olduğu haber veriliyordu. Bu paranın 8.5 trilyon lirası ise kredilerden gelmişti. Yatın adı ise çok ilginçti. Honey Money yani, Ballı Para adı verilen yatın Monaco`nun Cap Dell marinasında denize indirildiğinden sözediyordu gazeteler sıkça. Yatta, her türlü konfor vardı. Hard Money 1 ve Hard Money 2 adlarında iki sürat teknesi de bulunan yatla ilgili bilgiler verilirken, seçkin bir evde olabilecek her imkana sahip deniliyordu. Her yönden eksiği yok fazlası olan yatın bayrağı ise kara para aklama ve sır paraların cenneti Cayman Adaları`na aitti. Yatın boyu 50 metreye sahipti ve iki adet 7 bin beygirlik Mercedes motoru bulunuyordu. Yüzme havuzlu yatın üst güvertesinde, Halit Cıngıllıoğlu`nun yoğun işlerini bitirince atlayıp gelebileceği helikopteri için bir de pisti vardı. Ertesi yıl aldığı Falcon 2000 uçağı henüz yoktu.


Halit Bey ile eşi Zekiye Hanım, bu yatla artık Avrupa sosyetesine dahil olma yolunda önemli adımlar atmışlardı ama önce Türk karasularında bir şeref gezisi gerekiyordu. Aylarca birlikte Rotterdam`da Ballı Paranın dekorasyonuyla uğraşan karı - koca, bu uğraşılarının meyvelerini Türk dostlarına da göstermek için sabırsızlanıyorlardı. 16 Ağustos 2000`de, Honey Money yatı, Ege sularına geldi ve muhteşem görünüşüyle ziyaret ettiği koylarda hayli ilgiyle karşılandı. Marmaris Limanı`nın 3 mil açığına demirleyen yatın yıllık masrafının, yaklaşık 1.5 milyon dolar olduğu anlatılıyordu. Cıngıllıoğlu Ailesi`nin sefası sürerken, kapatılan RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan`dan engellemeler başladı. Hoca, kamu bankalarının yurt dışına aktarılan paralarının Türkiye`ye sıcak para olarak girdiğini söylüyor ve Halkbank`la yurt dışında ortak şirket kuran Demirbank`ın bu konuda öncü olduğunu açıklıyordu. Halit Cıngıllıoğlu, bunu da aşmasını bildi. Hatta, ne engelleri aştı ve bugüne geldi.


KAMU ŞİRKETLERİNE İLGİ DUYUYORDU;

Son dört yıldan bu yana özelleştirme ihalelerine yakın ilgi gösteren Grup, sonunda bizzat kamunun içinde yer aldı. 1997 yılında özelleştirme kapsamındaki kuruluşlara teklif verebilecek finansal gücü sağlamak amacıyla, mevcut iştiraklerinin hisselerini satmaya karar veren Grup, son olarak GSM ihalesinde de kendini göstermişti. Hatta dahil olduğu konsorsiyum temsilcisinin yaptığı açıklamalar sonucunda Demirbank hisselerinde manipülasyon iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı.


DİKİŞ MAKİNESİ DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNDEN BANKACILIĞA;

Yerli ve yabancı dikiş makinalarının dağıtımını üstlenerek ticari hayata atılan baba Halil Cıngıllıoğlu`nun oğulları işin sonunu getiremedi. 1928 yılında Singer, Elçin dikiş makinalarının, Tunsgtram ampullerinin ve Amerikan Westinghouse mamullerinin satış temsilciliklerini ve bayiliklerini yapan Halil Cıngıllıoğlu, ilk ticari şanssızlığını Kayseri`de kurduğu sandalye ve madeni eşya nikelaj tesislerinin bir yangında tamamiyle yanmasıyla yaşadı.


KOLTUK SEKTÖRÜNÜ YARATTI;

1950`lerin başında mobilya işine giren Cıngıllıoğlu Ailesi, 1960`larda Eskişehir`den döşemeci ustaları getirerek bu işe başlayarak Kayseride kanepe ve koltuk sektörünün ilk temelini attı. 1960 yılında ilk pazarlama teşkilatını kurarak Kayseri ve civarı illere bağlı kasaba ve köylere, nihai tüketiciye hitap eden pazarlama ağı kurarak sıcak satış politikasını geliştirdi. 1981 yılında babalarının vefatı ile İsmail ve Mustafa Cıngıllıoğlu mobilya sektörü ve pazarlama işinden beyaz eşya ve elektronik eşya sektörüne yöneldi. (FİNANSAL FORUM)


Diğer Genel Haberleri