Cari Açıkta Çözüm Umudu Halkın Tasarrufa Yönelmesinde

Bigpara Haber

Hükümetin, IMF ile birlikte yürüttüğü ekonomik programın yumuşak karnını oluşturan yüksek cari işlemler açığı sorununun çözümünde umutlar, halkın tüketiminden vaz geçerek yeniden tasarrufa yönelmesine bağlandı.

Bu yıl tüketim talebinde yaşanan canlanma ve hızlı ithalat artışıyla büyüyen cari işlemler açığının, 2001 yılında halkın yeniden tasarrufa yönelmesiyle aşağı inmesi ve GSMH`ın yüzde 3.5`ine çekilmesi hedefleniyor. Enflasyondaki düşüşün sürmesi, faiz oranlarının mevcut düzeyini koruyarak tasarrufa cazip hale getireceği öngörülüyor.

2000`deki gelişme

2000 yılında uygulamaya konulan ekonomik programla birlikte özellikle Hazine kağıtlarının faiz oranları daha ilk aydan itibaren hızla aşağılara indi. Bankalar da mevduat oranlarını buna paralel biçimde aşağılara çekti. Merkez Bankası, döviz sepetindeki yılılk artışı yüzde 20`de tutmaya dayalı para politikası çerçevesinde kurları kontrollü biçimde götürdü. Yeterli derinliği olmayan ve siyasi gelişmelere karşı aşırı duyarlı olan Borsa`da ise halkın taasrruf hacminde artış sağlanamadı.

Bütün bu gelişmelerin etkisiyle, halkın, vadesi gelerek çeşitli yatırım araçlarından çözülen fonlarının, giderek artan biçimde tüketime yöneldiği gözlendi. Özellikle Hazine`nin iç borçlanma miktarını düşürmesinin de etkisiyle bankaların tüketici kredisi faizlerini aşağılara çekerek ellerindeki fonları tüketiciye pompalaması, tüketim ve ithalatı kamçıladı.

İthalat talebindeki hızlı artış, Euro/dolar paritesinin dolar lehine seyri ve dünya petrol fiyatlarındaki hızlı artışlar gibi gelişmeler sonucunda cari işlemler açığı hızla büyüyerek yılın ilk dokuz ayında 6.8 milyar dolara ulaştı. IMF ile çalışmaların tamamlanmasından sonra açıklanan 6.8 milyar dolarlık cari açık rakamı, açığın, hükümetin yıl sonu için öngördüğü 8.2 milyar dolar düzeyini de aşacağını gösteriyor.

IMF ve hükümet uygulanan program kapsamında cari işlemler açığının bu yıl büyüme eğilimi göstermesini zaten bekliyordu. Ancak, ilk dokuz aylık uygulamada ortaya çıkan rekor açık hükümet ve IMF`in beklentilerinin çok üzerinde gerçekleşti. Daha önce bir ödemeler dengesi sorunu bulunmayan, hatta cari işlemler dengesi fazla veren Türkiye`de, stand-by kapsamında uygulanan ekonomik programın bu ölçüde büyük bir cari açığa yol açmasının, IMF açısından ciddi bir prestij kaybı olabileceğine de işaret ediliyor.

2001 projeksiyonu

Ekonomi bürokrasisi ile IMF misyonu arasında ekonomik programın gözden geçirilmesine yönelik olarak yürütülen çalışmalardan çıkan sonuç, 2001 yılında enflasyondaki düşüş trendi sürerken, nominal faiz oranlarının mevcut düzeyini korumasının öngörüldüğünü ortaya koyuyor.

Hazine bürokratları ve IMF yetkililerinin açıklamalarına göre, enflasyonda düşüş sürdükçe, mevcut faiz oranlarıyla tasarruf etmenin reel anlamda karlı hale geleceği hesaplanıyor. Bu durumda halkın tüketim talebinin kırılacağı ve yendien tasarrufa yöneleceği öngörülüyor.

IMF, 2001 yılında özel sektörün tasarruflarında belirgin bir artış olacağını bekliyor. Kamu kesiminde de tasarrufun artmasıyla cari işlemler açığının aşağı çekilerek, 2001 yılında 214.9 milyar lira olarak hedeflenen GSMH`ın yüzde 3.5`inin altına indirilmesi öngörülüyor.

IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli`nin şu sözleri, cari açıkta 2001 yılı projeksiyonunu özetliyor:

Biz hükümetin cari açığı, GSMH`nın yüzde 3.5`inin altına düşürmekteki her tedbirini destekliyoruz. Bunu başarmak yurt içi tasarrufun artırılması anlamına da gelecektir. Enflasyon beklentileri aşağı doğru indikçe, hane halklarının şu andaki faiz oranlarından tasarruf etmesi kendileri için daha uygun olacak. Dolayısıyla özel sektörde bir tasarruf gözlenecek. Kamu ve özel sektörde tasarrufun artması cari açıkta azalmayı beraberinde getirecektir.

Cari işlemler açığının GSMH`a oranının 2002 yılında ise yüzde 3`ün altına çekilmesi hedefleniyor. (ANKA)

Diğer Ekonomi Haberleri