Cari Açıkta Abd Ile Yarışıyoruz

Bigpara Haber
Programın yumuşak karnı olarak tanımlanan cari açık, GSMH`nin yaklaşık yüzde 4`üne ulaştı. Türkiye, dünyanın en güçlü ekonomisi olan ve cari açığı yüzde 4.5`lerde bulunan ABD`nin düzeyine yaklaştı.Çeşitli çevrelerce tartışılan cari işlemler açığındaki hızlı gelişme IMF-Dünya Bankası toplantılarında da Türk heyetinin karşısına gelen önemli konulardan biri oldu. Uluslararası finans kuruluşları ile Türk heyeti arasındaki bütün görüşmelerde yabancılar cari işlemler açığındaki hızlı genişlemeye ilişkin sorular yönelttiler. Bu durum karşısında heyetin başkanlığını yapan Devlet Bakanı Recep Önal, "cari açığın kapatılamaz boyutlarda olmadığı" mesajını verdi. Ancak, Bakan Önal, açığın finanse edilebilir olduğunu söylesede cari açığın Gayri Safi Milli Hasıla`ya oranı neredeyse yabancı fonların yağdığı ve dünyanın en güçlü ekonomisi olan ABD`nin düzeyine ulaştı. Programda hedeflenen cari açığın, GSMH`nin yüzde 1.5-2 oranında yani 3-4 milyar dolar civarında kalmasıydı. Oysa açık miktarı GSMH`nin yüzde 4`üne denk gelen 8 milyar dolara yaklaşmış durumda. `Safe heaven` olarak tanımlanan ABD gibi cari açığı gelişmiş ekonomiler arasında en yüksek olan ülkenin bile cari açığının Gayri Safi Milli Hasıla`ya oranı yüzde 4.5. Bu durum bile yüksek sayılarak ABD bu nedenle ileride doların gücü açısından riskli bir ülke sayılıyor. Uygulanan istikrar programı yabancı yatırımcıların Türkiye`ye gelmesi ile işleyebilecek bir programken, bu konuda da hünüz hedefler tutturulmuş değil. "Cari açık gelişmekte olan ülkelerde de yüksek " İngiltere`de cari açığın GSMH`ye oranı yüzde 2.5 iken 11 euro ülkesin de ise cari açık değil fazla var. 11 euro ülkesinde cari fazlanın GSMH`laya oranı 0.2 civarında. Dünyada en çok cari fazla veren Japonya`da ise oran yüzde 2.5 civarında. Gelişmiş ekonomilerde problemli Yeni Zellanda ekonomisinin dışında yalnızca Avustralya ve Portekiz sapma gösteriyor. Yunanistan ise ciddi açığa sahip olmakla birlikte yurtdışından özellikle de AB`den fon bulmakta zorlanmayan bir ekonomiye sahip. Gelişmekte olan ülkelerde Arjantin, Brezilya ve Meksika Türkiye`ye benziyor. Ancak, bu ülkelere doğrudan yabancı yatırımlar Türkiye`nin hiçbir zaman göremediği boyutta. Geçiş dönemindeki ülkelerde ise cari açık çok yüksek boyutlarda olsada, sözkonusu ülkelerdeki batı yatırımları politik nedenlerle de olsa had safhada."Cari açık ciddi bir sorun " Cari açığın program açısından önemli sorunlardan biri olduğunu belirten uzmanlar, Türkiye gibi zayıf olan ve yurtdışında fonlama sağlayamayan bir ülkede cari açığın GSMH`nin yüzde 4`üne çıkmasının çok yüksek olduğunu söylediler. İstikrar programı uygulanmaya başlandığında cari açığın Gayri Safi Milli Hasıla`nın yüzde 1.5 - 2`si civarında olmasının hedeflendiğini hatırlatan uzmanlar, "Bugün yüzde 4`lerden yani 8 milyar dolardan bahsediyoruz. Bu ciddi bir durumdur, önemsememek finanse edilebilir gözüyle bakmak mümkün değildir" diye konuştular.Uzmanlar, tarihi boyunca dış ticaret açığı vermiş olan ABD`de son dönemlerde doların da güçlü olması dolayısıyla bu açığın büyümesinin rahatsızlık yarattığına işaret etti. Uzmanlar, "ABD yurtdışından sürekli fon çeken bir ülke olduğu için dış ticaret açığını ve cari açığını yurtdışından gelen portföy yatırımları ve sermaye yatırımlarıyla karşılar. Ancak, doların ileride yaşayacağı en büyük tehlike cari açık problemi olarak söylenmektedir. ABD gibi cari açığı gelişmiş ekonomiler arasında en yüksek olan ülkenin bile cari açığının Gayri Safi Milli Hasıla`ya oranı yüzde 4.5. Yani aslında yüksek bir oran ve Amerika bu nedenle ileride doların gücü açısından riskli bir ülke sayılıyor" dediler."Abaç: Yabancı Fonlar Çekilmedi." IBAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Abaç, ABD doları dünya parası olduğu için açık konusunun diğer ülkelerin açığından çok farklı bir niteliği olduğunu belirterek, "ABD buna rağmen makro ekonomik dengelerini gözetme ihtiyacı duyuyor. Çünkü cari açık belli boyutlara ulaşırsa o zaman ABD ekonomisi sorgulanmaya başlanacak ve doların itibarı düşecek" dedi. Türkiye`nin dış açığı finanse etmesi için yabancı paraya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Abaç, Türkiye`nin ABD gibi yabancı para ihtiyacını kendi parasıyla karşılama şansının olmadığını söyledi.Türkiye`nin uzun vadeli fonları çekme konusunu bir türlü çözemediğini ve en zayıf kaldığı alanlardan biri olduğunu hatırlatan Abaç, Türkiye ekonomisi önemli aşamalar elde ettiğini ancak, bu konuyu çözemediğini söyledi. Abaç, gelişmekte olan diğer ülkelerin cari açık konusunda Türkiye`ye yakın bir durum arzetmelerine rağmen bu ülkelerin yabancı sermayeye çekme konusunda başarılı olduklarını ifade etti. Abaç, "Türkiye normalde yabancı sermayeden destek alarak birtakım sorunların çözümüne yönelmesi gerekirken, bunun yerini dış borç ve kısa vadeli fonlarla sorunlarına çözüm arama durumunda kalıyor" dedi. "Fischer: Kalıcı Önlemler Alınmalı."Dünya Bankası-IMF toplantılarında Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal ile görüşen IMF Birinci Başkanı Stanley Fischer da cari açığa dikkat çekmişti. Fischer, "Açık programın en büyük sıkıntısı. 2000 yılı için alınan küçük tedbirler başlangıç için iyi ama, cari açığı kapatmada kalıcı önlemlerin alınması ve kısa vadeli düşünülmemesi gerekir" dedi. (FİNANSAL FORUM)

Diğer Politika Haberleri