Büyüme Hedefi Yüzde 4- 4.5
Bigpara Haber
Önümüzdeki yıl cari açığı kontrol altına alabilecek ve ekonominin kaldırabileceği bir büyümeyi hedeflediklerini belirten Demiralp, büyüme hedefinin yüzde 4 - 4.5 oranında olduğunu vurguladı.
IMF ile her konuda anlaşmaya vardıklarını ve taslak bir niyet mektubu üzerinde anlaştıklarını vurgulayan Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, bunu hükümete sunacaklarını ve hükümetin onayını beklediklerini vurguladı. Demiralp, 22 - 23 Aralık tarihlerinde Dünya Bankası`yla 3 ayrı kredi görüşmesinin yanı sıra, IMF`nin de niyet mektubunu onaylaması durumunda, hem Dünya Bankası kredilerinin hem de IMF mektubunun aynı zamanlarda şekilleneceğini ve 2001 yılına umutla girmeyi düşündüklerini kaydetti.
HEDEF CARİ AÇIĞI KONTROL ETMEK;
2000 yılı büyüme hedefi konusunda IMF ile görüş ayrılığı yaşandığını belirten Demiralp, IMF`nin yüzde 7, kendilerinin ise yüzde 6 olarak hesap yaptıklarını ifade etti. Demiralp, 2001 yılında ise cari açığı kontrol altına alabilecek ve ekonominin kaldırabileceği bir büyüme hedeflediklerini belirterek, bu sene yüzde 6 - 7 civarında olacak büyümeyi gelecek yıl yüzde 4 - 4.5 gibi bir orana çekmeyi planladıklarını söyledi. Önümüzdeki yıl için iki genel hedeflerinin bulunduğunu belirten Demiralp, Hedef enflasyon ve cari açığın kontrol altına alınmasıdır. Yıl sonu enflasyon rakamının hedeflenmiş olan TEFE ve TÜFE`de yüzde 20 - 25`in üzerinde çıkması moralimizi bozmayacaktır. Esas hedefimiz 2002 yılı sonunda enflasyonu tek haneli rakama indirmektir. Bu da, ancak yapısal kararlarla kalıcı olabilir dedi.
Enflasyonda yüzde 20 seviyesinin kritik bir nokta olduğunu belirten Demiralp, piyasaların yüzde 20 enflasyona büyük direnç gösterdiğine işaret ederek, 2001`e yoğunlaşmış olan kamuda yapısal kararlar alınmaz ve ciddi bir organizesyon oluşturulamazsa, alınan tüm tedbirler boşa gider. Yüzde 20 seviyesi enflasyonda çok kritik bir seviyedir. Genelde piyasalar yüzde 20 enflasyonda büyük direnç gösterirler. Gerekli yapısal kararlar alınmadığı takdirde enflasyonda tekrar bu seviyelerden yükselme tehditi ortaya çıkar ve düşüş kalıcı olmaz. Biz de yavaş yavaş bu kritik noktaya geliyoruz dedi. Türkiye`de kayıt dışı ekonominin gerçek ekonominin üçte biri kadar olduğunu ifade eden Demiralp, bunun kayıt içine alınması gerektiğini, enflasyonla mücadeledeki rakamsal sapmalarda bunun da etkili bir faktör olduğunu vurguladı.
ÖNGÖRÜLEN AÇIK ORANI YÜZDE 3 - 3,5;
2001 yılı bütçesinde cari açık beklentilerinin yüzde 3 - 3.5 seviyesinde olduğunu ve bütçeyi bu şartlar altında hazırladıklarını belirten Demiralp, bunun gerçekleşmesinin ekonomide gerekli önlemlerin alındığının göstergesi olacağını kaydetti. Özelleştirme konusunda büyük başarı sağladıklarını belirten Demiralp, 2000 yılının ilk altı ayında 5.6 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirdiklerini vurguladı. Hedefin 7.6 milyar dolar olduğun hatırlatan Demiralp, 2000 yılında özelleştirmenin amiral gemisi olarak gördükleri Türk Telekom satışının gerçekleştirilemediğini ifade etti. Demiralp, 2001 yılı için 7.2 milyar dolarlık özelleştirme hedeflediklerini ifade etti.
MERKEZ BANKASI`NA TAM BAĞIMSIZLIK;
Para politikasının programın en önemli unsuru olduğunu belirten Selçuk Demiralp, bundan sonra Merkez Bankası politikalarının başarısının mali politikaların başarısına bağlı olduğunu ifade etti. Türkiye`nin artık enflasyon hedeflemesi uygulamasını başlatması gerektiğine işaret eden Demiralp, bu paralelde Merkez Bankası`na tam bağımsızlık sağlayacak kanunun çıkarılması gerektiğine dikkat çekti. Merkez Bankası yasa değişikliğinin nisan ayı sonuna kadar yapılması halinde bundan sonraki uygulamaların daha başarılı olacağını kaydeden Demiralp, bunun yanı sıra Hazine iç ve dış borçlanmasını düzenleyen yasanın da hazırlanması gerektiğini vurguladı. Bir ülkede bankacılık sağlıklı hale getirilmeden ekonomide başarılı olunamayacağını belirten Selçuk Demiralp, Bugün bankacılık sektöründe yaşanan olaylar, bu gelişmeye geç kalınmasının verdiği son sancılardır. Sekiz bankada yapılacak yeni yapılanma sonucunda kısa sürede bütün olumsuzluklar sona erecek ve 2001 yılında bu işin biteceğini açıklayacağız dedi. (FİNANSAL FORUM)
IMF ile her konuda anlaşmaya vardıklarını ve taslak bir niyet mektubu üzerinde anlaştıklarını vurgulayan Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, bunu hükümete sunacaklarını ve hükümetin onayını beklediklerini vurguladı. Demiralp, 22 - 23 Aralık tarihlerinde Dünya Bankası`yla 3 ayrı kredi görüşmesinin yanı sıra, IMF`nin de niyet mektubunu onaylaması durumunda, hem Dünya Bankası kredilerinin hem de IMF mektubunun aynı zamanlarda şekilleneceğini ve 2001 yılına umutla girmeyi düşündüklerini kaydetti.
HEDEF CARİ AÇIĞI KONTROL ETMEK;
2000 yılı büyüme hedefi konusunda IMF ile görüş ayrılığı yaşandığını belirten Demiralp, IMF`nin yüzde 7, kendilerinin ise yüzde 6 olarak hesap yaptıklarını ifade etti. Demiralp, 2001 yılında ise cari açığı kontrol altına alabilecek ve ekonominin kaldırabileceği bir büyüme hedeflediklerini belirterek, bu sene yüzde 6 - 7 civarında olacak büyümeyi gelecek yıl yüzde 4 - 4.5 gibi bir orana çekmeyi planladıklarını söyledi. Önümüzdeki yıl için iki genel hedeflerinin bulunduğunu belirten Demiralp, Hedef enflasyon ve cari açığın kontrol altına alınmasıdır. Yıl sonu enflasyon rakamının hedeflenmiş olan TEFE ve TÜFE`de yüzde 20 - 25`in üzerinde çıkması moralimizi bozmayacaktır. Esas hedefimiz 2002 yılı sonunda enflasyonu tek haneli rakama indirmektir. Bu da, ancak yapısal kararlarla kalıcı olabilir dedi.
Enflasyonda yüzde 20 seviyesinin kritik bir nokta olduğunu belirten Demiralp, piyasaların yüzde 20 enflasyona büyük direnç gösterdiğine işaret ederek, 2001`e yoğunlaşmış olan kamuda yapısal kararlar alınmaz ve ciddi bir organizesyon oluşturulamazsa, alınan tüm tedbirler boşa gider. Yüzde 20 seviyesi enflasyonda çok kritik bir seviyedir. Genelde piyasalar yüzde 20 enflasyonda büyük direnç gösterirler. Gerekli yapısal kararlar alınmadığı takdirde enflasyonda tekrar bu seviyelerden yükselme tehditi ortaya çıkar ve düşüş kalıcı olmaz. Biz de yavaş yavaş bu kritik noktaya geliyoruz dedi. Türkiye`de kayıt dışı ekonominin gerçek ekonominin üçte biri kadar olduğunu ifade eden Demiralp, bunun kayıt içine alınması gerektiğini, enflasyonla mücadeledeki rakamsal sapmalarda bunun da etkili bir faktör olduğunu vurguladı.
ÖNGÖRÜLEN AÇIK ORANI YÜZDE 3 - 3,5;
2001 yılı bütçesinde cari açık beklentilerinin yüzde 3 - 3.5 seviyesinde olduğunu ve bütçeyi bu şartlar altında hazırladıklarını belirten Demiralp, bunun gerçekleşmesinin ekonomide gerekli önlemlerin alındığının göstergesi olacağını kaydetti. Özelleştirme konusunda büyük başarı sağladıklarını belirten Demiralp, 2000 yılının ilk altı ayında 5.6 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirdiklerini vurguladı. Hedefin 7.6 milyar dolar olduğun hatırlatan Demiralp, 2000 yılında özelleştirmenin amiral gemisi olarak gördükleri Türk Telekom satışının gerçekleştirilemediğini ifade etti. Demiralp, 2001 yılı için 7.2 milyar dolarlık özelleştirme hedeflediklerini ifade etti.
MERKEZ BANKASI`NA TAM BAĞIMSIZLIK;
Para politikasının programın en önemli unsuru olduğunu belirten Selçuk Demiralp, bundan sonra Merkez Bankası politikalarının başarısının mali politikaların başarısına bağlı olduğunu ifade etti. Türkiye`nin artık enflasyon hedeflemesi uygulamasını başlatması gerektiğine işaret eden Demiralp, bu paralelde Merkez Bankası`na tam bağımsızlık sağlayacak kanunun çıkarılması gerektiğine dikkat çekti. Merkez Bankası yasa değişikliğinin nisan ayı sonuna kadar yapılması halinde bundan sonraki uygulamaların daha başarılı olacağını kaydeden Demiralp, bunun yanı sıra Hazine iç ve dış borçlanmasını düzenleyen yasanın da hazırlanması gerektiğini vurguladı. Bir ülkede bankacılık sağlıklı hale getirilmeden ekonomide başarılı olunamayacağını belirten Selçuk Demiralp, Bugün bankacılık sektöründe yaşanan olaylar, bu gelişmeye geç kalınmasının verdiği son sancılardır. Sekiz bankada yapılacak yeni yapılanma sonucunda kısa sürede bütün olumsuzluklar sona erecek ve 2001 yılında bu işin biteceğini açıklayacağız dedi. (FİNANSAL FORUM)