BSA, “Kopyacı” ları Reklam Vuruyor
Bigpara Haber
Kopya yazılımla mücadele eden BSA, en etkili silah olarak reklamı şeçti. Kullanım oranı yüzde 97’den 70’lere indi..
Lisanssız yazılım kullanımı önlemek amacıyla yazılım sahibi belli başlı şirketlerin oluşturduğu bir birlik olan BSA Türkiye, 1995 yılından beri dünyadaki amaç ve hedefleri doğrultusunda yazılım telif hakları bilincini arttırmak ve bu amaçla satıcıları, kullanıcıları bilgilendirmek ve eğitmek yönünde çaba gösteriyor.REKLAM
EN ETKİLİ YOL;
BSA Türkiye, yaklaşık 5 yıldır bir çok yazılı materyal , reklam, seminer ve basın bülteni yoluyla büyük bir kesimi bilgilendirmek için çalışıyor. Bu yönde önemli bir yol kat ettiği de söylenebilir. Başlangıçta Türkiye’de yüzde 97 olan lisanssız yazılım kullanım oranı , şu anda yüzde 70’lerde seyrediyor. Hemen her sektörden özellikle de yöneticileri ve bilgi işlem müdürlerini bilinçlendirmek ve uyarmak amacıyla postalama çalışmaları yapan , sektörel bir çok dergide yayınladığı reklamlar ve haberlerle gündemde kalan , seminer ve fuar etkinlikleriyle her kesimden kullanıcıya ulaşmayı amaçlayan BSA, bu oranı kısa bir süre içindeçok daha düşük seviyelere çekmek istiyor.
“HEDEFİMİZ KOBİ’LER”
BSA Türkiye, bir süre öncesine kadar bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık veriyordu, geçen yılın ikinci yarısından itibarense bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra kurumları lisanslamaya zorlayıcı yöntemlere daha fazla yer verme kararı aldı. Marjinal Tanıtım BSA Müşteri temsilcisi Ayla Tanrıkulu, birliğin bilinçleştirme çalışmaları hedefinin , daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler olduğunu belirtiyor; “Ciddi kurumsal yapıya sahip şirketler zaten lisanslı yazılım kullanımının altyapısını oluşturmuş durumdalar. Lisanssız yazılım kullanmanın neden olacağı iş ve prestij kaybının bilincindeler. Bizim hedefimiz daha çok küçük ve orta ölçekli şirketlerde korsan yazılım oranını azaltmak. Yapılan arama çalışmalarında çoğu yöneticiden “Bu konuda bilgiye sahip değilim” şeklinde cevap alıyoruz.” Marjinal Tanıtım Kreatif Direktörü Abdurrahim Sönmez ise bu cevapların ya da mazeretlerin üstesinden gelmek için en etkili yolun etkilibir reklam kampanyasından geçtiğini anlatıyor; “Kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik hedef ve kitlenin yöneticiler olduğu bir reklam kampanyası yaptık. Reklamların içeriği direkt yöneticilere sesleniyor. İşletmelerinde korsan yazılım kullandıkları tespit edildiği durumlarda başlarına geleceklerini doğrudan anlatan bu reklamlar, özellikle yöneticilere seslenenhaber ve ekonomi kanallarında “prime-time”larında yayınlandı. Aynı dönemde gazete ve radyo kampanyaları, ekonomi ve bilişim sektörü dergileri de destek mecra olarak seçildi.”
“YAZILIM SEKTÖRÜNE DARBE VURUYOR”
BSA Genel Koordinatörü Erol Özkür, müdahalenin nihai hedefinin Avrupa seviyelerine ulaşmak olduğunu söylüyor ve kopya yazılım’ın neden olduğu makro sorunları şöyle özetliyor;“Uzakdoğu’dan ABD’ye doğru korsan yazılım kullanım oranlarının düştüğünü görüyoruz. Minumum seviyelere düşürmeyi düşünüyoruz. 2000 sonunda yüzde 68’lik bir kopya yazılım kullanım oranı sonucuna ulaşacağımızı düşünüyoruz. Almanya ve İtalya kopya yazılım kullanım oranı en düşük ülkeler. Kopya yazılım kullanımının tüm dünyada ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyen , vergi kayıplarındave işsizlik oranlarında artışa neden olan etkilerinin yanı sıra yeni bilgisayar programlarının gelişmesini önemli ölçüdeengelleyen bir faktör olduğunu da belirtmek gerekiyor. Örneğin İsrail’de yasalar çok ciddi bir şekilde kopya yazılımla mücadele ediyor. Bu sayede gelişen bir yazılım üretimi ortamında ICQ programı, 4-5 yıl önce İsrailli girişimciler tarafından ABD’ye 270 milyon dolara satıldı. Yazılım devleri için en önemli yatırım alanlarından biri olan Hindistan’a yapılan yatırımlar neden Türkiye’ye de yapılması?”
2001’DE YENİ PROJELER; BSA Genel Koordinatörü Erol Özkür, 2000 yılı sonunda kopya yazılım oranının yüzde 68’e düşeceğini tahmin ettiklerini belirtiyor ve gelecek yıl sürdürecekleri aktiviteleri ise şöyle anlatıyor; “Bu kampanyanın son ayağı olarak, ilerleyen günler de bütün çalışmaları özetleyen bir advertorial hazırlamayı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl geldiğimiz aşamayı tespit ederek bundan sonra neler yapabileceğimize dair çalışmalara başlayacağız.” (PARA)
Lisanssız yazılım kullanımı önlemek amacıyla yazılım sahibi belli başlı şirketlerin oluşturduğu bir birlik olan BSA Türkiye, 1995 yılından beri dünyadaki amaç ve hedefleri doğrultusunda yazılım telif hakları bilincini arttırmak ve bu amaçla satıcıları, kullanıcıları bilgilendirmek ve eğitmek yönünde çaba gösteriyor.REKLAM
EN ETKİLİ YOL;
BSA Türkiye, yaklaşık 5 yıldır bir çok yazılı materyal , reklam, seminer ve basın bülteni yoluyla büyük bir kesimi bilgilendirmek için çalışıyor. Bu yönde önemli bir yol kat ettiği de söylenebilir. Başlangıçta Türkiye’de yüzde 97 olan lisanssız yazılım kullanım oranı , şu anda yüzde 70’lerde seyrediyor. Hemen her sektörden özellikle de yöneticileri ve bilgi işlem müdürlerini bilinçlendirmek ve uyarmak amacıyla postalama çalışmaları yapan , sektörel bir çok dergide yayınladığı reklamlar ve haberlerle gündemde kalan , seminer ve fuar etkinlikleriyle her kesimden kullanıcıya ulaşmayı amaçlayan BSA, bu oranı kısa bir süre içindeçok daha düşük seviyelere çekmek istiyor.
“HEDEFİMİZ KOBİ’LER”
BSA Türkiye, bir süre öncesine kadar bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık veriyordu, geçen yılın ikinci yarısından itibarense bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra kurumları lisanslamaya zorlayıcı yöntemlere daha fazla yer verme kararı aldı. Marjinal Tanıtım BSA Müşteri temsilcisi Ayla Tanrıkulu, birliğin bilinçleştirme çalışmaları hedefinin , daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler olduğunu belirtiyor; “Ciddi kurumsal yapıya sahip şirketler zaten lisanslı yazılım kullanımının altyapısını oluşturmuş durumdalar. Lisanssız yazılım kullanmanın neden olacağı iş ve prestij kaybının bilincindeler. Bizim hedefimiz daha çok küçük ve orta ölçekli şirketlerde korsan yazılım oranını azaltmak. Yapılan arama çalışmalarında çoğu yöneticiden “Bu konuda bilgiye sahip değilim” şeklinde cevap alıyoruz.” Marjinal Tanıtım Kreatif Direktörü Abdurrahim Sönmez ise bu cevapların ya da mazeretlerin üstesinden gelmek için en etkili yolun etkilibir reklam kampanyasından geçtiğini anlatıyor; “Kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik hedef ve kitlenin yöneticiler olduğu bir reklam kampanyası yaptık. Reklamların içeriği direkt yöneticilere sesleniyor. İşletmelerinde korsan yazılım kullandıkları tespit edildiği durumlarda başlarına geleceklerini doğrudan anlatan bu reklamlar, özellikle yöneticilere seslenenhaber ve ekonomi kanallarında “prime-time”larında yayınlandı. Aynı dönemde gazete ve radyo kampanyaları, ekonomi ve bilişim sektörü dergileri de destek mecra olarak seçildi.”
“YAZILIM SEKTÖRÜNE DARBE VURUYOR”
BSA Genel Koordinatörü Erol Özkür, müdahalenin nihai hedefinin Avrupa seviyelerine ulaşmak olduğunu söylüyor ve kopya yazılım’ın neden olduğu makro sorunları şöyle özetliyor;“Uzakdoğu’dan ABD’ye doğru korsan yazılım kullanım oranlarının düştüğünü görüyoruz. Minumum seviyelere düşürmeyi düşünüyoruz. 2000 sonunda yüzde 68’lik bir kopya yazılım kullanım oranı sonucuna ulaşacağımızı düşünüyoruz. Almanya ve İtalya kopya yazılım kullanım oranı en düşük ülkeler. Kopya yazılım kullanımının tüm dünyada ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyen , vergi kayıplarındave işsizlik oranlarında artışa neden olan etkilerinin yanı sıra yeni bilgisayar programlarının gelişmesini önemli ölçüdeengelleyen bir faktör olduğunu da belirtmek gerekiyor. Örneğin İsrail’de yasalar çok ciddi bir şekilde kopya yazılımla mücadele ediyor. Bu sayede gelişen bir yazılım üretimi ortamında ICQ programı, 4-5 yıl önce İsrailli girişimciler tarafından ABD’ye 270 milyon dolara satıldı. Yazılım devleri için en önemli yatırım alanlarından biri olan Hindistan’a yapılan yatırımlar neden Türkiye’ye de yapılması?”
2001’DE YENİ PROJELER; BSA Genel Koordinatörü Erol Özkür, 2000 yılı sonunda kopya yazılım oranının yüzde 68’e düşeceğini tahmin ettiklerini belirtiyor ve gelecek yıl sürdürecekleri aktiviteleri ise şöyle anlatıyor; “Bu kampanyanın son ayağı olarak, ilerleyen günler de bütün çalışmaları özetleyen bir advertorial hazırlamayı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl geldiğimiz aşamayı tespit ederek bundan sonra neler yapabileceğimize dair çalışmalara başlayacağız.” (PARA)