Bozcaada meselesi
Bigpara Haber
Bozcaada Ege`de elimizde kalmış iki önemli adadan biri. `Elimizde kalmış` ifadesini ağırlıklı olarak vizesiz girebildiğimiz yer anlamında kullanıyorum.
Bozcaada olağanüstü güzelliklere sahip bir cennet köşesi.
Gazeteci-yazar Haluk Şahin bu güzel ada için kitap dahi yazmış.
Adayı daha da yakından tanımak isteyenlere önerilir.
Bilindiği gibi dünyanın en güzel, en anlamlı denizi Ege aynı zamanda Türk-Yunan uyuşmazlığının da önemli bir parçası.
Ege`nin iki yakasındaki Türk ve Yunan halklarının özgürce, dostca paylaşması gereken bu eşsiz güzelliğin siyasal çekişmeye konu olması üzücü.
Tüm bu anlamsız çekişmeler içerisinde bazı kuruluşlar Ege`nin iki yakasında nasıl daha anlamlı bir yaşam kurulabilir mücadelesini de vermiyor değil.
Bu mücadeleyi veren kuruluşlardan biri de `Ven Gönüllüleri Derneği`.
Bu dernek her sene Bozcaada`da artık gelenekselleşmeye yüz tutan bir festival düzenliyor.
Bu yılki festival 5-11 Temmuz tarihleri arasında düzenlenmiş idi ve festivale Türk, Yunan, Avrupalı diplomat, sanatçı, akademisyen ve sivil toplum mensupları davetli idi.
`AB çerçevesinde Türk-Yunan Dostluk Festivali` adını bu yıl alan festival çok geniş bir hazırlık sürecinden sonra yapılacak idi ki, devreye bürokrasi ve vehim Hazretleri girdiler.
Çanakkale-Bozcaada`da devlet erkini elinde tutan güçler anlamsız bir dizi gerekçe ve vehim ile festivali iptal ettiler.
Gerekçe olarak ortaya koydukları konular gerçekten çok ilginç (komik dememek için bu tabiri kullanıyorum).
Bu tür toplantılarda daima bir casusluk kokusu alan bu çok iyi bilindik zehir hafiyeler bir dizi ihbar sürecini çalıştırarak bu festivali iptal ettirmeyi başardılar.
İptal kararını alanlar da herhalde son Türk devletini yıkıcı faaliyetlerden korumuş olmanın mükafatını bir biçimde alırlar.
Soğuk savaş yıllarında Tekel`in ürettiği sigaraların arkasında orak-çekiç resmi bulmaları ile övünen bu kafaların!!! yeni yöntemler geliştirdikleri anlaşılıyor.
Festivalin düzenleme komitesinde yer alan çok sayıda emekli Türk büyükelçinin, profesörün farkına varamadıkları bu beşinci kol faaliyetlerini önceden sezerek devletimizi sonu belirsiz bir maceradan korudukları için bölgede görevli kamu yetkililerine müteşekkiriz.
Bu arada Türkiye`nin itibarı zedelenmiş, düzenleme komitesi görevlileri davetlilere mahçup olmuşlar ne gam.
Önemli olan Tanrı`nın Türkü koruması ve titreyip kendimize gelmek.
Bozcaada olağanüstü güzelliklere sahip bir cennet köşesi.
Gazeteci-yazar Haluk Şahin bu güzel ada için kitap dahi yazmış.
Adayı daha da yakından tanımak isteyenlere önerilir.
Bilindiği gibi dünyanın en güzel, en anlamlı denizi Ege aynı zamanda Türk-Yunan uyuşmazlığının da önemli bir parçası.
Ege`nin iki yakasındaki Türk ve Yunan halklarının özgürce, dostca paylaşması gereken bu eşsiz güzelliğin siyasal çekişmeye konu olması üzücü.
Tüm bu anlamsız çekişmeler içerisinde bazı kuruluşlar Ege`nin iki yakasında nasıl daha anlamlı bir yaşam kurulabilir mücadelesini de vermiyor değil.
Bu mücadeleyi veren kuruluşlardan biri de `Ven Gönüllüleri Derneği`.
Bu dernek her sene Bozcaada`da artık gelenekselleşmeye yüz tutan bir festival düzenliyor.
Bu yılki festival 5-11 Temmuz tarihleri arasında düzenlenmiş idi ve festivale Türk, Yunan, Avrupalı diplomat, sanatçı, akademisyen ve sivil toplum mensupları davetli idi.
`AB çerçevesinde Türk-Yunan Dostluk Festivali` adını bu yıl alan festival çok geniş bir hazırlık sürecinden sonra yapılacak idi ki, devreye bürokrasi ve vehim Hazretleri girdiler.
Çanakkale-Bozcaada`da devlet erkini elinde tutan güçler anlamsız bir dizi gerekçe ve vehim ile festivali iptal ettiler.
Gerekçe olarak ortaya koydukları konular gerçekten çok ilginç (komik dememek için bu tabiri kullanıyorum).
Bu tür toplantılarda daima bir casusluk kokusu alan bu çok iyi bilindik zehir hafiyeler bir dizi ihbar sürecini çalıştırarak bu festivali iptal ettirmeyi başardılar.
İptal kararını alanlar da herhalde son Türk devletini yıkıcı faaliyetlerden korumuş olmanın mükafatını bir biçimde alırlar.
Soğuk savaş yıllarında Tekel`in ürettiği sigaraların arkasında orak-çekiç resmi bulmaları ile övünen bu kafaların!!! yeni yöntemler geliştirdikleri anlaşılıyor.
Festivalin düzenleme komitesinde yer alan çok sayıda emekli Türk büyükelçinin, profesörün farkına varamadıkları bu beşinci kol faaliyetlerini önceden sezerek devletimizi sonu belirsiz bir maceradan korudukları için bölgede görevli kamu yetkililerine müteşekkiriz.
Bu arada Türkiye`nin itibarı zedelenmiş, düzenleme komitesi görevlileri davetlilere mahçup olmuşlar ne gam.
Önemli olan Tanrı`nın Türkü koruması ve titreyip kendimize gelmek.