Başak`nın Ödediği Hasar 32 Trilyon

Bigpara Haber
Başak Sigorta, 6-8 Ekim tarihlerinde Antalya`da acenteleri ile bir araya gelerek, 2000 yılının ikinci yarısını değerlendirdi. Toplantıda konuşan Başak Sigorta Genel Müdürü Muzaffer Bilgili, deprem felaketlerinin ve ekonomik programın sigorta sektörü üzerindeki etkilerinden bahsetti. Muzaffer Bilgili, geçtiğimiz yıl yaşanan depremler sonrasında hükümet tarafından uygulamaya konan `zorunlu deprem sigortası` ve `yapı sorumluluk sigortası` hakkında da bilgi verdi. Bilgili, ağustos ve kasım aylarında sinai ve ticari yatırımların en yoğun olduğu Marmara Bölgesi`nde yaşanan depremlerin sanayi üretimini önemli ölçüde etkilediğini ve ekonomide durgunluğa yol açtığını kaydetti.


Bilgili, Türk ekonomisinde 10 Milyar doların üzerinde kayıp oluşturan depremlerin Türk sigortacılığını da yakından etkilediğini dile getirerek, Sigorta sektörü deprem teminatı içeren yangın poliçeleri çerçevesinde çok kısa bir sürede 600 milyon doların üzerinde tazminat ödeyerek büyük bir başarı sağladı ve sorumluluklarının gereğini yerine getiren birinci sektör oldu. İş durması ve kâr kaybı tazminatları ile birlikte toplam tazminat ödemelerinin 750 milyon dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Söz konusu tazminat tutarı ülkemiz sigortacılık tarihinde eşi görülmemiş bir tutardır. Sigorta şirketleri, ayrıca yüzlerce hayat sigortalısına tazminat ödemenin yanı sıra, yükümlülük kapsamında olmadığı halde ortak kararlarıyla depremin neden olduğu sağlık hasarlarını da karşılayarak büyük bir özveride bulunmuştur şeklinde konuştu.


Muzaffer Bilgili, deprem hasarının Başak Sigorta`ya 11 trilyon gibi bir rakamla yansıdığını ifade ederek, reasürörlerle yapılan anlaşma gereği bu hasarın çok az bir bölümünün şirket üzerinde kaldığını kaydetti. Bilgili, üretimin 52 trilyon liraya, hasar ödemesinin ise, 32 trilyon liraya ulaştığını açıkladı. Muzaffer Bilgili, sigortacıların son 25 yılda topladıkları 250 milyon dolarlık deprem priminin yaklaşık 3 katı fazla (750 milyon dolar) tazminat ödemelerine neden olan deprem felaketinin ardından yıllardan beri üzerinde tartışılan `yapı denetimi`nin gündeme geldiğine dikkat çekti. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı`nca Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hazırlandığını, bu kararnameye istinaden hazırlanan yapı denetim kuruluşları zorunlu mali sorumluluk sigortası ile ilgili genel şartların da 10 Temmuz tarihli Resmi Gazete`de yayınlanarak, yürürlüğe girdiğini hatırlattı.


Bilgili, bu sigorta ile, daha çok doğal afetleri ön planda tutan ve bu arada yapının mevcut mevzuat çerçevesinde inşaatını gerçekleştirmek üzere bütün gözetim sorumluluğunu yapı denetim kuruluşuna yükleyen bir sistemin geliştirildiğini ve bu kuruluşun sorumluluğunun da, yapı sigortası ile karşılanmak istendiğini söyledi. Muzaffer Bilgili, sözlerine şöyle devam etti: Yapı denetim kuruluşları için ön görülen zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, maalesef konuyla ilgili kuruluşlar arasında uzlaşma sağlanamadan, yapıcı uyarılar göz ardı edilerek hazırlanmış olduğundan daha doğuş aşamasında iken, uygulanabilirlik vasfını önemli ölçüde kaybetmiştir. Nitekim, bu sigorta 6 ay süreyle ertelenmiştir.
Muzaffer Bilgili, yaşanan deprem felaketleri nedeniyle acilen gündeme getirilen diğer bir çalışmanın da zorunlu deprem sigortası olduğunu kaydetti. Bilgili, 27.12.1999 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Zorunlu Deprem Sigortası`na dair 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, Türkiye`deki tüm ruhsatlı konutların zorunlu sigorta kapsamına alınarak, devletin deprem dolayısıyla mali yükünün azaltılmasının amaçlandığını belirtti.


Zorunlu deprem sigortasının 27 Eylül 2000 tarihinde yürürlüğe girererek, genel şartlarının yayınlandığını söyleyen Bilgili, Bu sigorta ile depremin, yangın, infilak ve yer kayması dahil sigortalı binalarda ve temellerinde doğrudan neden olacağı maddi zararlar sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmaktadır. Bu sigorta DASK, nam ve hesabına sigorta yapmaya yetkili sigorta şirketleri ve acenteleri tarafından yapılacak, primler peşin olarak tahsil edilecektir. Bir hasar halinde ödenecek azami limit 20 milyar TL. olup, binaların değeri bu limitin üstünde ise bu kısım için ancak, zorunlu deprem sigortasının yapılmış olması kaydıyla ihtiyarî deprem sigortası yapılabilecektir şeklinde açıklama yaptı. (DÜNYA)

Diğer Genel Haberleri