Bal: 313. Madde İle İlgili Herhangi Bir Tartışma Kalmadı

Bigpara Haber
Devlet Bakani Bal: -313. Maddenin Af Kapsami Dişinda Birakilmasina İlişkin Herhangi Bir Tartişma Kalmamiştir -Mhp Devlet Hizmetinde Genellikle Eşitlik Kuralarini Uygularken Bir Kişi Veya Kuruluşa Takilip Kalmaz -Mhp Bazilari Gibi Lehinde Veya Aleyhinde Bir Kişi Adina Kanun Çikarmayi Düşünmez -Tahrik Altinda İşlenmiş Olan Öldürme Suçlari Bizim Kanaatimize Göre Aftan Yararlanmalidir


ANKARA (A.A) - 27.11.2000 - Devlet Bakanı Faruk Bal, 313. maddenin af kapsamı dışında bırakılmasına ilişkin herhangi bir tartışma kalmamıştır dedi. Devlet Bakanı Faruk Bal, Toplu Konut İdaresi`nde (TOKİ) düzenlediği basın toplantısından sonra gazetecilerin af konusundaki sorularını yanıtladı. Hazırlanan af taslağı ile ilgili MHP`nin görüşlerini Adalet Bakanı`na ilettiklerini ve Bakan`ın gerekli incelemeden sonra kendileri ile tekrar görüşme arzusunda olabileceğini belirten Bal, bunun zamanı konusunda bir şey söyleyemeyeceğini bildirdi. Bir soru üzerine daha önce veto edile Af Yasa`sı konusundaki görüşlerini de dile getiren Bakan Bal MHP olarak rüşvet, zimmet, irtikap, ırz ve namusa karşı işlenen suçlar, bankaların içlerinin boşaltılması ve devletin bölünmez bütünlüğüne karşı işlenen suçları işleyenlerin af edilmesini karşı olduklarını hatırlattı. Bal, Tabi bu önümüzdeki taslak da tam anlamıyla bir af yasası değildir. Ceza indirim yasasıdır. Ceza indirim yasası ile Türkiye 1991 yılında tanışmıştır dedi.


O tarihte Terörle Mücadele Yasası`na eklenen bir madde ile mahkumların çektikleri ceza miktarında indirime gidilmesi üzerine, bu yasadan yararlanamayan bazı mahkumların söz konusu uygulamanın Anayasa`nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi`ne başvuruda bulunduğunu belirten Bakan Bal, şunları kaydetti: Açılan bu davada Anayasa Mahkemesi şu karara vardı. (Af TBMM`nin takdirinde olan bir konudur. TBMM istediği suçu istediği cezası affeder. İstemediğini affetmez. Bu Anayasa yargısınıntakdirine ilişkin bir konu değildir. Ancak af olmadan, dolaylı yolla affın sonuçlarını doğurmaya yönelik cezalarda indirimi öngören düzenlemeler infaz hukuku ile ilgilidir. İnfaz hukuku ise suçun işlendiği andan sonra suç ile sanık arasındaki ilişki koptuğundan suçluyu yakalayıp, bulmak, yargılamak, cezasını vermek ve o cezayı çektirmek devletin görevleri içerisinde bulunduğundan ve devlet de bu hizmetlerinde eşit, adil ve genel ilkelere uymak zorundadır.)


Dolayısı ile bu yolla 1991 yılında çıkarılmış olan terörle mücadeleye ilişkin kanundan yararlanamayan kişilerin müracatını Anayasa Mahkemesi kabul etti. Bu yasayı Anayasaya aykırı bularak iptal etti. Şimdi biz MHP olarak Anayasa Mahkemesi`nin vermiş olduğu bu kararı gözönünde tutarak 125., 146. madde ve diğer Anayasa`nın affını uygun görmediği maddelerden mahkum olan kişilerin af yerine ceza indirimi yapılmak suretiyle o Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca cezalarında indirim yapılması sonucu doğabilir. Bu riski gözönünde bulunduruyoruz. Bu riske uygun bir davranış içerisinde bulunacağız. Yani bu riskin hukuki olarak sıfıra indirilecek bir politikasını ihtiyacımız vardır diye düşünüyoruz. Bunu nasıl yapacaklarının sorulması üzerine de Bakan Bal, bunun çözümünü hukukçuların bulacağını belirterek, Ceza indiriminden vazgeçecek, aftan çıkaracaklardır. 1974 yılında Türkiye bir af sendromu yaşamıştır. Yasadan yararlanamayan TBMM`nin affetmeye uygun bulmadığı bazı suç failleri yargı yolu ile affedilmiştir. Bu da kamu vicdanını yaralamıştır. Türk kamu vicdanını ikinci bir defa yaralanmasını arzu etmiyoruz dedi.


HALUK KIRCI;

Bakan Bal, Haluk Kırcı sorununun affın çıkarılmasında bir engel oluşturup oluşturmadığının sorulması üzerine de MHP`nin affın genellikle eşitlik kurallarına uygun çıkarılması gerektiğini düşünen bir parti olduğunu belirterek, şunları kaydetti: `MHP, devlet hizmetinde genellik, eşitlik kuralını uygularken bir kişi veya kuruluşa takılıp kalmaz. MHP sadece hukukun üstünlüğünün gereğinin yerine getirilmesini isteyen bir partidir. Bazıları gibi lehinde veya aleyhinde bir kişi adına kanun çıkarmayı düşünmez. İşin hukuka uygun olup olmadığı yönünü hukukun takdirinebırakmıştır. Bu mesele bir hukuk meselesidir. Hukukçuların el atması gereken bir meseledir. 1991 yılında çıkarılan Af Kanunu, daha doğrusu biraz önce eleştirdiğimiz cezaların indirimine ilişkin yasadan sonra yapılan hukuki uygulamalarda bir adaletsizliğin varlığını hukukçular kabul etmektedir. Bunu hukukçaların değerlendirmesine bırakalım. Bu siyasetçilerin işi değildir. Söz konusu yasanın ne zaman çıkarılacağına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta da Bakan Bal, Meclis`in iradesinin önüne geçerek bu konuda bir tarih vermesinin mümkün olmadığını belirterek, ancak Koalisyon ortağı üç partinin Ramazan Bayramı`ndan önce çıkmasını arzu ettiklerini açıkladıklarını hatırlattı. Bal, söz konusu yasada 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçların yapılacak af kanunu kapsamına alınmasının söz konusu olduğunu hatırlattı.


313. MADDEDE TARTIŞMA KALMADI

Bir gazetecinini Veto edilen yasada da biraz önce saydığınız sakıncalar söz konusu mu? şeklindeki sorusuna da Bakan Bal, şöyle yanıt verdi: Hayır. Veto edilen yasada sadece sayın Cumhurbaşkanı`nın işaret buyurduğu 313. maddeye ilişkin bir tereddüt vardı. O, 313. maddenin af kapsamı dışında bırakılmasını ilişkin herhangi bir tartışma kalmamıştır. Dolayısı ile af kanunu niteliğinde olduğu için veto edilen yasa bizim işaret ettiğimiz Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir problem ortada gözükmemektedir. Dolayısı ile daha önce tartışılmış, görüşülmüş olan Bakanlar kurulu tarafından, TBMM tarafından kabul edilmiş olan maddeyi değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.


TAHRİK ALTINDA İŞLENMİŞ SUÇLAR

Bakan Bal, toplantıdan ayrılışı sırasında devam eden sorular üzerine de bazı suçların ağır tahrik altında işlendiğini, sözgelimi kendisini ahlak dışı ilişkilere sürükleyen babasını öldüren bir kadının tahrik altında bu suçu işlediğini kaydetti. Bal, Tahrik altında işlenmiş olan öldürme suçlar bizim kaanatimize göre aftan yararlanmalıdır. Eğer bu maddeyi getirebilirsek o takdirde daha adil, kamunun daha çok kabul edebileceği, benimseyebileceği bir sonuca ulaşılmış olur. Bunu da tartışabiliriz. dedi.

Diğer Politika Haberleri