Artık büyüme ve kalkınmayı konuşmalıyız

Erdoğan Türkiye, gerilim ve kavga üreten ideolojik tartışmalardan çıkarak büyümeyi, adaleti, refahı, huzuru, üretim ve kalkınmayı konuşmalıdır dedi

Bigpara Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ´´Türkiye, artık gerilim ve kavga üreten ideolojik tartışmalardan çıkarak büyümeyi, adaleti, refahı, huzuru, üretim ve kalkınmayı konuşan bir gündeme kavuşmalıdır´´ dedi. Başbakan Erdoğan, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu´nun Devlet Konukevi´nde gerçekleştirilen 4. toplantısında bir konuşma yaptı. Çağın vazgeçilmez temel kavramlarından birinin insan hak ve özgürlükleri olduğunu belirten Erdoğan, insan haklarını, ´´bütün insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı, eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olması´´ şeklinde değerlendirdi. İnsanlık tarihinin bir anlamda bütün milletler için insan hakları mücadelesinin tarihi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, küreselleşme ile bütün dünyanın birbirine yakınlaştığı günümüzde devlet ve toplumların artık birbirine doğrudan ve dolaylı olarak müdahil oldukları gerçeğinin gözardı edilemeyeceğini kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: ´´Bireyin temel haklarının kanuni güvenceye alınması ve kanunlarınevrensel standartlara ulaştırılmasından daha önemli olan insan haklarında bizatihi insanın kullandığı inisiyatifin insani olmasıdır. Yani aslolan pratik ve uygulamalarımızdır. Tabii ki devletin asli vazifesi ve varoluş nedeni de vatandaşların huzur ve mutluluğunu sağlamaktır. Bugün modern dünyada temel insan hakları ve özgürlüklerkonusunda devasa bir literatür ile sayısız ulusal, uluslararası kurum ve kuruluş oluştuğu halde ne yazık ki insanlığın hala en büyük meselesi insan haklarının sağlanamamış olmasıdır. Hükümetimiz, Türkiye´nin dünya devletleri arasındaki itibarını yükseltmeyi insan hakları konusunda alacağımız mesafe ile doğrudan alakalı ola görüyor. Yalnızca dünya devletleri arasındaki itibarımızın yükselmesi için değil, Türkiye´de vatandaş ile devlet arasındaki bağın güçlenmesi de devletin insan hak ve özgürlüklerine bakışıyla doğrudan ilgilidir. Tam anlamıyla hukuk devleti olmamızın olmazsa olmaz şartının insan haklarında evrensel düzeye kavuşmamız olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, artık gerilim ve kavga üreten ideolojiktartışmalardan çıkarak büyümeyi, adaleti, refahı, huzuru, üretim ve kalkınmayı konuşan bir gündeme kavuşmalıdır. Çağdaş dünyanın hukuk ve adalet standartlarını vatandaşlarımızdan esirgeyemeyiz. Bunun için hükümetimiz dışında herkesin, her kurumun, her kuruluşun ve hatta her insanın katkısına ihtiyaç duymaktayız.´´

-´´UZLAŞMACI DEMOKRASİ ANLAYIŞI´´-

Başbakan Erdoğan, uzlaşmacı demokrasi anlayışları gereği hukuk ve adaletin tesisinin vatandaşın devlete ulaşmasına, devletin vatandaşın taleplerini dinlemesine ve cevap vermesine bağlı olduğuna inandıklarını kaydetti. ´´Biliyoruz ki insan haklarına dayanmayan, vatandaşını dinlemeyen ve insani talepleri anlamayan yönetim modellerinin meşruiyeti bütün insanlık tarafından sorgulanıyor ve bu sistemler halklarına yaslanmadıkları için ayakta duramıyorlar´´ diyen Erdoğan insan haklarısorununun insanın vazgeçilmez tüm haklarının korunması sorunu olduğunuvurguladı. Erdoğan, bu nedenle bu sorunun sadece kolluk kuvvetlerinin,yargı mensuplarının, mülki erkanın değil herkesin sorunu olduğunu belirtti. Özellikle sivil toplum kuruluşlarını kamu vicdanının sesi olarak görmek ve onlara kulak vermek gerektiğine işaret eden Erdoğan, ´´Aksi takdirde ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, inanç ve inandığını yaşama özgürlüğü alanlarında ülkemiz hep tartışmalı bir ülke olacaktır´´ diye konuştu. Erdoğan, insan hakları sorununun milletin geleceği, devletin bekası, toplumun kalkınması, sosyal adalet, demokrasi ve kalkınmayla doğrudan ilgili olduğunu belirterek, toplumun vicdanının geçmişte çokça yaralandığı bu alanlarda artık herkesin ortak talebinin temiz, dürüst, demokrat ve adaletli bir yönetim olduğunu dile getirdi. (SÜRECEK) (ARD-HLD-MES)10:58 14/07/03®LBRV¯1 ®LBLG¯AJANS_@ ®LBCD¯®LBCT¯ ®LBAU¯AJANS_@

Diğer Genel Haberleri