Arçelik Rusya`ya açılıyor

Bigpara Haber
Arçelik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Subaşı, Rusya`da öncelikle çamaşır makinesi, ardından buzdolabı ve fırın üreteceklerini söyledi

Arçelik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Subaşı, Rusya`da artan talebi karşılayabilmek amacıyla fabrika kurmayı düşündüklerini ve bu yönde önemli aşamalar kaydedildiğini bildirdi. Subaşı, geçen yıl Rusya`da Arçelik satışlarının önemli ölçüde arttığını ve bu trendin devam ettiğini belirterek, kapasitenin ancak şu andaki müşteri ve talebe cevap verebildiğini kaydetti.
Rusya`daki talebi karşılayabilmek için üretim kapasitesinin artırılması gerektiğini ve bunun Türkiye`de değil Rusya`da gerçekleştirilmesinin hem maliyet hem de yüksek rekabet gücü nedeniyle daha doğru olacağını dile getiren Subaşı, şunları söyledi:
Arçelik`in Rusya pazarına dönük yeni üretim kapasiteleri geliştirilmesi yönünde ilerlemiş çalışmaları var. Rusya`da fabrika kurmaya yönelik önemli aşamalar kaydedildi. Öncelikle çamaşır makinesi, daha sonra buzdolabı ve pişiriciler düşünülüyor. Arçelik`in üretim teknolojisini Rusya`da uygulayan bir şirket ya da mahalli üretici yok. Arçelik gidip de Rus üreticisiyle böyle birşey yapamaz. Bunun rekabet gücü olmaz. Fabrikanın içindeki teçhizat ve teknoloji tamamen Arçelik`e ait olacak. Çalışmalar henüz sonuçlanmadı. Ancak olumlu neticeler alınacağını ve konunun çok gecikmeden, muhtemelen bu yıl içinde Yönetim Kurulu`na geleceğini düşünüyorum. Şirket halka açık olduğu için, konu sonuçlandığında kamuoyuna duyurulacaktır.


`Asıl hedefimiz ABD pazarı`
Hasan Subaşı, Arçelik`in öncelikli pazarının Avrupa, daha sonra Ortadoğu, Kuzey Afrika, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri olduğunu belirterek şunları söyledi: Bu pazarlarda başarılı olduktan sonra diğer alanlara açılmak lazım. Arçelik`in hedefi uzun vadede küresel, dünya şirketi olmak. Küresel olmak için 3 büyük pazar var; Kuzey Amerika, Uzakdoğu ve Avrupa. Biz şu anda sadece Avrupa`dayız. Dünya şirketi olmak için Amerika ve Asya`ya girmemiz lazım


Dövizde sarı ışık uyarısı
Kurdaki düşüşün bazı sıkıntılar yaratabileceğini, fakat alınan tedbirler sayesinde krizin söz konusu olmadığını ifade eden Subaşı, Doların bu kadar düşmesi, tabii ki birtakım tehlike sinyalleri veriyor. Bir yerde sarı ışık yanıp sönmeye başladı. Bunu ciddiye almak lazım. (Artık sıyırdık) diye düşünmemek lazım`` dedi. Subaşı şunları söyledi: Kriz kelimesini çok dikkatli kullanmak gerekir. (Kriz olacak) demek, doların bugünkü durumundan daha tehlikeli.

Diğer Genel Haberleri