ABD`de Siyasi Kıyamet Senaryosu

Bigpara Haber
ABD`de bugün 538 üyeli Seçiciler Kurulu yeni başkanı resmen belirleyecek. Bush`un 271, Gore`un ise 267 delegesi bulunurken, düşük bir ihtimal de olsa delegelerin Gore lehine saf değiştirmesi halinde bu yeni bir kaos yaratacak


ABD`de çok tartışmalı geçen seçim sürecinin son aşamasında bugün, 538 üyeli Seçiciler Kurulu ülkenin yeni başkanını seçmek için oy kullanacak. Washington`daki gözlemcilere göre ise Seçiciler Kurulu`ndaki oyların çoğunluğunun beklendiği gibi Cumhuriyetçi George W. Bush yerine Demokrat Al Gore`a çıkması şeklindeki küçük bir olasılık, ABD için siyasi kıyamet senaryosu olacak.
ABD`nin karmaşık sisteminde 7 Kasım`daki seçimlerin sonunda, 50 eyalet ve başkent Washington`dan, Bush ve Gore`u destekleyecek delegeler belirlenmiş bulunuyor. Başkanın seçilebilmesi için, Seçiciler Kurulu`ndaki bu delegelerin yarıdan bir fazlası olan 270 oy alması gerekiyor. En son Florida`yı kazanan Bush`un 271, yarıştan çekildiğini açıklayan Gore`un ise 267 delegesi bulunuyor.
ABD`nin 50 eyaleti ve Washington`da ayrı ayrı toplanacak Seçiciler Kurulu`nun üyeleri, bugün oylarını kullanacak ve bu oylar resmi evrak şeklinde, değerlendirilmek üzere özel postayla ABD Senatosu`na gönderilecek.
Seçiciler Kurulu`ndaki oy sonucu ise 6 Ocak`ta yeni Kongre`nin açılışıyla birlikte resmen açıklanacak. Sonucu açıklamak görevi ise halen sürdürdüğü başkan yardımcılığı görevinden dolayı aynı zamanda Senato`nun da başkanı sayılan Al Gore`a düşecek.


ÜÇ CUMHURİYETÇİ SAF DEĞİŞTİREBİLİR;

Washington`daki siyasi gözlemcilerin kıyamet senaryosunda ise normalde Bush`a oy vermesi gereken Cumhuriyetçi delegelerden sadece üçünün taraf değiştirerek Gore`u desteklemesi olasılığı yer alıyor. Yakın zamanlardaki seçimlerde hiç yaşanmayan bu senaryonun gerçekleşmesi halinde Gore, yarıştan çekilmesine karşın Seçiciler Kurulu`ndaki çoğunluğu oluşturan 270 oyu alarak, ABD Anayasası`na göre başkan seçilmiş sayılacak. Kıyamet senaryosunun gerçeğe dönüşmesi durumunda, ABD eyaletlerinin çoğunun yasalarına göre delegelerin seçildikleri taraf lehinde oy verme gibi bir zorunlulukları olmadığı için de konunun temyize götürülmesi imkanı bulunmuyor. Bush`un ABD`nin 43`üncü başkanlığına seçildiğinin kamuoyunca kabul edildiği ve kabinesindeki atamalara çoktan başladığı bu ortamda gözlemciler, bu felaket senaryosunun gerçek olması halinde, benzeri görülmemiş bir siyasi krizin ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar. Böyle bir kriz senaryosunun önüne geçebilecek tek kişi ise Seçiciler Kurulu`nda delege transferi yapmayacağını çoktan açıklayan Gore olarak ortaya çıkıyor.


Gore`un, Seçiciler Kurulu`nda delege transferiyle gelecek bir galibiyeti reddetmesi halinde sorun çözüm yoluna girecekken, bunun tersi durumunda, işin içinden nasıl çıkılabileceği bilinmiyor. Demokrat Parti`de ise hala bitmiş yarışı tersine çevirmek için mücadele edilmesini isteyen isimler bulunuyor. Örneğin, New York`un Demokrat eski valisi Mario Cuomo, Florida`daki sayımda Gore`a haksızlık yapıldığını öne sürerek, bu adaletsizliğin giderilmesi için Seçiciler Kurulu`nda delege transferi yapılması gerektiğini savunuyor. Cuomo, son açıklamasında,
zaten halkın oyunun çoğunluğunu Bush değil, Gore aldı. Seçiciler Kurulu`ndaki sonuç da halkın tercihine uyacak şekilde çıkarsa kimse itiraz edemez, Gore da başkan olur dedi.


WASHİNGTON POST`TAN GORE`A ELEŞTİRİ;

Öte yandan, Demokrat Parti destekçisi ve liberal olarak bilinen The Washington Post gazetesi Al Gore`un seçim kampanyası sırasında sallanan yerini korumak için bütün gücüyle medyaya asıldığını ve basın kuruluşlarını istediği şekilde yönlendirdiğini ileri sürdü. ABD`de tartışma yaratan konuya ilişkin haberin, Demokrat Parti taraftarı The Washington Post gazetesinde kaleme alınması dikkati çekti. Gazetede dün, Howard Kurtz imzasıyla yayımlanan ve Gore`un Felaket Uzmanları başlıklı yazıda, Demokrat Parti kampanyasının, hatta bizzat Demokrat aday Al Gore`un, seçimin çeşitli aşamalarında, ayağının altında sallanan zemini sağlamlaştırmak için doğrudan basını kullandığı belirtildi. Gore`un seçimi kazanamama felaketinin sorumluları olarak ise kampanya yardımcı sorumlusu Mark Fabiani ve basın sözcüsü Chris Lehane gösterildi. Gazeteci Kurtz`un yazısı, Amerikan siyasi talk şovlarında birinci konu olurken, gazetenin bu tür bir yazıyı yayımlaması da bir özeleştiri veya kimilerine göre, yeni Başkan Bush`a dönüşü olarak yorumlandı.


POWELL`DAN IRAK İÇİN ŞAHİN MESAJ;

Bush`un Dışişleri Bakanı olarak seçtiği Körfez Savaşı döneminin Genelkurmay Başkanı Colin Powell, Irak`a uygulanan yaptırımlara yeni bir soluk katılması gerektiğini söyledi. Irak`ın, kitle imha silahlarının kontrolüne izin vermediği için 1991`deki ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ileri süren Powell, Bağdat yönetiminin uluslararası kamuoyunun şartlarına uyuncaya kadar yaptırımların yeniden canlandırılarak sürdürülmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Iraklı yetkililer, Bush`un başkanlığının açıklanmasının ardından kendilerine karşı uygulanan politikada herhangi bir değişiklik beklemedikleri için başkanlığa kimin seçildiğiyle ilgilenmediklerini bildirmişlerdi. (FİNANSAL FORUM)


Diğer Genel Haberleri