AB, Etli Yem Yasağına Hazırlıklı Değil

Bigpara Haber
AB`de geçici yem sıkıntısı başgösterebilir -genetik yapısıyla oynanmış tarım ürünlerine muhalefet de işleri karmaşıklaştırıyor, bezelye ve baklagiller gibi daha çok protein içeren tarım ürünleri yetiştirmek de vakit alacak.


BRÜKSEL (A.A) - 08.12.2000 - Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, deli dana hastalığına sebebiyet verme riski taşıyan büyük ve küçükbaş hayvanların et, sakatat ve kemik artıklarının kullanılarak imal edilen suni yemlerin yasaklanması karşısında pek hazırlıklı değil. AB yetkililerine göre, kısaca etli yem tabir edilen bu tür suni yemlerin kısa süre içinde ve beklenmedik bir şekilde yasaklanması karşısında alternatif yem arayışına giren AB`deki besiciler, geçici bir süre için yem sıkıntısı yaşayacaklar. AB Komisyonu Sözcüsü Beate Gminder`in açıklamasına göre, AB genelinde 1 Ocak 2001 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6 ay süreyle geçerli olacak bu yasak, sadece yem satış depoları ve mağazalarında değil, besi çiftliklerindeki stoklar için de geçerli. AB üyesi 15 ülkenin herbirinde devlet bu yasağın uygulanmasından sorumlu olacak. Her türlü besicilikte deli dana hastalığı ve versiyonlarının yayılmasını, bulaşmasını önlemek amacıyla, bu yasak, sığır yemi imalatında, sadece büyükbaş besi hayvanlarının artıkları ve kemiklerinin değil, kümes hayvanları ile balık eti ve artıkları, tozlarının kullanımını da kapsıyor. AB Komisyonu`nun bu yasağının, büyük ve küçükbaş besi hayvanlarının mera ve otlaklara yayılma imkanının olmadığı kış mevsimine denk gelmesi ve üstelik bu mevsimde besi hayvanlarının yem ihtiyacının artması, AB ülkelerinde bir süre yem sıkıntısına neden olabilir.


AB`DE GENETİK YAPISIYLA OYNANMIŞ TARIM ÜRÜNLERİNE MUHALEFET;

Et ve kemik artıklarından mamül yemler AB`de besicilikte kullanılan yemlerin yüzde 14`üne ulaşıyor. Yeni yasak karşısında, yem açığının telafisi için her yıl ithal edilen 30 milyon ton soya fasulyesine ek 3 milyon ton daha gerekiyor. Soya fasulyesi ithalatının büyük kısmı ABD`den karşılanıyor, ancak, Amerikan menşeli soya fasulyesinin bir kısmının genetik yapısıyla oynanmış olması AB`de hassasiyet yaratıyor. AB`de genetik yapısıyla oynanmış tarım ürünlerine karşı, çevreci gruplar başta olmak üzere, güçlü bir direniş ve muhalefet söz konusu. Öte yandan genetik yapısı değiştirilmiş soya fasulyesinin bir kısmı AB`nin onayından geçmiş olup, yem sanayiinde fark ettirilmeden kullanılıyor. Ancak, çevreciler, bu konuda da kampanya açıp, başarı kazanmayı planlıyor. Greenpeace International`ın Brüksel Bürosu basın temsilcisi Lorenzo Consoli, bu tezlerini, yıllardır bilimsel araştırmalarda da, deli dana hastalığının insanlara bulaşmayacağı iddia edilmişti, ancak, bulaştı, şimdi de, (genetik yapısı değiştirilmiş, biyo-teknoloji eseri tarım ürünlerinin zararlı olduğuna dair hiçbir kanıt yok) deniliyor, buna da aynı güçle karşı çıkıyorum diye savunuyor. Greenpeace, biyoteknoloji mahsulü yemlere ve gıdalar ile bu tür yemlerle beslenen besi hayvanlarından sağlanan et ve et ürünlerine, hiç olmazsa, bunu belirtir etiket konulması kararı için baskı yapıyor.


DAHA ÇOK PROTEİN İÇEREN ÜRÜNLERİ YETİŞTİRMEK DE VAKİT ALACAK;

Avrupa`da bezelye ve baklagiller gibi daha çok oranda protein içeren tarım ürünlerinin yetiştirilmesi de epey vakit alacak. AB`deki yem sanayicilerinin bitki bazlı yem üretimine yönelmelerinden önce, tesislerini iyice temizleyip, deli dana hastalığına neden olabilecek her türlü kalıntıyı kökünden kazımaları gerekecek. AB`nin etli yem yasağının dağıtımsorunları yaratıp, çiftçilerin üretim maliyetlerini, nihayetinde tüketici fiyatlarını önemli ölçüde artırabileceği sanılıyor. Bu arada, Brezilya gibi ülkelerden tabii soya fasulyesi ithalatı da şimdiye kadar yetersiz kaldı, iklim şartlarının elverişsizliği nedeniyle, Avrupa`da soya pek az yetişiyor.

Diğer Genel Haberleri