"2016 enflasyonla mücadele yılı olacak"

ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini değerlendirdi.

Bigpara Haber

İşte Erkan’ın analizi, 

Ocak ayında TÜFE’de aylık bazda yüzde 1,82, yıllık bazda ise yüzde 9,58’lik artış gerçekleşti. Böylece 2015 yılını tamamladığımız noktanın ve piyasa beklentisinin de üzerinde bir Ocak ayı enflasyonu gerçekleşmesi oldu. Yüzde 9,58’lik yıllık enflasyon Mayıs 2014’ten sonra karşılaşılan en yüksek yıllık artışa işaret ediyor. Ana harcama gruplarında aylık bazda en yüksek artış yüzde 9,60 ile alkollü içecekler ve tütünde gerçekleşmiş oldu. Enflasyon sepeti içerisindeki en ana kalem olan gıda ve alkolsüz içecekler de yüzde 4,28’lik artışla sürükleyici güç olmayı sürdürüyor. Tabii aylık bazda fiyat artışlarının bu denli yüksek olmasında, 2016 yılına geçilmesi ile beraber yapılan fiyat ayarlamalarının etkisi görülmektedir. Özel kapsamlı TÜFE göstergeleri de kur üzerindeki baskıdan etkilenmeyi sürdürüyor. H göstergesi yüzde 0,42 aylık artışla yüzde 9,37’ye; I göstergesi de yüzde 0,33 aylık artışla yüze 9,63 seviyesine ulaşmış durumdadır. Bu da Temmuz 2014’ten sonraki en yüksek seviyeye işaret etmektedir.

Haberin Devamı

2015 yılının Ocak ayında enflasyonda yüzde 1,10’luk artış yaşanmakla beraber; yıllık enflasyon Aralık 2014 seviyesi olan yüzde 8,17’den yüzde 7,24’e gerilemişti. Ocak 2016’da fiyat ayarlamaları ve asgari ücret artışı nedeniyle zaten yüksek bir artışın olması bekleniyordu ki Ocak ayı yeni yıl zamlarının devreye girmesiyle normalde de en yüksek artış yaşanan aylardan biridir. Burada en dar kapsamlı özel gösterge olan I göstergesindeki yukarı yönlü seyrin bir türlü soğumamasına dikkat çekmek gerekmektedir. Çekirdek enflasyon 3 aydır yüzde 9 bandı üzerinde seyretmekle birlikte; Nisan 2015’te yüzde 6,20 gördükten sonra da yukarı yönlü trend oluşturmuş, her ay üzerine koyarak gitmektedir. TL’nin 2015 yılında olduğu gibi yine para politikası odaklı belirsizlikle baskı altında kaldığını gözlemlemekle birlikte; TL’deki değer kaybının en azından yılın ilk yarısı boyunca yukarı doğru enflasyonist baskı oluşturmaya devam etmesi beklenebilir. Hali hazırda 2,95 seviyelerinde olan dolar/TL kuru; 2015’in ilk çeyreğine göre yüzde 20, 2015’in ikinci çeyreğine göre de yüzde 11 daha yüksektir.

Türkiye, neredeyse bütün ekonomik göstergelerin birbirine bağlı olmasına neden olan çok bilinmeyenli bir denklem niteliği taşıyan bir ekonomik modele sahiptir. Son dönemde verilerde görülen hiçbir değişim yapısal değişiklik kaynaklı değildir. Bu nedenden dolayı uzun vadede negatif ekonomik görünüm hikayenin merkezinde olmaya devam edecek. Ana harcama gruplarında üretimin artırılması ve desteklenmesi; kurda istikrarı sağlayacak güvenin tesis edilmesi ve Merkez Bankası’nın müdahale serbestisine sahip olması kısa vadede enflasyonu tek hanelerde tutmak için yapılabilecekler arasında yer alıyor. TL’de ek değer kaybı olması ise enflasyon görünümünü büsbütün bozacaktır. Her şekilde; 2016 yılı enflasyonla mücadele yılı olacak gibi görünüyor.

Diğer Ekonomi Haberleri