17 Ülke Türkiye`yi Solladı
Bigpara Haber
Dünyanın gelişmekte olan 17 ülkesi, telekom şirketini özelleştirme kararını, Türkiye`den sonra almasına karşın, özelleştirmeyi çok daha önce tamamladı. Türk Telekom`da ise tartışmalar sürüyor.
Sahip oldukları telekom şirketlerini Türkiye`den çok sonra özelleştirme kapsamına alan birçok ülke, satış bedellerini tahsil etti bile. Hem de Türkiye`de olduğu gibi `yönetim hakkı` konusunda bir saplantıya düşmeden. Türkiye, 1997`de çalışmalara başlayıp 1998`de stratejiyi Bakanlar Kurulu`ndan geçirirken, gelişmekte olan ülkeler kapsamındaki 17 ülke sahip oldukları telekom şirketlerini daha özelleştirme düşüncesindeydi. Şimdi ise aralarında Küba, Peru, Litvanya, Bulgaristan ve Slovakya`nın da bulunduğu ülkelerdeki özelleştirmeler tamamlanırken, bütçe dengesini özelleştirme üzerine kuran Türkiye ise `Yönetim hakkını verelim mi, vermeyelim mi?` tartışmasını yapıyor.
Almanya ve Fransa`da olduğu gibi, birçok gelişmekte olan ülkede yapılan telekom özelleştirmeleri ise yüzde 30`dan yüzde 60`a kadar yapılan satışlarda yönetim hakkının verilebileceğini gösteriyor.
DEĞERİN İYİCE DÜŞMESİNDEN ENDİŞE EDİLİYOR;
Türkiye`de tam liberalizasyonun uygulanması halinde Telekom`un değerinin çok fazla düşmesinden endişe duyuluyor. Endişelerin kaynağında, 2003 yılı itibariyle tekelleşmeyi tamamen ortadan kaldıracak tam liberalizasyon sürecine geçilmesiyle birlikte Türk Telekom`un oldukça zor bir döneme başlayacak olması yatıyor.
Zira, 2003`ten itibaren cep sektöründe rekabet o kadar büyüyecek ki, devlet rekabet edememeye başlayacak. 2003 geldiğinde batılı şirketler burada telli telsiz telefon şirketi kurabilecek ve bu da Telekom`un değerini bugünküne göre iyice düşürecek. Bu olasılığı göz önünde bulunduran ve haklı olarak endişe yaşayan bazı bürokratlar da, son üç yıl içinde söz konusu 17 ülkede başlayıp sona eren özelleştirmelerin büyük bir fırsat maliyeti yarattığını da vurguluyor.
YABANCILARIN İCRA KOMİTESİ TALEBİ;
Telekom ile ilgilenen yabancı yatırımcıların İcra Komitesi`nin kendilerine ait yöneticilerden seçilerek oluşturulması yönünde talep geliyor. Hükümetin yaşadığı sıkıntı ise burada başlıyor. Dünyadaki örnekleri dile getiren bazı bürokratlar `hiçbir yabancı yatırımcı üç yıl içinde üç yönetim değiştiren bir şirkete söz sahibi olmadan, 5-10 milyar dolar vermez` diyerek yüzde 34`lük satışın yapılması halinde İcra Komitesi`nin yabancılardan oluşabileceğini belirtiyor. Aksi görüşü savunan bürokratlara göre ise hisselerinin yüzde 51`inden daha azı satılan hiçbir şirketin yönetimi özel olamaz.
Nitekim Türk Telekom`un özelleştirilmesi konusunda her türlü şartta mutabakat sağlandığını belirten bir bürokrat, nihai karara birkaç güne kadar varılacağını belirtti. Aynı bürokrat, yüzde 34`lük satıştan sonra yüzde 10`luk bir halka arzın çok rahat yapılabileceğini belirterek `Böylece hem çekirdek grup girmiş olur, hem de halka açılmış olur` şeklinde konuştu. (FİNANSAL FORUM)
Sahip oldukları telekom şirketlerini Türkiye`den çok sonra özelleştirme kapsamına alan birçok ülke, satış bedellerini tahsil etti bile. Hem de Türkiye`de olduğu gibi `yönetim hakkı` konusunda bir saplantıya düşmeden. Türkiye, 1997`de çalışmalara başlayıp 1998`de stratejiyi Bakanlar Kurulu`ndan geçirirken, gelişmekte olan ülkeler kapsamındaki 17 ülke sahip oldukları telekom şirketlerini daha özelleştirme düşüncesindeydi. Şimdi ise aralarında Küba, Peru, Litvanya, Bulgaristan ve Slovakya`nın da bulunduğu ülkelerdeki özelleştirmeler tamamlanırken, bütçe dengesini özelleştirme üzerine kuran Türkiye ise `Yönetim hakkını verelim mi, vermeyelim mi?` tartışmasını yapıyor.
Almanya ve Fransa`da olduğu gibi, birçok gelişmekte olan ülkede yapılan telekom özelleştirmeleri ise yüzde 30`dan yüzde 60`a kadar yapılan satışlarda yönetim hakkının verilebileceğini gösteriyor.
DEĞERİN İYİCE DÜŞMESİNDEN ENDİŞE EDİLİYOR;
Türkiye`de tam liberalizasyonun uygulanması halinde Telekom`un değerinin çok fazla düşmesinden endişe duyuluyor. Endişelerin kaynağında, 2003 yılı itibariyle tekelleşmeyi tamamen ortadan kaldıracak tam liberalizasyon sürecine geçilmesiyle birlikte Türk Telekom`un oldukça zor bir döneme başlayacak olması yatıyor.
Zira, 2003`ten itibaren cep sektöründe rekabet o kadar büyüyecek ki, devlet rekabet edememeye başlayacak. 2003 geldiğinde batılı şirketler burada telli telsiz telefon şirketi kurabilecek ve bu da Telekom`un değerini bugünküne göre iyice düşürecek. Bu olasılığı göz önünde bulunduran ve haklı olarak endişe yaşayan bazı bürokratlar da, son üç yıl içinde söz konusu 17 ülkede başlayıp sona eren özelleştirmelerin büyük bir fırsat maliyeti yarattığını da vurguluyor.
YABANCILARIN İCRA KOMİTESİ TALEBİ;
Telekom ile ilgilenen yabancı yatırımcıların İcra Komitesi`nin kendilerine ait yöneticilerden seçilerek oluşturulması yönünde talep geliyor. Hükümetin yaşadığı sıkıntı ise burada başlıyor. Dünyadaki örnekleri dile getiren bazı bürokratlar `hiçbir yabancı yatırımcı üç yıl içinde üç yönetim değiştiren bir şirkete söz sahibi olmadan, 5-10 milyar dolar vermez` diyerek yüzde 34`lük satışın yapılması halinde İcra Komitesi`nin yabancılardan oluşabileceğini belirtiyor. Aksi görüşü savunan bürokratlara göre ise hisselerinin yüzde 51`inden daha azı satılan hiçbir şirketin yönetimi özel olamaz.
Nitekim Türk Telekom`un özelleştirilmesi konusunda her türlü şartta mutabakat sağlandığını belirten bir bürokrat, nihai karara birkaç güne kadar varılacağını belirtti. Aynı bürokrat, yüzde 34`lük satıştan sonra yüzde 10`luk bir halka arzın çok rahat yapılabileceğini belirterek `Böylece hem çekirdek grup girmiş olur, hem de halka açılmış olur` şeklinde konuştu. (FİNANSAL FORUM)