Seda YALÇINKAYA ÖZER İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Tüm yazıları

Piyasanın kara kuğusu: Koronavirüsü

2020, ‘ne yıldı ama’ diyebileceğimiz gelişmelerle başladı. Yılın başında ABD – İran gerginliği piyasaları tedirgin etse de şimdilerde Çin’de yankılanan virüsün piyasanın kara kuğusu olmaya aday olduğunu izliyoruz.

Bigpara Haber

Çin’in Wuhan kentinde kendini gösteren Koronavirüsü kaynaklı hayatını kaybedenlerin sayısı 170’i aşarken, teyit edilen vaka sayısı 8 binin üzerine yükseldi. Gözlem altında tutulan kişilerin sayısında da gittikçe artış olduğu bildiriliyor. Dün ise Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etmesine karşın Çin’e yönelik ticaret ve ulaşıma bir yasaklama getirmemesi piyasaları bir nebze olsun yatıştırmış görünüyor. Önümüzdeki süreçte Çin’den yankılanacak gelişmeler piyasaların odak noktası olmaya devam edecek. Piyasalarda yeni gündemin en popüler sorusu ise “Korona virüsü piyasaların yeni kara kuğusu mu?” oldu.

Bu soruyu cevaplamak için biraz eskilere gidelim. Henüz aynı boyutta bir salgından bahsetmek mümkün olmasa da hiç kuşkusuz ki akıllara 2003 yılındaki SARS virüsü geliyor. Ancak o tarihte Çin’in global büyümedeki payı yüzde 5 civarındaydı. Şimdilerde ise Çin’in global büyümedeki payı yüzde 20’ye yükselmiş durumda. Bunun anlamı, mevcut durumun SARS salgınına yakın boyutlara ulaşması halinde öncelikle Çin’in ekonomik aktivitelerini zayıflatacak ve sonrasında global piyasalardaki endişeyi daha da artıracak bir durumun olabileceğidir. Söz konusu durum 2003 yılından çok daha derin izler bırakabilir. Dolayısıyla piyasanın şu an ki odağının virüs kaynaklı haberlerde olması oldukça normal.

Oysaki ABD hisse senedi piyasalarında ABD – Çin birinci faz anlaşmasının imzalanması risk iştahını yükseltmiş, düşük faiz ortamında yatırımcılar hisse senedi piyasasına iyice kaymıştı. Aslında Amerika piyasalarının pahalı bir noktaya geldiğini söylemek yanlış olmaz. Virüsün etkileri küresel piyasalarda daha şiddetli hissedilmeye başlanması halinde hisse senedi yatırımcısının pozisyonunu terk etmesi için önemli bir sebep olmuş olacak. Böyle bir ortamın oluşması halinde S&P endeksinde 3 bin 200 seviyesine doğru satışların hızlanması beklenebilir. Dow Jones endeksinde ise ilk etapta satışlar 28 bin 400 seviyesine doğru hız kazanabilir. Bunlar şimdilik kötü senaryo. Ancak gelişmelerin gösterdiği yol haritasını izlemekte fayda olacağını düşünüyorum.

Şimdilik Borsa İstanbul’da global ortamdaki endişelerle açılışlar zayıf başlasa da gün içinde toparlanma eğiliminin olduğunu izliyoruz. Endekste yukarı yönlü istek var. Muhtemelen tedirginliğin arttığı ortamda alımlar çok güçlü olmayacaktır ancak yükseliş potansiyelinin korunmaya çalıştığını da söylemek mümkün. Şimdilik 123 bin 500 seviyesi yukarıda alımların yavaşladığı yer. Buna karşın endeksin gün için bin puan ya da üzerinde yaptığı küçük düzeltmeleri sağlıklı görüyoruz. Bu ortamda 119 bin 100 seviyesi üzerinde alımların karşılanmaya devam etmesi halinde yükseliş eğilimi korunabilir. 119 bin 100 seviyesinin altında güç kaybı, 117 bin – 115 bin bandında realizasyonu beraberinde getirebilir ki böyle bir durumda hisse odaklı alım noktaları oluşabilir. Bilanço dönemine girmiş bulunuyoruz. Bu nedenle bilanço döneminin yansıtacağı hisse bazlı hareketler izleyebiliriz. Önümüzdeki süreçte olumsuz olaylar yaşansa dahi borsanın fırsatlar vermeye devam edeceğini düşünüyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları