İnci ÖZBEK Destek Yatırım Menkul Değerler GM Yardımcısı Tüm yazıları

Merkez Bankası, FED ve ECB’yi izleyecek mi?

Dünyada para politikaları ABD’nin FED’i, Avrupa Birliği’nin ECB’si, İngiltere’nin BoE’si ve Japonya’nın BoJ’u gibi önemli merkez bankaları tarafından şekilleniyor. Son dönemde açıklanan para politikası kararları da dünya ekonomik görünümü için önemli bir fotoğraf çekiyor.

Bigpara Haber

Avrupa Merkez Bankası bu ay zaten negatif olan faiz oranını daha da düşürdü, varlık alım programını büyüttü. ABD Merkez Bankası da küresel riskleri öne sürerek faiz artırımı yapmadı, yıl boyunca daha önce öngörülenden daha az faiz artacağı beklentisi yarattı. Çin Merkez Bankası Zorunlu Karşılık Oranlarında yaptığı indirimle ekonomisini desteklemeye çalışırken Japonya Merkez Bankası ülkede tüketimi canlandırmak için negatif faiz uyguluyor. Son gevşeme adımı da Norveç’ten geldi. Norveç Merkez Bankası faiz indirimine gitti ve negatif faiz olasılığına da göz kırptı. Bu ülkeler düşük talep ve dolayısı ile deflasyon ve zayıf büyüme ile mücadele etmek için parasal gevşeme adımları atıyor. İstisnalar da var tabii ki. Güney Afrika Merkez Bankası enflasyonla mücadele etmek için faiz artırımına gitti.

Türkiye’de durum biraz daha farklı. Hem enflasyon hem de büyüme istenen seviyelerde değil. Bu da sıkılaştırma ve gevşeme yorumlarının bir arada yapılmasına neden oluyor. Uzun bir süre Türkiye gündemini meşgul eden faiz tartışmaları da biraz bundan kaynaklanmıştı. O dönemden bu yana Merkez Bankası para politikasını önce sadeleştireceğini açıkladı fakat daha sonra bu ifadeyi rafa kaldırdı. Beklenti de bu “bekle-gör” politikasının en azından Başkan Erdem Başçı’nın görev süresi dolana kadar yani Nisan’a kadar süreceği yönündeydi.

Yüzde 7,5 seviyesindeki 1 haftalık repo faizi olan politika faizinin değişmesi hala beklenmiyor. Ancak şimdi Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem’in de açıklamaları ile “Faiz koridoru üst bandında indirim olur mu?” sorusu bir kez daha gündeme geldi. Ertem önümüzdeki hafta bir faiz indirimi beklediklerini açıkladı.

Küresel Merkez Bankası’nın adımları böyle bir kararı destekliyor ama para politikalarını belirleyen tek gösterge bu değil kuşkusuz. TCMB’nin faiz kararı alırken izlediği diğer bazı göstergelere de bakalım. Fed toplantısı sonrası küresel piyasalardaki oynaklık azaldı ve VIX endeksi bu yılın en düşük seviyesine geriledi. Bunun dışında TL yılbaşından bu yana dolara karşı değer kazanmış durumda. Ayrıca enflasyon ve cari açık verilerinde ılımlı bir toparlanma söz konusu. Petrol üreticilerinin üretimi dondurma konusunda toplanma çabaları devam etse ve Uluslararası Enerji ajansı fiyatların dip yapmış olabileceğini söylese de fiyatlar hala çok düşük, enflasyonu baskılayacak noktada değil.

Tüm bu gelişmeler değerlendirildiğinde faiz koridorunun üst bandında indirim yapmak için uygun bir dönemde olabiliriz ancak Merkez Bankası böyle bir kararın TL üzerinde yaratacağı baskıyı ve bunun da enflasyon üzerindeki etkisini göz önünde bulunduracaktır. Bu nedenle Merkez Bankası’nın Mart toplantısını da pas geçmesi daha yüksek bir olasılık gibi görünüyor.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları