Gelelim bugünkü önerimize...
Bigpara Haber
Sabah itibariyle baktığımızda ilk dikkatimizi çeken olay €/$ kurunun ciddi bir şekilde yukarı gitmiş olması. 14360’lardan 1.4522’lere kadar çıkış gerçekleştirmesidir.
1.60 seviyelerinden beri piyasadaki bu gerilmeyi görerek TCMB`nin döviz alım ihalelerine ara vermesi gerektiğini üzerine basa basa belirtmiştik. Nihayet dün bu eylem gerçekleşti ancak yeterli olur mu emin değilim. Çünkü piyasanın son iki gündür adeta çivisi çıkmıştı. Hem karşılıklar ile ilgili değişiklik hem de alım ihalelerinin durdurulması umarım bu gerginliği azaltmaya yeter.
TL`nin değer kaybına neden olabilecek gelişmelere ek olarak eklememiz gereken önemli bir gelişme de Türkiye`nin haklı olarak Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını alması durumda o dönem için ilerlemenin donacağını açıklaması olabilir. Çünkü bu aralar avrodan ayrışmış bir TL görünümü söz konusu olmaya başladı.
Bunun yanında Bazı ABD kaynaklı fonların AB bankalarından hafifçe çıktıklarına dair ilginç haber dikkatimi çekti. Bunun üzerine hemen BDDK sitesinde konsolide banka bilançolarını incelediğimde bankaların yurt içi yerine yurt dışını fonlamaya başladıklarını gördüm. Sanırım çıkan paraya sıkışan batı bankaları Türk bankalarından Depo para alıyor. Bu durum spot kredilerde de sıkışıklığa yol açabilir ve faizleri yukarı itebilir.
Her şey bir yana ekonomi aşırı ısınıyor krediler daraltılmalı safsatasına cevap kapasite kullanım oranıyla geldi. Değerli okurlar Türkiye’nin kapasite kullanım oranı alınan tedbirlerle! Yüzde 76.6’dan yüzde 75.4’e düşürülmüştür. Yani şirketler daha yüksek sabit maliyetle üretim yaparak biraz daha rekabetçi olma özelliklerini kaybetmişlerdir. Hatırlarsanız kredi sıkılaştırması şirketlerin döviz alarak döviz kredilerini kapatmalarına ve dövizin yukarı gitmesine zemin hazırlamıştı. Bu arada ara malı üreticilerinin kapasite kullanımı yüzde 78.8’den yüzde 76.4 e düşerek bizi yurt dışına daha bağımlı hale getirmiş görünüyor.
Yurt dışından dövizle ilgili bizi ilgilendirecek diğer bir gelişme ABD`de 3 banka daha battı. FDIC kayıtlarına göre yılbaşından bu yana batan banka sayısı 58’e ulaştı. Geçen sene sanırım 200’ün üzerindeydi bu rakam ve hala devam ediyor.
Gelelim bugünkü önerimize...
Yurt dışından bir bankanın TL`nin daha değer kaybedeceğini söylemesi ve 1.85’leri hedef vermesi ile bu kaynama biraz daha sürebileceğinden mecbur olmadıkça USD alınmamasını ve trade etmenin de son derece riskli olduğunu söyleyebiliyoruz. RSI risk göstergesi hala en yüksek seviyesinde gelecek satışlar çok ciddi düşüşlere yol açabilir.
Saygılarımla,
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com
1.60 seviyelerinden beri piyasadaki bu gerilmeyi görerek TCMB`nin döviz alım ihalelerine ara vermesi gerektiğini üzerine basa basa belirtmiştik. Nihayet dün bu eylem gerçekleşti ancak yeterli olur mu emin değilim. Çünkü piyasanın son iki gündür adeta çivisi çıkmıştı. Hem karşılıklar ile ilgili değişiklik hem de alım ihalelerinin durdurulması umarım bu gerginliği azaltmaya yeter.
TL`nin değer kaybına neden olabilecek gelişmelere ek olarak eklememiz gereken önemli bir gelişme de Türkiye`nin haklı olarak Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını alması durumda o dönem için ilerlemenin donacağını açıklaması olabilir. Çünkü bu aralar avrodan ayrışmış bir TL görünümü söz konusu olmaya başladı.
Bunun yanında Bazı ABD kaynaklı fonların AB bankalarından hafifçe çıktıklarına dair ilginç haber dikkatimi çekti. Bunun üzerine hemen BDDK sitesinde konsolide banka bilançolarını incelediğimde bankaların yurt içi yerine yurt dışını fonlamaya başladıklarını gördüm. Sanırım çıkan paraya sıkışan batı bankaları Türk bankalarından Depo para alıyor. Bu durum spot kredilerde de sıkışıklığa yol açabilir ve faizleri yukarı itebilir.
Her şey bir yana ekonomi aşırı ısınıyor krediler daraltılmalı safsatasına cevap kapasite kullanım oranıyla geldi. Değerli okurlar Türkiye’nin kapasite kullanım oranı alınan tedbirlerle! Yüzde 76.6’dan yüzde 75.4’e düşürülmüştür. Yani şirketler daha yüksek sabit maliyetle üretim yaparak biraz daha rekabetçi olma özelliklerini kaybetmişlerdir. Hatırlarsanız kredi sıkılaştırması şirketlerin döviz alarak döviz kredilerini kapatmalarına ve dövizin yukarı gitmesine zemin hazırlamıştı. Bu arada ara malı üreticilerinin kapasite kullanımı yüzde 78.8’den yüzde 76.4 e düşerek bizi yurt dışına daha bağımlı hale getirmiş görünüyor.
Yurt dışından dövizle ilgili bizi ilgilendirecek diğer bir gelişme ABD`de 3 banka daha battı. FDIC kayıtlarına göre yılbaşından bu yana batan banka sayısı 58’e ulaştı. Geçen sene sanırım 200’ün üzerindeydi bu rakam ve hala devam ediyor.
Gelelim bugünkü önerimize...
Yurt dışından bir bankanın TL`nin daha değer kaybedeceğini söylemesi ve 1.85’leri hedef vermesi ile bu kaynama biraz daha sürebileceğinden mecbur olmadıkça USD alınmamasını ve trade etmenin de son derece riskli olduğunu söyleyebiliyoruz. RSI risk göstergesi hala en yüksek seviyesinde gelecek satışlar çok ciddi düşüşlere yol açabilir.
Saygılarımla,
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com