Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

Trend Değişikliği Yaşanabilir

Eylül dünya borsalarında satıcılı bir başlangıca sahne oldu. İlk dört işlem gününde endeksler ortalama yüzde 2 değer kaybına uğrarken BIST göreli iskontonun desteği ile pozitif ayrışarak aya yüzde 0,7 değer artışı ile başladı.

Bigpara Haber

Finansal piyasaları yakından takip edenler için geçen haftanın en önemli manşeti Perşembe günü ABD endekslerinin yüzde 5’i bulan kayıplarıydı. Satıcılı seyir Cuma günü bu cephede hız keserek de olsa devam etti.

Manşetlerden fal tutalım derseniz bir günde bu kadar keskin bir satışı açıklayacak malzeme yok. Ancak bu durum bize iyi o zaman endişeye de mahal yok dedirtmemeli. Aksine güçlü faktör değişikliklerinden yoksun güçlü fiyat değişimleri aslında sinyal etkisi olarak daha önemlidir. Patinaj işaretidir. 

ABD özelinde yaşanan bu keskin düşüşte bence en önemli gerekçe fiyatlar. Haftanın ilk yarısında da hızla yükselen ABD endeksleri 2020 yılı başına göre yüzde sekiz primli. Teknoloji endeksi Nasdaq yüzde 33 primli. 

Oysa yukarıdaki tabloda görebileceğiniz üzere dünya borsaları dolar bazında sene başındaki değerlerinin ortalama yüzde 15 altındalar.

Aşağıda ABD-İngiltere kıyaslaması bunu en yalın biçimde ortaya koyuyor. FTSE yurt dışı seçenekler içinde 2021 için IBEX (ispanya) ile birlikte favorim. 

İki hafta önce yazdığım Pusula’da Kasım ortasına kadar küresel iklimin geride kalan üç ayı çağrıştıran şekilde yatay sürmesi ihtimalini daha yüksek bulduğumu dünya genelinde yeni bir rallinin bu yılın sonunda başlayabileceğini düşündüğümü aktarmıştım.

Bu görüş geçerliliğini koruyor. Ancak görece pahalı olması nedeniyle ana yatay akım için birkaç hafta ABD endeksleri değer kaybını sürdürerek ara negatif bir akımla karşılaşabilir.  

Ne ölçüde değer kaybı olabilir derseniz var olan bilgi seti ile bence riskler yüzde 7-8’i ile kısıtlı.  

ABD gibi görece pahalı olmayan ülkelerde ise olası bir negatif ara akımda aşağı yönlü alanın daha kısıtlı kalacağını ve yüzde 4-5’i aşmasının güç olduğunu düşünüyorum.

Ya Türkiye?

Türkiye ikinci tabloda sağ sütuna bakarsanız Kolombiya ve Yunanistan ile birlikte dünyanın en iskontolu kalan marketlerden biri. Eylül ayının ilk bölümünde gördüğümüz ılımlı pozitif ayrışma kolaylıkla devam edebilir ve BIST dünya borsaları değer kaybetse de (Haziran ayında olduğu gibi) yükselebilir veya yatay kalmayı başarabilir. 

Kaldı ki dünya borsalarının ABD liderliğinde hem de yakın vadede değer kaybedeceği yönünde elimizde bir garanti belgesi yok. Pekala ölçülü bir artış için ibre cari fiyatlardan da yukarı dönebilir. 

Lokal cephede ekonomi medyası Doğu Akdeniz konusunu ön planda tutuyor. Bu cepheden gelen haberlerin de piyasa nezdinde etki gösterdiği bir gerçek. 

Ancak ben bu cephede yakın vadede ne bir sulh ne de bir restleşme (ekonomik yaptırım veya çatışma gibi) bekliyorum. 

Belki Ankara’da yaşıyor olmam nedeniyle Türkiye özelinde Covid salgınının yayılım hızı ve yeni güçlü tedbirler gerektirip gerektirmeyeceği başlığını daha fazla önemsiyor, Türk varlıkları adına daha dikkate değer bir risk olarak görüyorum.

Yukarıdaki tablo dolara karşı diğer ülke paralarının gerek son hafta gerek sene başından bugüne nasıl bir seyir ortaya koyduğunu gösteriyor. 

TRY üç haftadır diğer ülke para birimlerine paralel seyrediyor. Türk usulü faiz kokteyli bu anlamda kısmen hedefe hizmet etmiş görünüyor ve bu BIST adına destekleyici. 

Bugün sizlerle duymaktan okumaktan sıkıldığınız bir konuda vitesi bir adım ileri götürerek görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Banka hisselerinin göreli iskontosu borsa ile yeni yeni ilgilenenler dahil herkesin malumu.

Ocak ayında BIST banka endeksi 1800 seviyesindeyken BIST 100 endeksi 1240 yakınlarındaydı.

Şimdi her ikisi de 1100 puana çok yakın. Yedi aylık bu parkurda bankalar güçlü negatif ayrışma yaşadı. 

BIST 100 yüzde 12 değer kaybederken banka hisseleri yüzde 39 düştü.

Yukarıdaki grafiğe dikkatle bakarsanız son dört haftadır bankalar pozitif ayrışmıyorsa da en azından negatif ayrışmamayı başarıyor ve BIST 100 endeksine paralel seyrediyor.

Bana bu görünüm yukarıdan aşağı bırakılan bir nesnenin yere çarptıktan sonra dengelenmesini hatırlatıyor. 

Açıkçası artık bankalarda negatif ayrışma döneminin sona erdiğini, bir süre sonra banka hisselerinin pozitif ayrışmaya başlayacağını ve bu eğilimin asgari birkaç ay devam edeceğini düşünüyorum. 

Şüphesiz paylaştığım bu görüşte yükselen ABD faizlerinin etkisi ile yurt dışında bankaların pozitif ayrışmaya başlaması ve BIST bank endeksinin teknik görünüm çok etkili. 

Farkın tamamı kapanır mı yani BIST 100 endeksi önümüzdeki aylarda yüzde 15 değer kazanıp yeniden 1250 puana çıkarsa banka endeksi de yüzde 60 primle 1800 puana yükselebilir mi derseniz hayır bunu beklemiyorum. 

Bankaların negatif ayrışmasına neden olan tüm gerekçelerinin 6-9 ay içinde ortadan kalkması çok zor. 

Ancak altı ay içinde BIST Banka endeksi yüzde 30-35 değer artışı ile 1450-1500 bandına yükselebilir mi derseniz evet bunun mümkün olduğu görüşündeyim. Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile… 

PUSULA – ABONELİK

Pusula Bigpara’da yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz http://pusulaninotesi.com/posta-pusula/

Yazarın Diğer Yazıları