Temmuz Ayında Piyasalar
Piyasalarda Temmuz ayı coşkulu bir biçimde perdelerini araladı. Borsa ayın ilk işlem gününde yüzde 3,4 değer artışına imza atarken döviz kurları TL karşısında yüzde 2,5 kadar aşağı geldi. İlk yarıyılın getiri lideri olan altın ise gerek yurt içinde gerek yurt dışında yeni aya değer kaybı ile başladı.
G20 zirvesinde ABD-Çin hattında gerçekleşen yumuşama eyvah resesyon kaygısını görece azaltarak altında bir geri esnemeye gerekçe oldu.
Gram fiyatın 269 TL’den 254 TL’ye kadar gerilemesi ise eş zamanlı olarak Türk Lirasının pirim yapmasından kaynaklandı.
Temmuz geleneksel olarak finansal piyasaların ılımlı pozitif veya yatay seyrettiği bir aydır.
Her ne kadar borsalar Haziran ayında değer kazanarak Temmuz ayına görece yüksek seviyelerde başladıysa da bence bu ay sert bir değer kaybı yaşanması sürpriz olur.
Yukarı yönlü marj? Bana sorarsanız dünya borsaları için kısıtlı.
Global marketlerde merkez bankaları faiz indirerek ekonomiye destek olacak partisi yaşanıyor olsa da ilacın kaynağının hastalık olduğu bir süre sonra hatırlanacaktır.
İşte bu noktada da Ağustos ayı kötü sicili ile bir trend değişimine neden olabilir.
Ya Borsa İstanbul?
Türk hisse senetleri sis bulutundaki yumuşamanın meyvelerini topluyor.
Erdoğan – Trump görüşmesi iki ülke arasında tüm sorunların çözüldüğünü anlamına gelmiyor.
Trump’ın ebeveynler tarafından sık sık uygulanan iyi polis kötü polis piyesinde iyi insan rolünü üstlendiği çok açık olsa da artık ABD’nin S400’ler nedeniyle Türkiye’ye ağır ekonomik yaptırım uygulaması ihtimali nerede ise ortadan kalktı.
Piyasa aktörleri nezdinde sadece askeri yaptırım veya yanında çok düşük desibelde bir ekonomik yaptırım favori senaryo haline dönüştü.
Borsa 95.000 puanda USDTL 5,78’de olsa bu senaryonun gerçekleşmesi limitli pozitif etki yaratırdı.
Ancak BIST 100,000 ve USDTL 5,70 altında.
Var olan fiyatlar ile ben bu faktörün olumlu veya olumsuz güçlü bir etki yaratacağını sanmıyorum.
Ekonomi politikaları Türkiye özelinde daha belirleyici olacaktır.
Yukarıdaki grafikte geride kalan 15 yıl boyunca BIST’in nasıl bir seyahat parkuruna sahne olduğunu görüyorsunuz.
Kırmızı bant adeta otobanın bariyeri gibi bu 15 sene boyunca sınırları belirlemiş ve gayet de başarılı olmuş.
Ben Temmuz-Ağustos döneminde bu bandın üst sınırı olan 107.500 civarının ( belki 110.000 ) pekala test edilebileceğini ve yukarı yönlü seyrin bu seviye aşılamadan sona ermesi ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.
Peki 107.500 seviyesinin önümüzdeki iki ay içinde test edilmesi ihtimali yüksek mi derseniz en azından bu seviyeye yaklaşılması olasılığının yüzde 50’den düşük olmadığı görüşündeyim.
TL ile noktalayalım.
Tahmin değil elbette. Halen Türk Lirasını tahmin edilebilir bulmuyorum.
Sadece GPG’de döviz tabanlı varlıklara yer vermek üzere izlediğim bölgeyi sizlerle de paylaşmak istedim.
USDTL sene başında 5,16 düzeyindeydi. Aradan geçen altı ayın enflasyonu hesaba katıldığında bu seviyenin reel olarak bugünkü karşılığı yaklaşık olarak 5,35 seviyesine denk geliyor.
Her ne kadar USD bize benzer ülkelerdeki reel değerine gerileyecek olursa bu karşımıza 4,30 gibi bir kur seviyesini çıkaracaksa da ben en pozitif senaryoda dahi bu ölçüde bir değer kaybının 2019 yılının konusu olabileceğini sanmıyor USD’nin bu yıl kaydettiği reel primin tamamını yitirmesi durumunda risk almak adına ilgi çekici hale geleceğini düşünüyorum.
PUSULA – ABONELİK
Pusula Bigpara’da yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz