Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

Piyasalarda ay tutulması

Mart ay tutulması tadında bir fiyatlama ile sona erdi. Geleneksel dört yatırım seçeneği olan dolar, euro, borsa ve altın ailece değer kaybederken sevindiren tek cephe faiz oranı aşağı ikinci el piyasada fiyatı yukarı giden Türk tahvilleri oldu.

Bigpara Haber

Borsa haftayı yüzde 1,5 kayıpla noktalarken bu geri çekilmenin yaklaşık yarısı temettü etkisinden kaynaklandı.

Hisse senedi yatırımlarında iki tür kazanç imkanı var. İlki aldığınız varlığının fiyatının yükselmesi ikincisi nakit kar payı alınması. Tıpkı konut fiyatları ve kira geliri gibi.

Mart ayında BIST şirketleri temettü ( kar payı ) ödemeye başladılar ve temettü ödeyen şirket hisselerinde limitli kayıplar yaşanıyor. Bununla birlikte ana akım ne yönde derseniz hisse senedi fiyatları dünya genelinde geriliyor.

Mart ayında BIST 100 endeksi TL bazında yüzde 3,4 dolar bazında yüzde 8 düştü.

Benzer bir seyir diğer borsa endekslerinde de yaşandı. MSCI Dünya Endeksi Mart ayını yüzde 3,5 kayıpla noktaladı.

Moody’s not indirimi , cari açığın ve enflasyonun beklenti üzerinde gerçekleşmesi Mart ayında TL ile birlikte BIST 100 endeksinin ve tahvil piyasamızın negatif ayrışmasına neden oldu.

Hal böyle olunca da aşağıdaki tabloda görebileceğiniz üzere BIST Atina Borsası ile birlikte izlediğim 32 market içinde en kötü performansa imza attı.

Sene başından bugüne durum nedir dediğimizde de Türk şirketleri bu 32 ülke içinde en kötü altı performanstan birinin sahibi konumunda.

Bu noktada dünü bir kenara bırakarak biz iki ayrı pencereden yarına bakalım.

Yeni bir ay perdelerini aralıyor. Ocak ayına fırtına gibi başlayıp ortalama yüzde 5 değer kazanan ancak Şubat – Mart bütününde ortalama yüzde 7 değer kaybeden borsa endeksleri Nisan-Mayıs perdesinde rüzgarı arkalarında bulma şansına sahip görünüyorlar. 

Evet 25 Ocak tarihli Pusula’da sizlerle en iyinin geride kalacağını düşündüğümü paylaşmıştım. Bu görüş geçerliliğini koruyor. Dünya genelinde birkaç sene Ocak zirvelerinin marjlı biçimde aşılmasını beklemiyorum.

Ancak önümüzdeki iki aylık perdede borsa endekslerinin değer kazanarak eski zirvelere yaklaşmasının hatta burun farkı ile bazı endekslerin rekor değerleri yukarı taşımasının mümkün olduğu görüşündeyim.

Bu beklenti salt teknik analizden tutulan bir fal demetinden kaynaklanmıyor.

1- Nisan ortasında ABD’de şirketler bilançolarını açıklamaya başlayacaklar. Mayıs ayı ile birlikte aynı şey Avrupa’da ( ve Türkiye’de ) yaşanacak.

Bu perdelerde hisse senedi fiyatlarının yukarı gitmesi adettendir. Hem ekonomik aktivite güçlü karlar yüksek gelecektir hem de hisse senedi bazında haber akışı marketleri motive edecektir.

Sıkça şu yorumlara şahit olacağız. X şirketin karı beklentileri aşarak şu şekilde gerçekleşti. Vayy diyeceğiz neler oluyor. Şaşırmayın bu tür değerlendirmelere.

Analistler kar tahminlerinde ihtiyatlı davranırlar. Bilanço sonuçları beklentilerinin yüzde on altında gerçekleşse fon yöneten kesim tepki gösterir. Ama skorlar tahminlerin yüzde on üzerinde gerçekleşince kimse kızmaz. Analist kesim bizim dahi beklentilerimizi aştı diyerek kameralara fiyakalı pozlar verirler.

Hal böyle olunca da borsalarda piyasa aktörlerine sevinecek malzeme doğar.

2- Böyle bir takvim dönemine yukarıdan aşağı ortalama yüzde yedi iskonto ile girilmesi hisse senedi marketleri için önemli bir avantaj. Bu senaryoya para yatırmak isteyenlerin görece daha cesur davranmalarına olanak sağlayacaktır.

3- Avrupa’da ılımlı bir tempo kaybı yaşanıyor olsa da başta ABD dünya ekonomisi gücünü koruyor. Belirgin irtifa kaybı ve eyvah eyvah halleri bana sorarsanız 2019 yılının konusu. Bu nedenle 2018 yılının dünya borsalarında en azından ilk yarıyılda yatay bir seyre sahne olacağını ve cari fiyatların dalgalanma bandının alt bölgesine yakın olduğunu düşünüyorum.

4- Türkiye cephesi de iki avantajla giriyor bu perdeye. İlki göreli iskonto. Mart ayında bizim borsanın daha fazla düşmesi Nisan-Mayıs parkuru için lehimize.

Ne kadar pozitif ayrışabiliriz derseniz teorik olarak yukarı yönlü marj hayli yüksek. Yukarıdaki grafikte ( tıklarsanız büyük ölçekte açılır ) görebileceğiniz üzere bizim borsa diğer borsalara kıyasla son dört yılda yüzde 30 negatif ayrışma kaydetti.

Aynı seviyeye geri dönülmesi aşağıdan yukarı yüzde elli prim demektir.

Ancak ben bu yönde bir kaçın Türkler geliyor destanının önümüzdeki 18 ayın konusu olabileceğini düşünmüyorum. Dilerim yanılırım.

2019 yılında ölçülü paraşüt etkisi gösterebilecek bu güçlü iskontoyu BIST’in değer kazanarak tabelaya yazması en erken 2020 yılının konusu olabilir.

Kuşkusuz bu da Türkiye fotoğrafının o günlerdeki görünümüne bağlı.

5- Bununla birlikte önümüzdeki iki ay içinde ABD ile bir uzlaşı halini muhtemel buluyor ve bu yönde bir gerçekleşme olması durumunda limitli bir pozitif ayrışmanın tabelaya yansıyabileceğini düşünüyorum.

BORSA İSTANBUL STRATEJİ

Hisse senedine ayrılabilecek para ile ne var ne yok alalım tadında bir stratejiyi doğru bulmuyorum. Dünya genelinde hisse fiyatları yüzde yedi iskonto kazandı diye taarruz edelim yaklaşımı yerinde olmaz.

İki ay önce hisse senedi fiyatları ( dünyada ) pahalıya yakındı. Şimdi de normal ile pahalı arasında.

Borsaya ayrılabilecek kapitalin yüzde 40-50 kadarını ihtiyat akçesi olarak beklenmedik kötü günlere saklamak daha güvenli.

Hedef nedir bu iki aylık perde gerçekten talepli bir seyre sahne olursa endeks hangi seviyeye yükselebilir derseniz kafamda nokta atışı bir tahmin & beklenti yok.

Maçı maç içinde çözmeye çalışacağım.

Ancak BIST’de potansiyel nedir derseniz TL bazında eski zirvenin test edilmesi hatta bir miktar üzerine çıkılması pekala mümkün görünüyor.

Döviz cephesi ile noktalayalım. Dolar Mart ayında dünya genelinde yatay seyrederken ülkemizde yüzde 4 değer kazandı.

Sene başını referans alırsak dünya genelinde ABD para birimi yüzde 2 kayba imza atarken ülkemizde yüzde 4,4 yükseldi.

Beklentim gerçekleşir ve Nisan-Mayıs parkuru küresel piyasalarda risk iştahının geri döndüğü bir seyre sahne olursa bu rüzgar Türk Lirasını da destekleyecektir.

Bu bakıma dolar kaça düşerse alınır sorusu dolar ne zaman alınır sorusu ile taçlandırılmalı …

PİYASANIN KODLARI – AKADEMI PUSULA ANKARA

Hiç ekonomi bilgisi olmayanların da rahatlıkla anlayabileceği bir sunumla 14 -15 Nisan’da Ankara’da tasarruf sahiplerine ihtiyaç duyup - fayda sağlayabilecekleri konularda bildiklerimi aktaracağım.

Programı çevre illerden gelecek olanları düşünerek özellikle iki gün süreli oluşturduk.

Yatırımcıların set içinden seçim yaparak dilediği eğitime katılabileceği bu organizasyona ilişkin detaylara web sitemizden ulaşabilir bilgi & kayıt için Akademi Pusula ile iletişime ( 530 566 67 16 ) geçebilirsiniz.  http://pusulaninotesi.com/egitim-programi/
Eğitimin pusulasında buluşmak dileği ile …

Yazarın Diğer Yazıları