Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

Nisan Ayında Piyasalar

Mart ayında borsalar ortalama yüzde 2,5 değer artışına imza atıp 2023 ilk çeyrek getiri oranlarını yüzde 5,5’e taşırken BIST negatif ayrıştı ve Mart ayında $ bazında yüzde 9,5 kayba sahne oldu.

Bigpara Haber

ABD’de başlayıp Avrupa’ya sıçrayan bankacılık krizi yatışınca borsa endeksleri Mart ayının ikinci yarısında ara negatif akıma son verip ana rotaları olan yükseliş trendine geri döndüler.

Dünya borsalarının yılın ikinci çeyreği içinde ara geri esnemeler içerse de yükseliş trendini sürdüreceği görüşündeyim. 

Olası bu hareketin açısı ve yaşanabilecek geçici ara negatif akımların ölçüsü üzerinde en etkili faktör her ayın ikinci haftasında açıklanan ABD çekirdek TUFE verileri olacak.

Bu veride yumuşamanın borsalar ve değerli metaller üzerinde ateşleyici etkisini, katılığın ise frenleyici ve negatif ara akım yaratıcı etkilerini görmeye devam edeceğiz.

Ancak neresinden bakarsak bakalım bence ilk çeyrekte yüzde 5,5 yükseliş kaydeden dünya borsalarında önümüzdeki 3-4 çeyrek içinde kat edilebilecek yüzde 25 / 7-8 çeyrek içinde kat edilebilecek yüzde 40 kadar ilave bir yükseliş alanı var.  

Küresel ralli iki çeyrek önce (2022 3. Çeyrek sonunda) başladı ve 2025 ilk çeyrek içine kadar yani yaklaşık 2 yıl sürmesi halen favori senaryom.

Dünyayı burada noktalayıp bugün Pusula’da ana konu olan Borsa İstanbul ile devam edelim.

Geçen sene dünya borsaları düşerken tarihi bir ralliye imza atan BIST 2023 yılına değer kaybederek başladı.

2022 yılında dünya borsaları ortalama yüzde 20 düşerken BIST’in 25 yılın en iyi performansına imza atarak dolar bazında yüzde 101 değer artışı kaydetmesinde iki faktörün güçlü etkisini görmüştük.   

İlki tasarruf sahiplerinin enflasyondan korunma refleksi / İkincisi ise borsanın 2022 son çeyrekte kazandığı ancak şimdi erozyona uğrayan popülarite. 

Kasım başında BIST’te yatırımı olan bireysel tasarruf sahibi sayısı yaklaşık 2,8 milyon kişiydi.

Bu sayı sadece iki ayda 1,1 milyon artarak Aralık sonunda 4 milyona yaklaştı. Şimdi de 4,2 milyon.

Benzer bir durum yerel hisse senedi fonlarında yaşandı.

2022 yılının son iki ayında yatırımcılar bu fonlara büyük ilgi gösterdi.

Onlar fon alınca, hisse senedi fonları da borsada alım gerçekleştirdi. Endeks yükseldi.

Son iki aydır tam tersi yaşanıyor.

Mevduat okyanusundan gelen bu yatırımcıların kararlarında finansal araçların son birkaç ayda nasıl performans gösterdiği büyük ölçüde belirleyici oluyor.

Dört aydır yükselmeyişi kayda değer bölümünün borsadan soğumasına neden oldu.

Hisse fonu yatırımı olanların altıda biri son iki ayda fon fiyatları aşağı gelince satış yaptı.

Doğrudan yatırım yapan bireysel yatırımcılar da benzer eğilim ortaya koyuyor.

Toplam hisse senedi yatırımcı sayısı azalmasa da, varlıkları içinde hisse senedi ağırlığı azalıyor.

Tabi hiçbir işlem tek boyutlu gerçekleşmiyor.

Kasım ayından başlayan üç aylık furyada yeni yatırımcılar alım yaparken deneyimli bireysellerin dikkate değer bölümü satıcı cenahta saf tutmuştu.

Benzer şekilde ağırlığı azalsa da bu evrede yabancı yatırımcılar da BIST’te satış yaptı.  

Son iki aylık kesitte yeni yatırımcıları satıcı safta görürken regülasyon gereği emeklilik fonları ve ETF kanalı ile varlık fonunu alıcı tarafta görüyoruz.

Endeksi yükseltemese de kamu desteği kayda değer paraşüt etkisi yaratıyor.  

Henüz ne deneyimli yereller ne de yabancılar BIST’te alıcı tarafta saf tutmadı.

Ancak haklı olarak fırsat kolladıklarından eminim.

Geçen hafta KKM’ye ilişkin yapılan düzenlemeler her ne kadar dövize yönelimi kesmeyi amaçlıyorsa da, borsa adına negatif etken oldu.

2023 yılında TRY fonlama oranları (gerek mevduat gerek KKM kanalı ile) yukarı gidiyor.

Bu da geçen yılın sonunda borsaya ilgi gösteren kesimi mevduat okyanusuna dönmeye teşvik ediyor.

Ben önümüzdeki 4 ay içinde bu geri dönüş seyahatinin sona ereceği görüşündeyim.

Ancak bu Eylül ayına kadar borsa değer kaybeder demek değil.

Aksine bir noktada hisse senedi yatırımlarında asıl malik sayabileceğimiz eski yatırımcıların baskın şekilde sahaya inip emaneti geri almaları ihtimal dahilinde.

Endeksin her yerinde saydığı ay, süren yüksek enflasyonist ortamda hisse senedi fiyatlarında örtülü yüzde 3-4 reel iskonto yaratıyor.

Yeni yatırımcılar borsa nasıl gidiyor / mevduat fonlama nasıl sorularının cevabına bakarak strateji belirlerken emin olun eski tüfekler elde kağıt kalem sinsi sinsi hesap yapıyor.

Alış için fırsat kollayan diğer kesim küresel fonlar.

Endeksin genelinde satışları sürse de Mart ayında büyük özel sektör bankalarında alımları oldu.

Dört büyük özel sektör bankası geçen ay $ bazında ortalama yüzde 9 yükseliş kaydetti.

Önümüzdeki hafta / belki aylarda görece artan TRY fonlama oranları endeks yükseldikçe yeni yatırımcıların satış iradesini arttırarak borsada yükselişi frenlemeye aday görünüyor  

Bununla birlikte geçen haftayı 251 $ seviyesinde tamamlayan BIST 100 endeksinde seçim öncesi parkur olan önümüzdeki 6 hafta içinde 230-235 $ bandı test edilecek olursa (TRY bazı 4400-4500) ben gerek deneyimli yerellerin gerek ise küresel fonların alıcı cenahta saf tutarak borsadan soğuyan yerellerin hisselerini almaya talip olacaklarını düşünüyorum. 

Aşağıda küresel fonların Türk hisseleri görece ucuz mu pahalı mı sorusuna yanıt ararken kullandıkları basit bir kıyaslama rasyosu yer alıyor.

Türkiye ETF / Almanya ETF rasyosu 2023 başında 1,50 iken şimdi 1,15.  

Bu oran geride kalan 10 yıl ortalama 1,30 olup 0,60 ile 3,00 arasında dalgalandı

Ben güncel şartlarda seçim öncesi parkurda (Almanya’nın yükselmesi veya Türkiye’nin düşmesi suretiyle) bu rasyoda 0,95 seviyesi test edilecek olursa yabancı yatırımcıların banka dışı hisselerde de alış yapabileceği görüşündeyim.

Seçim sonrasında ise yabancı yatırımcıların tavrı tamamen CDS ve enflasyonla ilgili beklentilerine bağlı şekillenecek.

Destekleyici şartlarla karşılaşırsak Mart ayında bankalar özelinde gördüğümüz pozitif ayrışma yaz aylarından itibaren TRY pozitif senaryolardan destek bulacak likit iskontolu ve güçlü şirket hisselerinde yaşanabilir.

Gerek yerel deneyimli gerek yeni yerel yatırımcıların gözdesi olan ama yabancı yatırımcıların likidite yüzünden ilgi göstermediği küçük ölçekli BIST şirketlerinde ise durum biraz daha farklı.

Bu şirketlerin seyrinde bireysel yatırımcılar ve onların vasıtası ile yerel fonlar etkili olmaya devam edeceği için Eylül ayına kadar olan kesitin bu cephede taban oluşum sürecinin devamı şeklinde gelişmesi daha olası. 

Sonuç derseniz ben bir süre daha endeksin 5300 üzerine tırmanmakta zorlanabileceği ancak 4400-4500 bandına gerilemesi durumunda bilinçli hisse senedi tercihleri yaparak risk almaya elverişli bir market hali alacağı görüşündeyim.

Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…

Yazarın Diğer Yazıları