Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

İkinci yarıyılda piyasalar

2017 ilk yarıyıl yurtiçi marketlerde güçlü hareketlere sahne oldu. Dolar ilk üç haftada kaydettiği % 11 primi geri verip sene başındaki değerine gerilerken Euro % 7,8 kazanç ile % 6 net getiri sağlayan mevduat faizini geride bıraktı.

Bigpara Haber

Gram altın seneye çok hızlı yükseliş ile başladıysa da son iki aylık parkurda bu primin yarısını geri verdi. Buna rağmen TL bazında % 8,2 getiri ile geleneksel dörtlü içinde ikinci sırada yer alıyor. 

Şampiyon ise borsa oldu. Aralık başından bugüne % 39, 2017 ilk yarısında % 29 getiri ile Borsa İstanbul ben de dahil tüm analistlerin beklentilerini aşan bir ralliye imza attı.  
İkinci yarıyıl bu dörtlü arasında daha çetin bir mücadeleye sahne olmaya aday görünüyor. 

Dolar sene başındaki kadar pahalı değil BIST  de sene başındaki iskontodan uzak. Altın hep yarışın içinde kalır. Avrupa küllerinden doğuyor. Euro yabana atılamaz. 
Bir de sürpriz yapabilecek bir gümüş var ki tasarruf sahipleri ikinci yarıyılda seçim yapmakta zorlanacaklar.  

TRUMP BELİRLEYİCİ OLACAK         

İkinci yarıyılda piyasalar üzerinde en belirleyici faktör ABD Başkanı Trump olacağa benziyor. 

Amerikan ekonomisi 2009 Mortgage krizini takiben kalender bir hızla da olsa sekiz senedir büyüyor. Ancak son dört aydır süper gücün ekonomisi bir irtifa kaybı yaşıyor.

Henüz durgunluk veya resesyona yönelim yok. Bununla birlikte var olan eğilim sürdüğü takdirde ABD ekonomisinin 2018 yılı içinde durgunluğa girmemesi için bir neden yok.
İşte ikinci yarıyılın en büyük riski de bu.

Gerçekleşir mi ? Sanmıyorum.

Çünkü Temmuz ayının ikinci yarısı içinde Trump’ın ekonomiyi canlandırmak için devreye sokmak istediği vergi indirimleri ve alt yapı harcamaları gündeme geleceğe benziyor.
Bu teşvikler yüksek olasılık ile Eylül-Ekim gibi yasalaşıp 2018 ( ve belki 2019 ) yılında ABD ekonomisine can suyu olmaya aday.

ABD DOLARI     

Şansını yüksek bulduğum bu senaryo bir beklenti haline evirilip piyasa radarına girdikten sonra sene başından beri dünya genelinde değer kaybeden ABD doları ibreyi yukarı çevirme potansiyeli taşıyor.
Dolar endeksi 2017 yılına 102-104 bandında perde aralamıştı. Dün 96’ya geriledi. Draghi’nin Euro üzerinde sağladığı haklı motivasyon ile önümüzdeki birkaç hafta içinde 94 civarına da gerileyebilir.
Açıkçası yüzde iki ilave iskonto anlamı taşıyacak bu geri çekilmenin de gerçekleşmesi durumunda ben ABD dolarının döviz tabanlı finansal seçenekler içinde çekici bir alternatif haline geleceği görüşündeyim. 

Dolar endeksi 94 seviyesini test eder ve ibreyi yukarı çevirirse Türkiye’de de değer kazanır mı ?
Gerek dolar gerek altın, gümüş, euro gibi döviz tabanlı tüm seçenekler Türkiye’de diğer ülkelere kıyasla ( sene başındaki kadar olmasa da ) halen pahalı. 
Bu nedenle ABD para birimi dünyada yükselirken Türkiye’de de değer kazanabileceği gibi ülkemizde yatay kalma veya ölçülü ( yüzde beş ile limitli ) değer kaybına uğrama riskini taşımaya devam ediyor. 

ALTIN & GÜMÜŞ CEPHESİ    

Altın gümüş ikilisi için dolar en büyük düşman. Tahterevallinin iki yakasında yer alan ezeli rakipler gibi biri değer kazandığında diğeri değer kaybediyor. Biri atağa kalktığında rakibini aşağı çekiyor.
Önümüzdeki birkaç hafta emtia cenahında ölçülü değer artışları görebiliriz. Ancak bu hareketin kalıcı olması veya yüksek ölçekte bir getiriye dönüşmesi zor görünüyor.  
Üçüncü çeyrek içinde baz senaryom olan ABD ekonomisi yeniden canlanacak temalı bir fiyatlama devreye girecek olursa USD dünyada yükselirken altın – gümüş ikilisinden performans beklemek aşırı iyimserlik olur.

Ancak üçüncü çeyrek içinde gerçekten de dolar lehine esen bir rüzgar ile karşılaşırsak gümüşte 15 $ , ons altında 1170 $ civarı test edilebilir ki işte bu fiyatlar hele de ABD ekonomisi canlanacak fiyatlamasının son düzlüğünde test edilecek olursa gümüş & altın ikilisini ilgi çekici seçenekler haline getirebilir.  

EURO CEPHESİ     

Avrupa para birimi ABD dolarına karşı 2004 – 2014 parkurunu ortalama 1,30 gibi bir değer ile geçirmiş 2014 ikinci yarı yılda keskin bir geri çekilme ile parite 1,05’e savrulmuştu.
Sebebi malum. Uzun yıllar benzer para politikalarına imza atan iki Merkez Bankası son yıllarda ayran içtik ayrı düştük tadında bir görünüme büründüler.
2014 – 2017 parkurunda FED faiz arttırırken ve varlık alımını sona erdirirken Avrupa Merkez Bankası para musluklarını açtı ve faiz oranlarını aşağı çekti. 

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi Salı günü ekonomiye desteğin makul bir süre sonra azaltılacağı sinyalini vererek Euro’nun iki gün içinde dünya genelinde yüzde ikiye yakın değer kazanmasına neden oldu.

EURUSD paritesi de bu açıklamanın etkisi ile 1,14’e yaklaştı. Ben bu cephede yakın vadede 1,16 seviyesinin de test edilebileceğini ancak üçüncü çeyrek içinde Trump teşviklerinin radara girmesi ile yeniden 1,05’e geri çekilme gerçekleşmese de 1,10 civarına yönelebileceğini düşünüyorum.

9 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan “ Dolar tahtını kaptırabilir “ başlıklı Pusula ile paylaştığım görüşlerde bir değişiklik yok. Halen orta-uzun vadede EURUSD paritesinin eski denge noktası olan 1,30 civarına yönelebileceğini düşünüyorum. 

Ancak bunun bir çırpıda gerçekleşmesi büyük sürpriz olur. Üçüncü çeyrek içinde 1,16 yılın son çeyreği içinde 1,20 ve devamının da 2018 içinde parça parça gerçekleşmesi daha olası.  
Çünkü ECB ağır adımlarla da olsa normalleşmeye yönelirken FED de boş durmayıp 2017 son çeyrek veya 2018 ilk çeyrek içinde bilanço küçültme operasyonuna yelken açmaya hazırlanıyor.

BORSA İSTANBUL    

Yıllık mevduat faizinin yüzde on beşi bulduğu günümüz koşullarında ikinci yarıyılda borsa endeksinin güçlü bir getiriye imza attığını ifade edebilmemiz için endeksin seneyi 108.000 puanın üzerinde tamamlaması gerekiyor.

Pozitif senaryo ile başlayalım. Bu gerçekleşebilir mi ? Pekala BIST 2017 yılını 108.000 puan civarında tamamlayabilir. 

Peki borsa endeksi 108.000 referansının ne kadar ötesine yükselebilir ? Mevduat üzeri bir getiri için bize bu lazım. 

2013 yılında 51.000 $’ı test eden BIST dün günü 28.650 $ seviyesinde tamamladı.

Önceki yazılarda da paylaştığım üzere şirket öz-sermayeleri USDTL ölçüsünde yükselmediği için dolar bazı bakışın yanıltıcı olabileceğini, BIST adına önümüzdeki yıllarda 32.000 $ ( belki 35.000 $ ) seviyesinin aşılmasının güçlü bir sürpriz olacağını düşünüyorum. 

Pozitif senaryoda yukarı yönlü marjı bu pencereden hesaplarsak 32.000 $ 3,43 gibi bir kur ile 110.000 puana yakın bir seviyeye işaret eder ki bu seviye de ikinci yarıyılın mevduata karşı başa baş noktasına çok yakın olur.

Ya aşağı yönlü marj ? 

Makul bir düzeltmede test edilebilecek 92.000 civarı hatta bugün için bazılarına hayal gibi görünen ve bence de olasılığı yüksek olmayan 87.000 gibi bir seviyenin test edilmesi hisse senedi yatırımlarında dikkate alınabilecek iki ayrı risk senaryosu.

Doğru borsa yedi aydır yükseliyor. Tarihi bir ralli yaşanıyor. 1998 yılından bugüne yükselişin sekiz ay kesintisiz sürdüğü tek örnek 2007.

Kim bilir belki de son yirmi yılın bu rekoru egale de edilebilir. 

Ancak ne kazanmak için neyin riskini alıyorum sorusuna yanıt arayarak bakıldığında ben borsayı yeterince güvenli & çekici bulmuyor, üçüncü çeyrek içinde risk almayı teşvik edecek şartların oluşabileceğini düşünüyorum. Haftaya buluşmak dileği ile .. 

PARANIN YOLU - Günlük Değerlendirmeler   

Hafta içi her gün saat 08:45’de Kanal B‘de ve Paranın Yolu adlı video yorum ile bigpara.hurriyet.com.tr ‘da piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:30’da yine BIGPARA ‘da yayınlanan köşe yazım Pusula ile okurlara aktarıyor, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum.

Pusula yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz. http://pusulaninotesi.com/posta-pusula/

Yazarın Diğer Yazıları