Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

FED sonrası piyasalar...

Gelişen ülke marketlerinin zaferi ile sonuçlanan bir haftayı geride bıraktık. Türk varlıklarının da ön sıralarda yer aldığı bu hareketin devamı gelecek mi ? FED kararları kısa-orta vadede piyasaları nasıl etkiler ve yurtiçi piyasalar seçim öncesi nasıl bir seyre aday sorularının yanıtını bu pazar Abidin ile tartışacağız.

Bigpara Haber

Abidin ile 3 hafta önce tanışmıştınız, o bir hayal kahramanı. 30’lu yaşlarda, tasarruflarını verimli bir şekilde değerlendirmeye çalışan ama zarar etmekten çok korkan ihtiyatlı bir karakter. Beni gereğinden fazla iyimser bulanları temsilen belirli aralıklarla PUSULA’ya konuk oluyor.

ABİDİN – Ne oldu bay pusula gelişen ülkelerde maden mi bulundu ? Nerede ise hepsinin borsası % 3-4 yükselmiş, para birimleri değer kazanmış ?

EK – Oluşan göreli iskonto ile geçen haftaya talepli başlamışlardı. FED ‘in faiz artırımını ötelemiş olması da bu seyri taçlandırdı. Ama fazla rehavete yer yok. FED’in faiz artırım dönemini başlatmama gerekçesi düşündürücü.

ABİDİN – Hayrola ?

EK – Çin merkezli gelişen ülke piyasalarındaki çalkantının bir tehdit olduğunu ve ABD & Dünya ekonomisi adına risk oluşturduğunu düşünüyorlar. 

ABİDİN – Buna mı takıldın ? Kredi kuruluşları, Dünya Bankası, IMF onca şey söylüyordu önemsemiyordun. Bu neden bir kulağından girip diğerinden çıkmadı ?

EK – FED kimse ile kıyas götürmez bir başhekim. Eğer o ciddiye alıyorsa, hepimiz ciddiye almalıyız. 

ABİDİN – Yani ? Çıkar ağzındaki baklayı cuma günü ABD ve Avrupa borsaları da yerle bir oldu yoksa krize mi gidiyoruz ? 

EK – Yok be Abidin sende ne meraklısın krize. Son aylarda piyasalarda gerek pozitif gerek negatif hareketler tempolu gelişiyor.

Perşembe – Cuma işlemlerinde kaçalım kendimizi uçurumdan atalım dedirten bir hal yok. 

ABİDİN – Sana göre yok . Nabzını mı tuttun, tansiyonunu mu ölçtün neye göre yok ?

EK – Tam üstüne bastın. Evet Dow Jones % 1,7 düştü DAX % 3 değer kaybetti ama dünyanın nabzı sayabileceğimiz Avrupa tahvil piyasalarında bir hararet olmadı. 

Aksine İtalya – Almanya faiz farkı aşağı geldi. Senin anlayacağın riskten kaçış yok. FED Gelişen ülke risklerine dikkat çekerken TL dahil bu ülke paralarının da değer kaybetmemiş hatta prim yapmış olması bana borsalardaki satışın standart bir düzeltme olduğunu ve uzun soluklu olmayacağını düşündürüyor. 

ABİDİN – Ne kadar düşebilir sence gelişmiş ülke borsaları ?

EK – Ağustos ortalarında Dow Jones Çin paniği ile 15.300’e gerilemişti. Oradan % 10 atakla geçen hafta içinde 16.900’e kadar yükselip 16.300’de kapandı. % 2 kadar daha geri çekilerek 16.000 görebilir ama ben yeni en düşük yapacağını yani 15.300 altına gideceğini veya bu dibe yaklaşacağını sanmıyorum.

ABİDİN – Yunanistan’da seçimleri yine Syriza kazandı. Piyasaları etkiler mi ?

EK – Syriza Yunanistan adına büyük problem, hayal dünyasında yaşıyor. Ama dünya için artık tehdit değil. Sen Avrupa ve seçim diyorsan haftaya İspanya’yı izle. Katalunya’da yerel seçimler var. Ayrılıkçılar bunu gayri resmi bir bağımsızlık referandumu olarak ilan ettiler. Şimdilik bir etkisi yok ama İspanya gerilirse Avrupa ve dünya üzerinde etkileri olur.   

ABİDİN – Peki FED’in faiz artırım dönemini ötelemesi doları çok etkiler mi ? 

EK – Türkiye ayrı, dünya ayrı. Dolar gelişen ülkelerde son 2 haftada % 3 kadar değer kaybetti. Kısa vadede ( 2 ay ) % 4 kadar daha düşebilir ama sonra dengelenir. FED faiz artırım dönemini başlatmaktan vazgeçmedi sadece öteledi. 

Varlığını koruyan beklenti gerçekleşenden daha etkilidir. Bence dolarda gerçek düşüş beklenen iyi haber gerçekleştikten sonra yaşanacak. Bu nedenle doların FED faiz artırım dönemi başlamadıkça aşağı yönlü marjı kısıtlı. 

ABİDİN – Geç oldu ama doğru yolu buldun

EK – İlgisi yok. Dikkat edersen dünyada dedim. 2013 ikinci yarısında USD eyvah varlık alımları kesilecek diye gelişenlerde ortalama % 25 yükselmişti. Korkulan vaka gerçekleşince bu primin % 30 ‘unu geri verdi ve varlık alımları kesilmeye başlayınca 4 ayda % 7 değer kaybetti. Türkiye’de de 1,79’dan 2,39’a yükselmiş sonra 2,06’ya kadar gerilemişti.

Son bir yıldır da dünyada eyvah FED faizleri yükseltecek fiyatlaması yaşanıyor. Dolar 25 gelişen ülkede ortalama % 19 değer kazandı. Türkiye’de ise son 12 ayda ( eylül 2014 – eylül 2015 ) kaydettiği yükseliş % 35. 

ABİDİN – O ne öyle ? gece tarifesi taksi misali 

EK – Aynen öyle. Referansı yılbaşı alırsan gelişen ülkelerde doların primi ortalama % 10. Ama Türkiye’de sene başında 2,33 olan USD geçen haftayı % 28 primle 3,00 seviyesinde tamamladı. Özetle dolar da euro da benzer ülkelere kıyasla Türkiye’de % 17 kadar pahalı. Dünyaya paralel seyretmiş olsa şu anda USDTRL 3,00 değil 2,50 olurdu.

ABİDİN – Halamın da bıyıkları olsa amcam olurdu 

EK – Haklısın esas olan sonuç. Ben Türkiye’nin hükümet kurmakta bu düzeyde zorlanacağını ve siyasi tıkanıklık yaşayacağını düşünmüyordum. Patlayan terör de cabası.

ABİDİN – Olan oldu, bana içini dökeceğine bundan sonra ne olur onu söyle.

EK – Kısa vadede doların diğer ülkelerde yaşayacağı düşüşte çıkışta ortalama + % 5 , - %5 olur bence. USDTRL ‘de ise belirleyici faktör bu % 17’lik pahalılık olacak. Son sekiz aydır iç faktörlere bağlı olarak doların Türkiye’deki pahalılığı % 5 ile % 18 arasında değişiyor.  

1 Kasım’da siyasi tıkanıklık aşılır ve hükümet kurulabilirse bu fark yeniden azalabilir ve USD Türkiye’de dünyadan bağımsız veya ilave % 10 – 12 kadar gerileyebilir.

ABİDİN – Yine Don Kişot’luk yapıyorsun. Bazı kuruluşlar 3,85 olur diyor.

EK – Doların Türkiye’de daha da pahalanması için yurtiçinde güçlü negatif faktör değişikliklerine başka bir deyişle çok daha kötü gelişmelere ihtiyaç var.

ABİDİN - Babacan sürprizine ne diyorsun ?

EK – Önemli. Çünkü 1 kasım sonrasında ister tek parti ister koalisyon olsun bu kez bir hükümet kurulabilirse içinde Adalet ve Kalkınma Partisinin yer alması kuvvetle muhtemel. Bir sürpriz olmaz ve Ali Babacan yedek kulübesinde tutulmazsa da ekonomi yönetiminde görev alacak. Aday gösterilmesi 1 Kasım sonrasına yönelik pozitif senaryonun marjını ve seçim öncesi yurtiçi piyasaların dayanıklılık kapasitesini yükseltti.  

ABİDİN – Borsa coşar diyorsun yani ? 

EK – Öyle bir şey söylemedim. Sen gönlündekini anlıyorsun. Ben sana haftalardır ısrarla ne diyorum ? 

70.000 bilemedin 68.000 endeksin dibi olur, çünkü fiyatlar aşırı ucuz. Ama yukarı yönlü marj için seçim öncesi perde adına görüşüm fazla değişmedi. Borsa İstanbul önümüzdeki 6 haftayı 70.000 – 80.000 bandının içinde geçirmeye aday görünüyor. 

ABİDİN – Seçim sonrasına yönelik beklenti satın alınmaz mı ?

EK – Seçim yaklaştıkça pozitif katkısı olur ama sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. Sen bana benzer bir parlamento oluşursa hızla koalisyon kurulur diyebilir misin ?

ABİDİN – Bilmem kurulur bu sefer herhalde.  

EK – Bak sen de tereddüt ettin. Güven kaybedilince, bir pardonla yerine gelmiyor. Hükümet kurulur ve siyasi tıkanıklık aşılırsa BIST yılsonunda rahatlıkla 94.000 puana gidebilir. Ama seçim öncesi perdede 80.000 puanı aşması kolay değil. Belki 85.000 ki bunun da gerçekleşebilmesi için dış şartların belirgin pozitif olmasına ihtiyaç var. 

ABİDİN – Satalım mı hisse senetlerini bu durumda ?

EK – Abidin ne alakası var ! Arsa alıp 10 yıl bekliyorsun bir şirkete ortak olunca 10 hafta zor duruyorsun. Hedefleri büyük tutmak, yatırımlar değerini bulana kadar sabırla beklemek gerekir bazen. Bence böyle bir dönemdeyiz. Borsada şirket fiyatları üç aydır aşırı ucuz – çok ucuz bandında seyrediyor. 

Sen 2016 sonuna konsantre ol. Hisse senedi fiyatlarının ucuz sayabileceğimiz yere gelmesi için BIST’in 12-15 ay sonra 105.000 puana, normal denecek seviyeye gelmesi için 120.000 puana yükselmesi gerekiyor. Bence içsel yeni manşet sürprizler ile karşılaşmazsak bunlardan birinin gerçekleşme olasılığı % 50’den yüksek. 

ABİDİN – Yeni alım yapılır mı ? 

EK – Gelişmiş ülkelerde başlayan düzeltme BIST ‘de de 73.700 ‘e doğru bir geri çekilmeye neden olabilir. Bu yeni alımlar için değerlendirilebilir. Yurtdışında satış sertleşirse yeniden 71.000 civarı da söz konusu olabilir ama bence olasılığı görece düşük diyerek noktalıyor, 

Ülke olarak hak ettiğimiz güzel bir bayram geçirmemizi ve 4 Ekim’de yayınlanacak bir sonraki pusulada buluşmamızı diliyorum. 

Anlık – Günlük Değerlendirmeler  

Hafta içi her gün 14:10’da CNBCE, pazartesi günleri 17:40’da TRT Türk ve diğer günler 17:45’de Kanal B’de piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:00’da BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi ve günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum. 

Yazarın Diğer Yazıları