Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

Bulutlu günler yaklaşıyor

Geçen hafta hem borsanın hem doların ölçülü değer kaybına uğradığı bir perde olarak kayda geçti.

Bigpara Haber

Sevindiren tek yatırım seçeneği altın olurken haftanın son bölümünde ABD cephesinden gelen bir açıklama adeta kartların yeniden dağılmasına neden oldu.

Son haftaların baskın beklentisi malum; Trump’ın vergi indirimleri. Yeni başkan bu vaadini ne zaman ne şekilde yerine getireceğini Mart sonunda açıklayacağını ifade etmişti.

Ancak Perşembe günü ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin vergi indirimlerine ilişkin açıklamanın ağustos ayına kadar sarkabileceğini, ABD ekonomisinde büyüme oranının %3’e yükselmesinin de zaman alacağını ve bunun da 2018 yılının ikinci yarısında gerçekleşebileceğini söyledi.

Mnuchin‘den gelen bu açıklama bir taraftan FED talep yönlü bir enflasyona engel olmak üzere seri faiz artırımlarına gitmek zorunda kalır beklentisinin aşağı yönde revize olmasına bir taraftan da dünya genelinde Trump müjdesini bekleyen hisse senedi yatırımcılarının hayal kırıklığına uğramasına sebep oldu.

Ha Mart sonu ha Ağustos demez trader dünyası. Arada beş koca ay var ve bu beklentinin beş ay boyunca borsaları ayakta tutması sürpriz olur.

Yeni ABD Başkanı Trump Salı akşamı sahne alarak kongreye hitap edecek ve muhtemelen bu ötelemenin gerekçelerini ortaya koyarak yeni takvimi teyit edecek.

Yukarıdaki tabloda görebileceğiniz üzere haftanın son bölümünde satış ordinoları borsalar genelinde baskınlık kazandı ve hisse senetleri değer kaybetti. Kartal FED algısının görece yumuşamış olması ABD tahvil faizlerinin düşmesine ve altının değer kazanmasına neden oldu.

Kuşkusuz borsaların pozitif seyrinin tek yakıt kaynağı ABD vergi indirimi beklentisi değildi. Beş aydır ekonomik aktivite verileri çok iyi geliyor. Dünya ekonomisi nöbetçi kriz sevdalılarını depresyona iten bir performans ortaya koyuyor.

Ancak borsalar da boş durmuyor ve geride kalan 3 ayda % 15-20 değer kazanarak bu gelişimi fiyatlıyordu. Vergi indirimi beklentisi satıcıları “aceleye mahal yok iyi haber gelsin o zaman satarız” rehavetine iterken alıcıları artan fiyatlara karşın teşvik ediyordu.

Trump Salı gecesi bir sürprize imza atıp “ Siz bakmayın hazine bakanına o karnından konuşuyor. Kısa süre içinde vergi düzenlemesini hayata geçireceğiz “ demezse borsalarda bir süre alıcılar daha ürkek satıcılar daha yürekli olabilir.

AVRUPA’NIN SEÇİMİ

Çünkü hisse marketleri için Mart ayında radarın merkezine Avrupa seçimleri geçeceğe benziyor. 15 Mart’ta Hollanda’da genel seçim, 23 Nisan’da Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk tur oylaması var. En çok oy alan iki aday 7 Mayıs tarihinde ikinci turda kozlarını paylaşacak.

Hollanda’da Wilders’in liderliğindeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi muhtemelen birinci olacak. Ancak diğer partiler kendisi ile koalisyon yapmayacaklarını açıkladıkları için bu cephede kırmızı alarmlık bir risk gözükmüyor. Wilders’in 150 sandalyenin 35’ini alması bekleniyor.

Fransa’da ise durum görece daha riskli. Yarışacak altı adaydan biri olan aşırı sağcı La Pen’in birinci olması muhtemel. Ancak ikinci turda AB yanlısı Macron’un % 62 oy alarak ipi göğüslemesi bekleniyor.

Kime göre ? Anketler. Brexit ve Trump sürprizlerinden sonra kimse anketlere güvenmiyor. Ya La Pen kazanır ve Avrupa’da bir çalkantı yaşanırsa diye endişe ediliyor.

Ancak bu endişe Trump’ın vergi paketi beklentisi takvimde daha önde olduğu için şu ana kadar hisse marketlerinde fiyatlanmıyor, arka planda kalıyordu.

Borsalarda son üç ayda fiyatlar önemli bir yükseliş kaydettiği ve Trump’ın vergi armağanı ötelenmiş gözüktüğü için önümüzdeki iki aylık kesitte endeksler gündemin ilk sırasına La Pen korkusunu taşıyarak aşağı yönlü risklerin baskınlık kazanacağı bir perdeye yelken açabilir.

BORSA İSTANBUL

Uzun süredir özgün bir seyre sahne olan ve dünyadaki ritimden bağımsız da hareket edebilen Borsa İstanbul son üç aylık perdede imza attığı ralli ile aşırı ucuz fiyatlardan uzaklaşıp ucuz – çok ucuz arası bir değere ulaştı.

Major lokal bir faktör değişikliği ile karşılaşılmadıkça önümüzdeki ayların diğer ülke borsaları ile uyumlu bir seyre sahne olması daha olası görünüyor.

Türkiye’yi pozitif ayrıştırma potansiyeline sahip başlık ABD-YPG flörtünün sona ermesi veya yumuşaması. Ancak görünen o ki bu konuda pazarlıklar sürecek ve sonuca ulaşılması zaman alacak.

Bu bağlamda da BIST diğer borsalarla paralel hareket ederek ötelenen Trump müjdesi ve stresi hissedilebilecek Avrupa seçimleri nedeniyle bir süre 89.200 puanın üzerine çıkamayıp 84.300 puan civarına kadar sürebilecek bir geri çekilmeye imza atabilir.

92.000 sürprizi olmaz mı diyenler çıkabilir. Finansal piyasalarda her şey mümkün. Ancak lafı dolandırmadan net bir biçimde beklentimi paylaşmam gerekirse ben bu senaryonun şansının kayda değer ölçüde azaldığı görüşündeyim.

Ocak ayında BIST 19.800 $ seviyesine kadar gerilemişti. Geçen hafta TL bazında yükselemese de USDTL değer kaybettiği için 25.000 $ ‘ı test edip haftayı 24.500 $’a yakın tamamladı. Yabancı adına iki ayda % 25 getiri hayli cömert bir sonuç ve pekala kar realizasyonuna neden olabilir.

Olağan şartlarda BIST’in bu sene yeniden 20.000 $’a düşmesini beklemiyorum. Ancak yabancı yatırımcıların endeks 22.500 $ ‘a gerilemedikçe yeni alım için yeterince istekli olmayacağını düşünüyorum.

Avrupa borsaları liderliğinde dünya genelinde güçlü bir satış dalgası ile karşılaşılması durumunda ise 21.000 $ ( 3,85 kur ile TL karşılığı 81.000 ) civarının dahi test edilebileceği görüşündeyim.

Yukarıda yer alan grafik BIST’in Malezya borsa endeksine aşağıdaki grafik Endonezya borsa endeksine oranını gösteriyor. Mavi çizginin son iki ayda kaydettiği yükseliş BIST’in alternatiflerine kıyasla sahip olduğu iskontonun azaldığına işaret ediyor.

Kırmızı bantlar da otobanın bariyeri gibi ve bana var olan ritim dahilinde yakın vadede Borsa İstanbul’un fazla bir pozitif ayrışma alanı kalmadığını düşündürüyor.

Fransa seçimlerinden hemen önce Türkiye’de de referandum olacağını hesaba katarak önümüzdeki iki ayı ağırlıkla 84.300 – 89.200 bandı içinde bir seyahate aday buluyor, 92.000 ve 81.000 seviyelerinin test edilme olasılıkları düşük iki uç aşırılaşma adresi olduğunu düşünüyorum.

Bulutlu günler yaklaşıyor başlığı sizi yanıltmasın. Kaos, çöküş vb bir beklentim yok. Sadece önümüzdeki iki aylık perdede şartların hissedilir bir düzeltme için elverişli olabileceği ve bir süre güneşin çekilebileceği görüşündeyim.

Kaldı ki bulutlu havanın hemen pazartesi veya direkt önümüzdeki hafta belireceği yönünde bir beklenti içinde de değilim.

Aksine haftanın ilk yarısında BIST pekala 89.200 direncine yönelerek defansif tedbirler için daha güvenli & elverişli bir fırsat sunabilir. 
Bugün sizlerle önümüzdeki iki aya yönelik ana akımın ne olabileceğine ilişkin düşüncelerimi paylaşmak istedim. Buzul çağına daha var. Rahat olun.

HİSSE SENEDİ SEÇİMİ – AKADEMİ PUSULA ANKARA

Borsada hisse senedi seçimi asgari endeksin yönünü doğru tahmin etmek kadar önemlidir. Herhangi bir bilgi & deneyimi olmayanların dahi kolayca öğrenebileceği bir anlatım ile hisse seçimi eğitimini 04.03.2017 Ctesi günü Ankara’da gerçekleştireceğim.

Eğitim programının içeriği ve kayıt için Akademi Pusula ( 0530 566 67 16 ) ile iletişime geçebilir, kayıt alınan tüm 2017 eğitimlerini inceleyebilirsiniz. http://pusulaninotesi.com/egitim-programi/

DÖVİZ CEPHESİ

Türk Lirası sürprizlerle dolu serüvenlerine devam ediyor. Ocak ayında Türkiye faiz arttırmaz beklentisi ile % 7 değer kaybeden para birimimiz TCMB’nin 200 baz puanlık fiili faiz artırımı ile Şubat ayında % 4,5 prim yaptı.

Sene başını referans alırsak artık Türkiye’de dolar diğer ülke paralarına kıyasla % 4 kadar pahalı ve bir süre benzer ülke paralarına paralel seyrederek dünyadaki ana akımın etkisi altında kalabilir.

O zaman bu bulutlu hava doları uçurur mu derseniz dünya genelinde çok önemli bir performans kaydetmesi sürpriz olur.

Çünkü Trump gelecek ekonomi coşacak tezinin yumuşaması net biçimde dolar negatif. Avrupa’nın global ölçekte neden olabileceği stres belki dolara dolaylı katkı sağlayabilir. Ama bunun da kuvvetli tonda gelişen ülkelerden kaç rüzgarı yaratacağını düşünmüyorum.

Bu bakıma önümüzdeki iki ay dünya genelinde parçalı bulutlu geçse de bu iklim değişikliğinden dolara ne kadar güneş düşer, USDTL 3,56 yakın desteğinin üzerinde kalmayı başararak güçlü 3,75 direncini veya major dirence dönüşen 3,80-3,85 bandını test edebilir mi ?
Yoksa Türk Lirası göreli iskontosundan güç bularak referandum öncesi pozitif ayrışmayı devam ettirebilir USDTL 3,50 hatta 3,40’a kadar geriler mi tahmin etmek zor. Haftaya buluşmak dileği ile…

Yazarın Diğer Yazıları