Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

2020 Yılında Piyasalar 2

İlk yarısında altının ikinci yarısında ise güçlü bir geri dönüşe imza atan Borsa İstanbul’un en iyi performansa imza attığı bir yılın artık sonuna geldik. Yılın ilk dört ayına hızlı başlayan ancak devamında yatırımcılarını üzen Euro ve USD ise son düzlük olan Aralık ayını ortalama yüzde 4,3 değer artışı ile tamamlamaya hazırlanıyor.

Bigpara Haber

Sonuç derseniz son iki gününe girdiğimiz 2019 yılında geleneksel yatırım seçenekleri arasında altın % 32,7 değer artışı ile en iyi performansa imza atarken borsa da % 24,6 ile onu izlemiş oldu. 

Bize geride kalan dün değil yarın/yarınlar lazım diyorsunuz haklı olarak ben de aynı fikirdeyim ve bu Pusulada 2020 yılının ilk yarısını mercek altına almak istiyorum.

Önceki yazıda paylaştığım üzere Türkiye ekonomisinin % 4-5 arası bir oranda büyüme kaydetmesini bekliyorum.

Düşen faizlerin ertelenen talebin baz etkisinin ve dış iklimin besleyeceği bu seyir ülke olarak rahat bir nefes almamızı sağlar mı derseniz kolay değil.

Çünkü reel ekonomide dış iklimin destekleyici katkısının 2020 ile kısıtlı kalması ve 2021 yılında dünya ekonomisinde yeniden durgunluğun baskınlık kazanması muhtemel görünüyor.

Bu nedenle Türkiye ekonomisinin kalıcılık gösteren işsizliği düşüren ve her şeyden önemlisi toplumun geniş kesimleri tarafından hissedilebilecek bir büyüme parkuruna dönmesi için lokal pozitif güçlü faktör değişikliklerine ihtiyaç var.

Dünya ekonomisi 2019 yılını yavaşlama ile geçirdi. 2020 ılımlı bir toparlanmaya sahne olacağa benziyor. Ancak ben 2021 yılında dünya ekonomisinde durgunluğun yeniden baskınlık kazanabileceğini ve bu iklim değişikliğinin ülkemizde 2021 içinde yeni bir resesyonun tetiklenmesine zemin yaratabileceğini düşünüyorum. 

İşte bu riski bertaraf etmek için 2020 yılında Türkiye ekonomisinin yara sarmasına dayanıklılık kazanmasına ve fay hattından uzaklaşmasına gereksinim var. 

İşin bu orta-uzun vadeli yanını bir kenara bırakıp biz 2020 ilk yarısına dönelim;

Geçici de olsa ekonominin 2020 yılında büyüme kaydetmeye yelken açması borsa için pozitif.

Banka karlarında 2019 yılına kıyasla yüzde 40 artış bekleniyor. Sanayi şirketlerinin mali performansı da yükselecek. Düşen faizler finansman giderlerini aşağı çekecek.

Geleceği fiyatlayan hisse senedi marketi için bu oldukça çekici bir beklenti seti.

Bu hikaye borsaya dipten tepeye yüzde 60 prim sağlasa inanın kimse itiraz edemez.

Ancak sıkça yinelediğim üzere varlık piyasalarında tahmin oluştururken şartlara ve fiyatlara eşit ağırlık vererek bakmak daha rasyonel.

BIST bu beklenti ile son iki ayda yüzde 15 değer artışı kaydetti.

Şartların en kötüye işaret ettiği Mayıs 2019’da taban adresi olan 83.500 seviyesini referans alırsak borsa yedi ayda yüzde 36 yükseldi

Bu prim borsanın düşmesine neden olmaz ancak yukarı yönlü alanı kısıtlıyor.

2020 büyümesini satın alarak BIST dipten tepeye yüzde 60 yükseliş kaydetse tepe adresi 134.000 olur.

Geçen haftanın kapanışı olan 113.700 seviyesinden 134.000 puana kalan alan yüzde 17.

BIST potansiyel getirinin yaklaşık yüzde 70’ini tüketti. 

Bu nedenle 2020 ilkyarısının geride kalan iki ayı çağrıştıran tempoda rallinin devamına sahne olmasının zor olduğunu düşünüyorum.

Yılın ilk beş ayına yönelik olarak şansını en yüksek gördüğüm senaryo borsanın reel olarak ılımlı pozitif bir eğilim ile % 10-15’lik bir alan içinde yatay seyre sahne olması.

Bu bant 110,000–127,000 de olabilir. Negatif hissedilir ara akımlar ile karşılaşırsak ilk yarıyıl içinde 106.000 civarı da pekala test edilebilir ki bu gerçekleşirse var olan bilgi seti dahilinde çekici bir alım fırsatı olarak görürüm. 

Ocak ayı özelinde yukarı yönlü potansiyel nedir derseniz 120,000 civarının aşılması bence kolay değil. 

Bu pencereden bakınca da ben kısa vadede BIST 100 endeksinde aşağı yönlü alan ile yukarı yönlü alanın reel olarak birbirine yakın olduğu görüşündeyim.

Reel kelimesini özellikle kullanıyorum. 2020 büyüme beklentim paralelinde ben enflasyonun yüzde 12,5 civarında gerçekleşebileceğini düşünüyorum.

Basit bir matematik ile beş ay sonrasının 120,000 puanı bugünün 113.700 puanı ile aynı değere işaret eder. Endeks 127,000 puanı Mayıs ayında test ederse (bence mumkun) tepe adresi bugünün reel değerinin yüzde 6 üzeri olur.

İkinci yarıyılda veya 2021ilk çeyreğinde BIST 145.000 puanı görebilir mi derseniz (yanılmıyorsam Eylül ayında bu seviyeyi ilk olarak ben öne çıkarmıştım) pekala ihtimal dahilinde.

Ancak bunu var olan bir potansiyelden daha öteye taşıyıp bir tahmin olarak ortaya koymak için erken.

Gerek lokal gerek dışsal pek çok belirsizlik geçerliliğini koruyor. Ben bu nedenle 2020 ikinci yarısına yönelik tahminlerimi sizlerle Haziran 2020’de paylaşacağım.

İkinci yarıyıl perde aralarken yanıt aramamız gereken en önemli soru gerçekten dünya ekonomisi 2021 yılında yeniden yavaşlayacak mı ve bu sorunun cevabı evet ise 2020 ikinci yarıyıl 2021 fiyatlamasına mı sahne olur yoksa yavaşlama 2021 ortasına kalır ve bu fiyatlama ötelenip 2020 sonunda mı perde aralar olacak.

Konu Türkiye olunca ister istemez ABD-Türkiye hattını da mercek altına almamız gerekiyor.

Hemen her yatırımcı 2020 yılında iki ülke arasında gerilimin tavana vurup vurmayacağını haklı olarak merak ediyor. 

Ben bu cephede 2020 özelinde sert bir ekonomik çatışma beklemiyorum.

ABD Türkiye’yi kaybetmek istemiyor ve pazarlıklarda desibel zaman zaman yükselse de köprülerin atılmasına neden olacak hamlelerden (ağır ekonomik yaptırım) kaçınıyor. 

2021-2022 dönemiyle ilgili bugünden aynı yorumu yapmak için erken. 

Ama konumuz 2020 ise yıl içinde bu hat limitli negatif ara akımları tetiklemeye devam etse de çok güçlü fiyatlama değişikliklerine neden olmasını başka bir deyişle ABD’nin ağır ekonomik yaptırımlarla Türkiye’ye saldırmasını beklemiyorum.

Sonuç derseniz 2020 yılının ilk yarısı ılımlı & limitli pozitif bir seyre sahne olması muhtemel görünüyor. 

GPG özelinde net hisse senedi ağırlığının aylık haftalık hatta günlük periyotlarda sıkça değişkenlik göstereceği pair trade işlemlerin daha baskın & belirleyici olacağı borsanın yönünden bağımsız bir taktik uygulamayı planlıyorum.

Bu yatırım fonu 2020 yılında da % 34 getiri sağlayabilir mi sorusu hemen her platformda yöneltiliyor. 

Fonun varlıklarının ağırlıkla yüzde 75’i repo mevduat ve benzeri ürünlerde olduğu için düşen faizler senelik bazda 7 puan kadar 2019 yılına kıyasla negatif etki gösterecek. 

Düşük risk profili ile ortalama net hisse senedi ağırlığı genelde % 3-10 arasında değişen GPG’de 2020 yılında aynı getiriyi sağlamak zor.

Ancak itiraf etmeliyim ki 2019 yılında da kolay değildi. Sabırlı soğukkanlı ve disiplinli bir biçimde 165 milyon TL büyüklüğe ulaşan bu yatırım fonunun duyulan güvenin gereğini yerine getirmesi için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.  http://pusulaninotesi.com/gpgyatirimfonu/

Tüm okurların bu vesile ile yeni yılını kutluyor 2020 yılının güzel anılar biriktireceğiniz bir perdeye sahne olmasını diliyorum.   

PUSULA – ABONELİK

Pusula Bigpara’da yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz http://pusulaninotesi.com/posta-pusula/

Yazarın Diğer Yazıları