Emre ÖZGÜVEN Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Tüm yazıları

2016 yılında hisse senedi portföyü nasıl olmalı?

2015 yılı başında büyük ölçüde petrol fiyatlarındaki düşüşün yukarı taşıdığı BİST-100 endeksi, 7 Haziran genel seçim tarihi yaklaştıkça yoğun satışlara maruz kalmış, Haziran ayının ilk yarısında ise siyasi belirsizliklerin artmasına bağlı olarak dalgalı bir seyir izlemiş, Ağustos’ta ise son 1,5 yılın en düşük seviyesine inmiştir.

Bigpara Haber

Siyasi belirsizliklerin ve küresel piyasalardaki satış baskısının etkisiyle BİST-100 endeksi Eylül ayında da zayıf bir görünüm sergilemiştir. 1 Kasım seçimleri sonrasında siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmasına dair ortaya çıkan sonuçlar ile yükselen endekste daha sonra 24 Kasım tarihinde Rus savaş uçağının düşürülmesi ile zirve yapan jeopolitik risklerin etkisiyle kazançların yerini kayıplara bıraktığını gözlemlemiştik. Bunun yanında FED’in yaklaşık olarak 10 sene sonra faiz artırımına gitmesi ile bir ara kritik 70.000 seviyesinin altı test edilse de, genel olarak borsanın 70.000 desteği üzerinde tutunduğunu gözlemledik.

2016 yılına da iç ve dış piyasada beklentilerin üzerinde hızlı bir giriş yapıldı. Çin imalat PMI verisinin beklenenden kötü gelerek küresel büyüme endişelerinin yeniden piyasaların gündemine oturması, buna ilaveten yılın ilk işlem haftasında Çin'de hisse senedi işlemlerinin ikinci kez durdurulması, ayrıca OPEC’in iki devi Suudi Arabistan ve İran hattında tırmanan kriz, tüm bunların üzerine Kuzey Kore’nin hidrojen bombası denemesinde bulunduğunu açıklaması, iç piyasada ise hızla yükselmeye devam eden enflasyon rakamları borsanın 2016 yılında oldukça zorlu bir sene ile karşı karşıya kalacağının adeta habercisi gibi. Siyasi belirsizlikler, jeopolitik riskler, güvenlik endişeleri, zayıf TL varlıklar, hayal kırıklığı yaratan ekonomik performans gibi nedenlerle ekonomide oldukça sancılı geçen zorlu bir 2015'in ardından yüzde 4 büyümenin hedeflendiği 2016 yılına yaraların sarılacağı, ekonomik reformların pozitif etkilerinin en kısa sürede hissedileceği beklentilerimizi koruyarak giriş yapmış bulunuyoruz.

Küresel endişelerin arttığı son dönemde yatırımcıların portföy oluştururken sepetlerini çeşitlendirmeleri daha kazançlı olunmasını destekleyebilir. Küresel çapta jeopolitik risklerin artması altın ve gümüş gibi değerli metallerin zincirlerini kırıp %35 - %50 arasında değerlenmesini sağlayabilir. Bunun yanında son dönemde oldukça zayıf seyreden petrol fiyatları nedeniyle OPEC üyesi olmayan ülkelerden üretimi kısma yönünde bir hamle gelirse,  OPEC de uyum sağlama adına üretimi buna göre aşağı yönlü revize ederse, petrolde de tekrar 60 – 70 Dolar seviyeleri gündeme gelerek küresel petrole bağımlı birçok ülke ekonomisinde görülecek iyileşmeler ile birlikte risk iştahı da artarak endekslerdeki yükselişleri tetikleyebilir. Ayrıca FED'in faizleri beklenmeyen biçimde daha yavaş artırması da gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki sermaye çıkışlarını sınırlayarak, bu ülke ekonomileri üzerinde toparlanma yönünde pozitif etkiler bırakabilir. Tabi tüm bu beklentilerin tam tersi senaryolarında olabileceğini göz önünde bulundurarak yatırım sepeti oluşturulması gerektiğinin önemini vurgulamak gerekiyor. 2016 yılı için ürün çeşitlendirmesi yapılarak aşağıdaki gibi bir tercih söz konusu olabilir;

•    % 40 döviz ( dolar ağırlıklı) 
•    %10 altın (Son zamanlarda çok düştüğünden dolayı tekrar kıymetli metal cazibesini artırmaya başlayabilir )
•    % 25 hisse (66.000 – 70.000 aralığından) 
•    % 25 nakit

Hisse senedi piyasasında da portföy oluşturmak isteyenler için uzun vadeli olmak kaydıyla (tek kademeden değil de endeks düştükçe değişik kademelerden olmak kaydıyla) aşağıdaki oransal dağılım denenebilir. İlerideki dönemde ülkedeki ekonomik şartlar olumluya döndüğünde hisse oranı %25 in üstüne de çıkartılabilir: 

Yazarın Diğer Yazıları