Barış AKÇAY RiskActive Kurucu Ortak Tüm yazıları

Trade finance sistemi ve ticaret için önemi

Trade Finance nedir sorusuna aslında bildiğimiz ticaretin finansmanıdır diyebiliriz. Ticarete konu edilen mal üzerinde teminat oluşturup, işletme sermayesi ihtiyacı olan firmalara klasik kredilendirme sürecindeki aşamalara hiç girmeden; yani bilançoya, gelir tablosuna çok da takılmadan kullandırılan kredilerdir. Eğer bir olumsuzluk olursa finansör kurum, teminat olarak aldığı ticarete konu malı satıp riski kapatır.

Bigpara Haber

Klasik ticaret finansmanı enstrümanları içerisinde İşletme Kredileri, Akreditif, Teminat Mektubu ve Kabul Kredileri gibi araçlar vardır. Ancak bu enstrümanlar, kurumların başvurularının normal kredi proseslerinden geçirilmesi, maliyetlerinin yüksek olması ve limit tahsisi süresinin uzun olması gibi dezavantajlara sahiptirler.

Oysa ticaret kısmetle ile süratin buluşması işidir. Müşteri ya da ticaret karşı taraf beklemez çünkü er meydanı yüzlerce alternatif ile doludur. Tüm dünyanın birbiri ile rekabet ettiği ortamda uzayan süreler fırsatların kaçmasına neden olur.  Tabii ki bankacılar da diyebilir ki kredi de teminat ve itibar işidir aceleye ve dikkatsizliğe gelmez. 

Trade Finance, Türkiye’de bankaların veremediği önemli bir bankacılık ve finansman hizmetidir. Diğer finansman modellerine göre biraz daha karışık olmasından dolayı özen ister ve ticaret ile ilgili ayrıntılar önemlidir. Yasal alt yapı gerektirir. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bizim coğrafyamızda oldukça yaygındır. Ticaret yapmayı, ihracat ve ithalat yapmayı bilen Almanya, Hollanda, Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerde oldukça yaygın olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. 

Trade Finance ürünleri öncelikle emtia sektöründe tüccarlar, üreticiler ve sanayiciler tarafından kullanılır. Başta bankalar olmak üzere finansman şirketleri, bu ürünleri müşterinin ihtiyaçlarına göre uyarlamakta, böylece ticaretin önündeki belirsizlik ve engelleri ortadan kaldırmaktadırlar. Trade Finance genellikle işletme sermayesi finansmanı ve ihracat öncesi finansmanları amacı ile kullanılır.

Ayrıca, bazı kurumlar bu finansal işlemi genişletmekte ve hammaddelerin ürüne dönüştürülmesi gibi önemli bir konuyu bile finanse edebilmektedir. Bu finansman tekniği, ticaret faaliyetlerini kolaylaştırmak için tedarik zinciri boyunca genişletilerek kullanılabilir. Trade finance dünyada son teknolojik gelişmeler ile adeta dünya ticaretinin izlenmesi konusunda bir altyapı hizmeti de sağlamaktadır. Bilgi ve iletişim alanlarındaki ilerleme ile bankacılık sektörünün sağladığı raporlama ve takip sistemleri sayesinde şirketlerin, ihracatçı ile ithalatçı arasındaki tedarik zincirindeki fiziksel riskleri ve tüm aşamaları izlemelerine yardımcı olmaktadır.

2008 Global krizinde Avrupa bankacılık sistemi krize girdiğinde, küresel bankalar Asya ve diğer gelişmekte olan piyasaların ticaretini finanse etmekten geri çekilmişlerdir. Ancak ilgili ülkelerdeki yerel ve ulusal bankalar ticaretin devamı için çözüm aramışlar ve çözümü Trade Finance ürünlerini artırmada bulmuşlardır. Ayrıca bu sistem, dünya genelindeki ticaret finansmanı piyasalarında ABD doları dışındaki para birimlerinin kullanımınısürekli olarak artırmaktadır.

2023 hedeflerinde dev ihracat hedefleri konulmuşken ticaretin önünü açmak boynumuzun borcudur. Tüm yetkililerin en kısa sürede bu konudaki yasal düzenlemeleri yerine getirmelerini bekliyoruz. Ülkemizi finans merkezi yapmak istiyorsak, Bankacılık, Finansa ve Ticaret ile ilgili Yasal Düzenlemelerden, Finansal Piyasalara, Teknolojiden, Vergiye, İnsan Kaynağında Lojistiğe tüm eksikleri gidermeliyiz. Bu yazıda ticaretin önünün açılmasına bir örnek vermek için konusunu açtığım Trade finance sadece bir basit örnek. Bankacılardan, TİM, TOBB, Ticaret ve Sanayi odası gibi meslek örgütlerinden lobicilik faaliyetleri kapsamında ticaretin önünün açılması için gerekli fizibiliteleri yapıp, eksik ve ihtiyaçları tespit edip yetkilileri uyarmalarını bekliyoruz.

Bankaların Veli Nimeti müşterileri ve meslek örgütlerinin bitmek tükenmek bilmeyen aidat ve gelir kaynakları üreticiler ve ticaret erbapları için dişe dokunur bir şeyler yapma vakti geldi. Ülke hedeflerine hızla koşan üreticileri, ihracatçılar ve ticaret erbapları istiyorsak klasik bakıştan sıyrılıp sürekli yeni arayışlar içerisinde olmalıyız. Kobilerin, sanayicilerin, bankacıları, banka dışı finansal kurumların arasında dolaşan biri olarak söylüyorum ki sahada işler çok farklı. Kısa vadeli hedefleri tutturmak ve bireysel çıkarlar için hareket edildiğinde ancak günü kurtarır geleceği kaybederiz. Şunu unutmamalıyız ki hepimiz aynı gemideyiz. 

Not: Bu konuyu daha sonra faklı boyutları ile ele alacağım. Sorusu olan okuyucularım benle email yolu ile temasa geçebilirler. Bu konuda söyleyeceklerim bitmedi... 

Yazarın Diğer Yazıları