Adem ÖZEN Karadeniz Holding Baş Ekonomisti Tüm yazıları

Yükselişler satış fırsatı mı?

Cari işlemler açığı Şubat ayında -3,2 milyar dolar ile, -2,7 milyar dolar olan Foreks ve -2,8 milyar dolar olan Bloomberg beklentilerinden daha kötü geldi…

Bigpara Haber

Merkez Bankası, cari işlemler açığının Şubat ayında -3,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. Bu rakam, gerek Foreks gerekse Bloomberg anketine katılan analistlerin ortalama -2,75 milyar dolar seviyesinde şekillenen beklentilerinden daha kötü oldu. Ekim 2012 tarihinden başlayarak Ocak 2015’de aylık bazda en düşük seviyesine ulaşan cari açığın, Şubat 2015’de tekrardan yükselişe geçtiğini ve 2014 yılının aynı dönemindeki seviyesine (-3,3 milyar dolar) ulaştığını görüyoruz. Şubat verisinin kötü geleceğine dair TİM ile Ekonomi Bakanlığı’nın dış ticaret rakamları daha önce öncü gösterge olarak sinyal vermiş olup, TCMB verilerine göre 2015 Şubat ihracatı 2014 yılı Şubat ayına göre %6,0, 2015 yılı Ocak ayına göre %1,9 oranlarında gerileme kaydetmiştir. Bunun yanı sıra, Şubat ayı ithalatının Ocak 2015’e göre tam ters şekilde %1,9 oranında artış kaydetmesi de cari açığın beklentilerden yüksek gelmesinde etkili olmuştur.

Yıllara göre değişmekle birlikle toplam ithalatın yaklaşık %20-25’ini oluşturan enerji ithalatında önemli bir yer alan ve cari dengeyi değiştirmede ciddi etkisi bulunan petrol fiyatlarına baktığımızda, 2014 yılında ortalama 99,3 USD/varil olan Brent petrol fiyatının 2015 yılı Şubat ayında 58,9 USD/varil seviyesine indiğini görüyoruz. Petrol fiyatının geçen yılın hayli altında seyretmesine karşılık Ocak ayına göre %18,5’lik artış sergilediğini ise not etmekte fayda var (Ocak ortalaması 49,7 USD/varil). Bu kapsamda, Şubat ayında ithalattaki artışta enerji kalemi azımsanamayacak seviyede bir rol oynamıştır.

Cari açığın daralmasına her daim pozitif katkı sunan hizmet dengesinde; gelirler kalemi 2014 Şubat ayına göre değişim göstermezken, 2015 Ocak ayına göre 0,3 milyar dolar azalış kaydetmiş, buna karşılık giderler kaleminin ise geçen yılın aynı dönemine ve bir önceki aya göre değişim göstermemesi, bu desteğin Şubat ayında zayıflamasına neden olmuştur.

Tüm bunlar kapsamında, cari açık Şubat ayında sınırlı da olsa toparlanmaya devam ederek yıllık bazda -42,8 milyar dolara inmiştir (Ocak 2015’de -43,0 milyar dolar, 2014 yılsonunda ise -45,9 milyar dolar).

Şubat ayı cari işlemler dengesinin piyasa beklentilerinden daha kötü gelmesinin yanı sıra altın hariç dış ticaretin tehlike sinyalleri vermesi, fasıllar bazında dış ticarette bozulma olması, Mısır ile olan taşımacılık anlaşmasının 22 Nisan’da sona erecek olması, Rusya ile ticarette bu ülkeye uygulanan yaptırımlar, Ruble ve Manat’ın devalüe olması, Rus turist sayısının ilk iki ayda %26,6 oranında azalması, bölgesel sorunların ihracatı negatif yönde etkilemesi, PMI verilerinin düşüş trendinden çıkamaması, Fed’in faiz artırım endişesi, TCMB Başkanı Başçı’nın Mart ayı cari açık verisine yönelik negatif açıklamaları düşüş trendine giren cari açık için olumsuz görüntü ortaya koymaktadır. Buna karşılık, İran’ın P5+1 ülkeleri ile nükleer görüşmelerde prensip anlaşmasına varması ise, dışarıda uğranılan ihracat kaybının sınırlı da olsa giderilmesi açısından şimdilik umut vaad etmektedir. Sonuçlarını görmek için ise, aylar geçmesini bekleyeceğiz. Tüm bunlar kapsamında, 2014 yılında -5,7% olarak tahmin ettiğimiz ve bu seviyede gerçekleşen cari açık/gsyh rasyosunun 2015 yılında -4,6%’ya toparlanacağını öngörmeye devam ediyoruz.

Borsa İstanbul’da yükselişler satış fırsatı olabilir

Son iki çeyrekten bu yana yurtiçinde yayınlanan makroekonomik verilerin büyük çoğunluğunun düşüş trendine girmesi, 7 Haziran seçimlerinin ekonomide yavaşlama sürecine destek vermesi, Fed’in ilk faiz artırımına yönelik beklentilerin Eylül ayı gibi olduğu konuşulsa da emtia fiyatlarının bu durum ile tezat gösterir şekilde hareket etmesi, Fed’in geçen hafta yayınlanan toplantı tutanakları ve bazı önemli Fed üyelerinin faiz artırımının Haziran ayında olabileceğini söylemesi, Borsa İstanbul’da beklenen Nisan yükselişinin olmasını pek mümkün kılmayacak gibi bir izlenim yaratmaktadır. Bu nedenle, haftalık bazdaki hareketler için 80.000 – 83.700 aralığı takip edilebilir. Şayet 80.000 seviyesi aşağı yönde kırılırsa 77.500 destek, 83.700 yukarı yönde kırılırsa da 85.000 seviyesi direnç olarak öne çıkacaktır. Borsa İstanbul’da alım yaratabilecek hikaye yetersizliğinin yanı sıra bu durumun bir yansıması olarak grafiklerden de görülebileceği üzere tahvil faizleri ve kurların aşağı gelmemesi, ilk çeyrekte kurlardaki yükselişin bu dönemde açıklanacak bilanço karlılıklarına negatif yansıyacak olması gibi nedenlere de bakarak gelecek iki aylık periyotta 80.000 seviyesinin aşağı yönde kırılmasını ve düşüşün 75.000 seviyesine kadar ulaşabilmesini daha muhtemel görüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları