Adem ÖZEN Karadeniz Holding Baş Ekonomisti Tüm yazıları

FED kararlarına sevinmek mi lazım?

Fed’in 17 – 18 Mart toplantısı dün akşam sona erdi ve kurum beklentiler doğrultusunda faizleri değiştirmedi

Bigpara Haber

Fed kararı sonrasında faiz artırım beklentileri Haziran sonrasına ötelendi ve USD değer kaybetti…

Fed kararı sonrası; 

i) ekonomik tahminlerin aşağı revize edilmesi, 
ii) faiz beklentilerinin düşürülmesi, 
iii) Fed Başkanı Yellen’ın basın toplantısında faiz artırımı için sabırsız olunmayacağına dair söylemi, 

Fed’in güvercin tutumunu sürdürdüğünü ve Haziran ayındaki toplantısında faiz artırımına gitmeyeceği şeklinde yorumlandığı için “sabırlı” ifadesinin çıkarılması piyasalarda etki yaratmadı ve USD global çapta değer kaybetti. 

Bu kapsamda, dün en düşük 1,0580 seviyesini gören EUR/USD paritesi çok geniş bir marjda yüksek volatilite altında hareket ederek, açıklamaların ardından bir ara 1,1023 seviyesine kadar yükseldikten sonra, günü 1,0828’den kapattı. USD/TRL paritesi ise 2,6260 seviyelerinden 2,5635 seviyesine kadar geriledikten sonra günü 2,5724’ten kapattı. Fed’in faiz artırımı beklentileri dün en yüksek 100,4 seviyesini gören dolar endeksinin (DXY) ise 97,2 seviyesine kadar gerilemesine neden oldu.

i) Fed üyeleri ekonomik tahminlerini aşağı yönde revize etti…

Fed’in faiz artırımında üçlü sacayağı olarak gördüğü makro veriler olan; a)büyüme, b)enflasyon ve c)işsizlik tahminlerinin tamamı Aralık ayı toplantısına göre aşağı yönde revize edildi. Buna göre ana revizyonların; %7’ye kadar yavaşlayan Çin ekonomisi, varlık alımlarına başlayan ama hala canlanamayan Avrupa’nın etkisiyle ABD büyümesini baskı altına alabileceği endişesi ve petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklı olarak %2 hedefinden uzaklaşan enflasyon verileri çerçevesi gerçekleştiğini görüyoruz. 

a) Büyüme:  Tutanaklarda, büyüme için daha önce ifade edilen “sağlam” kelimesinin yerini “ılımlı”nın alması, ekonomik büyümeye güvene ilişkin bakışın özellikle Avrupa ve Çin etkisiyle kötüleştiğini gösteriyor. Bu kapsamda, Aralık toplantısında 2015 yılı için tahmin edilen %2,6-3,0 arasındaki büyüme %2,3-2,7’ye düşürüldü. 

b) Enflasyon: Petrol fiyatlarındaki gevşemenin de faiz artırımları için devamlı değinilen enflasyonu aşağı baskılaması, Aralık ayına göre enflasyon tahminlerinin %1,0-1,6 aralığından %0,6-0,8 aralığına çok ciddi ölçüde düşürülmesine yol açtı. 

c) İşsizlik: Fed’in ekonomik tahminleri içerisinde en yolunda görülen işsizlik rakamlarına yönelik her ne kadar aşağıya doğru yeni bir revizyon gelmiş olsa da, son yayınlanan tarım dışı istihdam rakamları bu tarafta işlerin şimdilik yolunda olduğunu gösteriyor. Buna göre, mevcut durumda %5,5 seviyesinde bulunan işsizliğin, 2015 yılı içinde ve uzun dönemde, ABD ekonomisi için tam istihdam seviyesi olarak görülen %5,0-5,2 bandına yakınsayacağı tahmin ediliyor.

ii) Fed üyeleri faiz beklentilerini düşürdü…

17 Fed üyesinin geçmiş dönem faiz beklentilerini aşağıdaki tabloda toparladım. Buna göre, hali hazırda %0-0,25 aralığında bulunan faizlerin, Eylül 2014 tarihli Fed tutanaklarında 2015 yıl sonu için ortalama %1,27’ye yükseltilmesi beklenirken, global ekonomik gelişmelere bağlı olarak bu beklentilerin iki çeyrektir törpülenerek önce ortalama %1,13’e, son olarak da %0,77’ye indiği görmekteyiz. Bu durum, diğer yandan bize, Fed’in yıl içinde maksimum iki kez faiz artırabileceğini, bu faiz artırımlarının da Haziran, Eylül ve Aralık’tan ikisi şeklinde olabileceğini gösteriyor. Faiz artırımlarının hangi iki ayda olacağını gösterecek ana unsur ise, Fed açıklamalarına göre “makro ekonomik veriler” olacaktır. Bu nedenle, Fed’in ilk faiz artırımı öncesinde makro verilerin art arda iyi gelmesi gerekecektir. Dünkü açıklamaların ardından faiz swapları bize en erken faiz indiriminin Eylül ayında olacağını işaret ederken, Haziran ayında faiz artırımı bekleyenlerin oranı da %30’lardan %11’e kadar geriledi. Burada dikkat çekici bir nokta da, Fed’in şahin (faiz artırımı isteyen) iki üyesinin 2015 yılında emekli olması sebebiyle, erken faiz artırımı talebine yönelik seslerin daha da kısılacağıdır.

iii) Fed tutanaklarından “sabırlı” ifadesi çıkartıldı ama Yellen bunun olumsuz etkisini bertaraf etti…

Piyasaların haftalardan bu yana dikkat kesildiği bu toplantıya ilişkin olarak ana beklentisi, toplantı tutanaklarından “sabırlı” ifadesinin çıkartılıp çıkartılmayacağı idi. Dün akşam yayınlanan tutanaklarda, yine piyasa beklentilerine paralel olarak, “sabırlı” ifadesi çıkartıldı. Bu ifadenin çıkartılmasının yaratabileceği dalgalanmayı engelleyebilmek için Fed Başkanı Yellen, “sabırlı ifadesinin çıkartılmasının sabırsız olunacağı anlamına gelmediği ve Nisan toplantısında faiz artırımı yapılmayacağını” söylemesi piyasa oyuncuları açısından pozitif karşılandı.

Fed sonrası beklentilerim:

Fed toplantısının ardından açıklanan kararların bugün Borsa İstanbul’a pozitif yansıyacağı aşikar. Buna karşın, bu kararların orta vadede Fed’den faiz artırımı beklentisini ortadan kaldırdığı söylenemez. Bu doğrultuda, Fed’in borsalara pozitif etkisinin kısa vadeli ve görünür katkısının maksimum 83.000 – 85.000 aralığına kadar olmasını bekliyorum. Bist’te 85.000 ve sonrasındaki seviyeler için ise, petrol fiyatlarının gerilemesi, makro verilerin iyi gelmesi vb daha başka hikayelere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. 

Parite üzerinden baktığımızda ise, bu kararların EUR/USD’de dün 1,0580’lerden 1,1023’e kadarki aşırı iyimser fiyatlandırmasının uzun sürmeyeceğini, paritenin ilk etapta 1,05 – 1,10 bandında hareket edeceğini, yılın ikinci yarısında ise 1,00’e ineceğini bekliyorum. Bu durumun USD/TL paritesinde etkisinin de benzer şekilde olacağını öngörüyorum. Bu kapsamda, USD’ın yılın geri kalanda diğer para birimlerine karşı değer kazanacağı tahminim üzerinden dünkü iyimserliğin kısa sürerek, USD/TL’nin tekrar 2,59 direncinin üzerine çıkarak 2,65’i test etmesini bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları