Mehmet ÇOBAN Hangikredi.com Baş Analisti Tüm yazıları

Türk Lirası`ndan kaçış hızlanıyor

Ulusal geliri geçen yıl 200 milyar doları aşan Türkiye`de emisyondaki TL`nin dolar olarak toplam değeri de son aylarda iyice azaldı

Bigpara Haber
Emisyonun, Merkez Bankası`nın toplam pasifleri içerisindeki payının yüksekliği, o paranın tutulup tutulmamasının önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.Son verilere göreyse emisyonun Merkez Bankası bilançosu içindeki payı önemli ölçüde azaldı.

ANKA ajansı, hızlı bir değer kaybına girmesiyle birlikte, TL`den kaçışın boyutlarını ölçmek amacıyla, aylık ortalama emisyon ve Merkez Bankası`nın aylık ortalama bilanço büyüklüklerini karşılaştırdı. Yapılan hesaplamalara göre 1988 yılında yüzde 17-18 düzeyinde gerçekleşen emisyonun Merkez Bankası pasifleri içindeki payı, Türkiye`de ilk kezpara programı uygulanan 1990 yılında yüzde 23`e, 1991 yılında ise, yüzde 25-26`lara kadar yükseldi. Dolayısıyla TL, önceki yıllara oranla tutulan bir para olarak göze çarptı. 1991`in son aylarıyla 1992 yılında bu oran yüzde 19-20`lerde seyrederek, hızlı bir ekonomik büyüme yaşanan 1993 yılında yeniden yüzde 22-23`lere çıktı.

1994 kriziyle birlikte TL`den kaçış yeniden başladı ve oran yüzde15`e kadar geriledi. Daha sonraki yıllarda da emisyonun Merkez Bankası bilançosu içindeki payı bir daha hiç yüzde 20 düzeyinin üzerine çıkamadı. Araştırmanın ışığında, 2000 yılında uygulanan ekonomik program kapsamındaki kur politikasının da TL`ye güveni sağlayamadığı gözleniyor. 2001`le birlikte ise TL`den kaçış hızlandı. Ocak ayında yüzde 15.7, şubatta yüzde 14.9, martta ise yüzde 15.4`e kadar düşen bu oran nisanın ilk 4 gününde ortalama yüzde 13.9 düzeyinde kaldı.

Dolar olarak emisyon
Ulusal geliri geçen yıl 200 milyar doları aşan Türkiye`de emisyondaki TL`nin dolar olarak toplam değeri son aylardaiyice azaldı. 2000 yılında aylar itibariyle ortalama 4-4.7 milyar dolar arasında seyreden emisyondaki TL miktarı, son günlerde 3.2 milyar dolara gerilemiş bulunuyor. 1990`lı yıllarda ise bu miktar 5.5 milyar dolar civarındaydı. O dönemin Merkez Bankası Başkanı Rüştü Saraçoğlu, emisyonun bilanço içerisindeki payının yüzde 40`a çıkarılmasını hedeflediklerini açıklamıştı.

Diğer ülkelerde durum
Emisyonun Merkez Bankası parası içindeki payı ekonomisi istikrarlı ülkelerde çok yüksek düzeylerde seyrediyor. Örneğin Almanya`da bu oran yüzde 60`larda, İngiltere`de ise yüzde 80`lerde. Geniş anlamda bakıldığında emisyon Merkez Bankası`nın borcu olarak algılanıyor. Ancak emisyonda bulunan söz konusu para için herhangi bir faiz ya da benzeri bir maliyet üstlenilmediği için emisyon bedava borç olarak da nitelendiriliyor.

Yazarın Diğer Yazıları