Dolarda bu seviyelere dikkat

Dün 1.2815 seviyesinden güne başlayan €/$ paritesi 1.2830 seviyesinden gelen satışlarla 1.2765 seviyesine kadar gevşedi.

Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com

Kapanışı da 1.2818 seviyesinden gerçekleştirdi. 1.2830 seviyesini test etmesi nedeniyle orta vade göstergeler bozulmuş durumda. Bu sabah ise 1.2822 seviyesinden gelen satışlarla 1.2737 seviyesine kadar gevşedi. 1.2740 seviyesinin altına inmeden düşüş trendinden bahsedemiyoruz. Yükseliş trendi için de 1.2840 seviyesinin üzerinde güçlü olması gerekiyor.
Avro/TL grafiğine baktığımızda; Dün 2.3103 seviyesini görmüş ve gelen satışlarla 2.2978 seviyesine kadar gevşemiştir. Bu sabah da 2.29 seviyesine kadar gevşemiş durumda. Orta vadeli göstergeler pek güvenli olmadığı için bir trendden bahsedemiyoruz. 2. 28 desteğine kadar gevşeme riski devam ediyor. 2.3050 seviyesinin üzerinden de satışların geldiğini gözlemliyoruz. €/$ paritesindeki USD lehine gelişme de burada aşağı yönlü hareketlere neden olabiliyor.

USD/TL grafiğine baktığımızda; Şüpheyle baktığımızı daha önce ifade ettiğimiz orta vade yukarı sinyalleri eşliğinde dün 1.8025 seviyesinden gelen satışlarla 1.7929 seviyesine kadar gevşediğini görüyoruz. Bu sabah ise 1.7934-1.7987 bandında hareket etmektedir. 1.7860 desteğinin altına inmeden düşüş trendini 1.8890 seviyesini kırmadan da yukarı trendi konuşamayacağız. Yatay seyirde dalgalanmalar devam edecek gibi görünüyor.

Yurt dışındaki haberlerin yukarıdaki pariteleri nasıl etkilediğine bir bakalım; Yunanistan konusunda AB maliye bakanlarının anlaşamamaları €/$ paritesini aşağı itmiş görünüyor. Bunun yanında Bernanke’nin mali uçurum konusundaki uyarıları piyasaları tekrar germiş durumda. Moody’s’in Fransa’nın notunu lütfedip en iyi seviyenin bir seviye altına çekmesi de AB için olumsuzluk gibi görünüyor. Bu arada özellikle Fransız tarım sektörü AB yardımları olmadan ayakta kalacak gibi değil.
Yurt içine döndüğümüzde önemli konular TCMB açıklamaları ile Moody’s not artırmama haberi.

TCMB faiz üst koridorunu 50 baz puan indirerek %9’a çekti. Politika faizinde değişiklik yapmadı. Böylece bankaların kredi vermek için baz aldıkları faiz yarım puan inmiş oldu. Bazı gerçekleri de burada konuşmakta fayda var. Bu faiz sadece kredi alanlarda kullanılıyor. Ne mevduatta ne de bono da böyle faizler konuşulmaz. Diğer bir deyişle bankaların karı biraz daha tırpanlanmış durumda.

Yatırımcı bu faizlerle (hatta biraz da üzerinden) sadece borçlanabildiği ve parasına verim yazdıramadığı için varlık değerlemelerini (banka dışı kesim) gözden geçirecek bir gelişme değil.

Diğer bir konu Moody’s notumuzu değiştirmedi. Piyasada da birçok kurum notu artırmasını beklememekle beraber umutlar artmıştı.
Açıklamalara baktığımızda; Özel sektörün uzun vadeli finansman ihtiyacı (bu arada özel sektörün kısa vadeli finansman açığı sadece 12 milyar USD civarında olup ticaret hacmine göre komik bir rakamdır), Dış finansmana bağımlılık (Dünya’da dışa finansmana en bağımlı ülke ABD olup Türkiye yanından bile geçemiyor.), Kurlarda oynaklık (TL bir süredir €/$’dan bile daha istikrarlı). Bizce burada önemli olan rakamlardan ziyade önyargılar ve bakış açısı. Bu açıklamalar tatmin edici olmaktan çok uzak olup tarafsızlık kriterini ciddi olarak zedelemektedir.

Önerimiz; 1.8011 seviyesinin üzerinde USD/TL satarak 1.7870 seviyelerini beklemek teknik açıdan mantıklı gibi görünüyor.

Saygılarımla