Eral KARAYAZICI Inveo Portföy - Fon Yönetim Müdürü Tüm yazıları

Dolar balkabağına mı dönüyor?

Yok mu arttıran analizlerine konu olan USD/TRL geçen hafta 2,51‘i aştıysa da kapanış 2,46’da gerçekleşti

Bigpara Haber

Yok mu arttıran analizlerine konu olan USD/TRL geçen hafta 2,51‘i aştıysa da kapanış 2,46’da gerçekleşti. Bugün pusulada dolarda ralli sona mı erdi ve dünya borsalarında pozitif iklim ne kadar süre devam edebilir sorularına yanıt aradım.

Eral Karayazıcı
Gedik Yatırım Yurtiçi Satış Müdürü
ekarayazici@gedik.com

ABD para birimi geçen haftaya dünya genelinde güçlü yükselişler kaydederek başlamıştı. Kaçın FED faiz arttıracak duygusunu harekete geçiren ABD istihdam verisini takiben dünya ortalamasının altında kalsa da Türkiye’de de USD haftaya değer kazanarak başladı ve Çarşamba günü TL’ye karşı 2,5150’ye kadar yükseldi.

Ancak hafta ortasında uluslararası piyasaların konsantrasyonu ABD’den Avrupa’ya yönelince USD ibreyi aşağı çevirdi ve sağladığı getirinin önemli bölümünü geri vererek pek çok ülkede haftayı cılız değer artışları ile noktaladı.

Geçen hafta dolar hangi ülkede ne kadar yükseldi?



Türkiye’de ise önceki haftalarda ( TL’de agresif faiz indirimi beklentisiyle ) dünyada sağladığı kazancın % 7 kadar fazlasını kaydeden ve pahalı hale gelen USD geçen haftayı % 0,7 kayıpla 2,46 ‘da tamamladı.

Dolarda ralli sürecek mi?

Finansal piyasalara yönelik tahmin oluştururken gündem ve beklenti analizi büyük önem taşır. Hafta başında piyasaların konsantrasyonu güçlü ABD verileri ile FED’e yönelmişti. Ancak hafta içinde Rusya - Ukrayna ve Yunanistan - AB arasında süren pazarlıklar gündemde öne çıktı ve ilgiyi bu noktaya çekti.

Ukrayna konusunda mutlu son haberi gelirken Yunanistan cephesinde iki tarafın sert pazarlık duruşundan yapıcı bir çizgiye yönelmesi ve Atina’nın tamam ödeyeceğim ama vadeyi uzatın mealinde bir tutumu benimsemesi Syriza faktörünün tehdit olmaktan çıkmasını sağlamaya yetti.

Önümüzdeki haftalarda yeni restleşmeler, sertlikler olmayacak mı? Yüksek olasılıkla yaşanacaktır. Ancak piyasa artık bu sürecin mutlu sonla tamamlanacağına inanıyor ve gerçekleşene kadar da bu beklentiyi satın alacağa benziyor.

Bu nedenle de pazarlık süreci içinde gelecek negatif haberlerin kısıtlı & geçici etkiler göstereceğini, piyasaların bardağın dolu tarafını ön planda tutmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.

Diyeceksiniz ki “ iyi de bunun dolarla ne ilgisi var, bak FED faiz arttıracak”

Piyasa nankördür. Gündemi değiştiren bir faktör öne çıktığında, önceki gündemi rezerve alır ve yeni beklenti gerçekleşene kadar bununla meşgul olur.
Bu nedenle kısa vadede Yunanistan konusunda mutlu son haberi gelene kadar FED faktörünün ikinci planda kalması, dünya genelinde pozitif iklimin devam etmesi,

Ve doların bu durumdan negatif etkilenerek kısa vadede dünya genelinde bir geri çekilmeye sahne olması daha muhtemel gözüküyor.

Dolar nereye düşerse alınır?

Peki ne zamana kadar ? Muhtemelen en geç 17-18 Martta yapılacak FED toplantısı arifesinde ( Bu tarihe kadar Yunanistan beklentisi de gerçekleşirse tüketilmiş olacaktır ) piyasa yeniden başrol oyuncusunu hatırlayacak ve Yellen’ın sahne almasıyla dolar yeniden pozitif bir rüzgar yakalayacaktır.

Bu bakıma önümüzdeki 2-3 haftalık kesitte USD/TRL’de yaşanabilecek geri çekilme yılın ikinci çeyreği içinde satmak üzere alım yapmayı planlayan tasarruf sahiplerine risk almaya değebilecek bir fırsat sunabilir.

Hele bir de düşerse ne riski, dolarda risk mi var ! diyenler olacaktır. 2,40 yakın desteğini aşağı geçerek 2,35’e gerilemesi durumunda risk alınabilir konuma geleceğini düşündüğüm USD’nin ben yılın ikinci yarısında bugün kimsenin duymak & inanmak istemeyeceği ölçüde değer kayıplarına sahne olabileceği görüşündeyim.

Açalım bunu; ABD para birimi 2 senedir FED musluğu kısacak, faizi arttıracak beklentisi ile dünya genelinde ortalama % 30 değer kazandı. Musluk kapandı ( varlık alımları sona erdirildi ) faizlerde artırım süreci de büyük ihtimalle yıl ortasında başlatılacak.

Hep atıf yaptığım üzere piyasalarda hiçbir parti de hiçbir matem de sonsuza kadar sürmez. Dolar adına yükseliş gerekçesi olan faiz artırımının başlayacağı beklentisi ( muhtemelen haziran 2015 ‘de ) gerçekleştikten sonra ben bu finansal ürününün korunaksız kalacağını ve uzun soluklu ( 12-18 ay ) bir düşüş trendine gireceğini düşünüyorum.

Dolar 2015 yılını hangi seviyede tamamlar?

Somut bir senaryo ile noktalayalım. Haftaya 2,46 ile başlayan USD/TRL önümüzdeki 2-3 hafta içinde 2,35’e kadar gerileyebilir. Bu kısa vadeli değer kaybını takiben de ibreyi yukarı çevirerek,

Kaçın FED geliyor çığlıkları arasında yılın ikinci çeyreği içinde 2,60 görebilir. Ancak bu beklenti tüketildikten sonra rotayı uzun soluklu bir düşüş trendi ile yeniden aşağı çevirerek 2015 yılını 2,10 gibi bir seviyede tamamlayabilir.

Toparlarsak; doların önümüzdeki 4 aylık kesitte yatay dalgalı bir seyre sahne olmasını muhtemel buluyor, ancak yılın ikinci yarısında bal kabağına dönme riski ile karşı karşıya kalabileceğini düşünüyorum.

Bu elbette bir tahmin ve her tahmin gibi güçlü yanılgı riski içeriyor. Eski yıllarda biz bize idik. Yatırımcılarım yanılsam da bunu doğal karşılar bu işin içinde bunlar var nereden bileceksin der moral verirlerdi.

Ancak BIG PARA ‘nın vitrine alması ile artık pusulayı 70-80 bin tasarruf sahibi okuyor. Lafı gevelemeden dayanakları ile anlaşılır tahminler paylaşmaya çalışsam da, inanın yazarken elim titriyor, piyasalarda öngöremediğim gelişmeler yaşanırsa diye aklım çıkıyor.

Bu yanılma korkusu değil. Ben Ankaragücü tribününde büyüdüm. Sadece okurların zarar etmesine neden olmaktan çekiniyorum. Bana gördün mü öyle değil böyle oldu denmesini tasa etmem. Edecek olsam bu kulvarda görev almazdım.

Okurlar pusuladaki değerlendirmeleri yüksek sesle gerçekleştirilen bir zihin jimnastiği olarak görmeli ve asla bir iddia içermediğini bilerek yatırım kararlarını her yazar ve analisti okuyup & dinleyerek kendileri vermeli. 
Yurtiçinde faiz tartışmaları yinelenir mi?

Bomba bir soru ve yanıtını ben de çok merak ediyorum. Hafta başında Başdanışman Yiğit Bulut tarafından Cumhurbaşkanlığından yapılan “ TCMB ‘nin 50-75 baz puan faiz indirimi için alanı var “ değerlendirmesi siyasi cenahın agresif faiz indirimi beklentisinin törpülendiğine ve bu tartışmanın en azından aynı şiddetle yinelenmeyeceğine işaret ediyor.

Bu işaret doğru ise 24 Şubat TCMB toplantısının piyasalar üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak, gerçekleştirilebilecek 0,50 puanlık ( TL’yi negatif etkilemeyecek ) ölçülü bir indirim ile bu tartışma en azından bir süre için rafa kalkmış olacaktır.

ALTIN

Geride kalan 3 haftada 1307 dolardan 1216 dolara düşen bu cephe için yakın vadede en büyük tehdit USD/TRL’nin gerilemesi olacağa benziyor.

Çünkü ons düşüşe tepki verse bile, dolar yurtiçinde değer kaybederse altın dolar bazında yukarı yönlü bir seyir gösterirken TL bazında gram fiyat geri çekilmeye devam edebilir.

Bu nedenle altın cephesinde 98 ve 100 TL ‘nin direnç konumunu koruması ihtimalini daha yüksek buluyor, alım için yılın ikinci çeyreği içinde 93 TL yakın desteğinden daha cazip ( ucuz ) adreslerin test edilebileceğini düşünüyorum.

Borsa İstanbul

Hisse marketleri geçen haftayı ailece yükselerek tamamladı. Yunanistan konusunda anlaşma beklentisinin yanında Ukrayna ile Rusya arasında sağlanan uzlaşma ve ateşkes kararı da pozitif seyre ivme kattı.

Geçen Hafta Borsalar



Borsa İstanbul için geçen hafta 83.500 seviyesinin ibreyi yukarı çevirmeyi sağlayabilecek bir adres olarak gördüğümü paylaşmıştım. Gerçekten de BIST 100 endeksi hafta içinde 500 puanlık sarkma ile 83.000 puana kadar gerilediyse de bu seviyeden ibre yukarı döndü ve hafta kapanışı 85.800 puanda gerçekleşti.

Yunanistan beklentisinin çekim gücü ile yakın vadede pozitif seyrin devam edebileceğini ve diğer borsalara göre iskontolu kalarak pozitif ayrışma alanı kazanan BIST’in önümüzdeki 2-3 hafta içinde yeniden 91.000 puan civarına yükselme şansı olduğunu düşünüyorum.

Bu yönde bir seyrin gerçekleşmesi durumunda geride kalan 3 hafta satış dalgasının merkez üssü olan banka ve holding hisselerini en iyi performansa imza atmaya aday buluyorum.

İçeride faiz tartışmaları yinelenmez, hatta çözüm sürecine ilişkin haber akışı pozitif beklenti konumuna yerleşirse kısa vadeli yükseliş trendinde çıtanın daha üst adreslere taşınması da söz konusu olabilir.

Kaçtı mı borsa bir daha 83.000 görmez miyiz ? Yılın ikinci çeyreği içinde ( Mayıs gibi ) kaçın FED geliyor çığlıklarını işitirken BIST’in yeni alım fırsatları sunabileceğini ve 83.000 puanın da altını test edebileceğini düşünüyorum.
Ancak bu menşe de bir hareketin yakın vadede gerçekleşmesi için Yunanistan konusunda sürpriz bir mutsuz sona ihtiyaç olacağı görüşündeyim ki bu riskin gerçekleşme ihtimalini hayli düşük buluyorum.

Kar veya zarara neden olan şey fikirler değil, kararlardır. Tüm okurların doğru kararlar alması ve bir sonraki pusulada yeniden görüşmemiz dileği ile...

Anlık – Günlük Değerlendirmeler

Genel stratejiye yönelik görüşlerimi her pazartesi BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık değerlendirmeleri & günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde (@eralkarayazici) düzenli olarak paylaşıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları