Aylin CEVİZCİ Stratejist Tüm yazıları

Aralık ayının ikinci haftasının yeni yüzleri belli oldu

2017 yılını tamamlamaya az bir süre kala o ne yapar bu ne yapar derken en önemli ve kritik bir haftaya adım atıyoruz.

Bigpara Haber

Yurt içi piyasalarda TCMB, Avrupa’da ECB, BoE belki de en merak edici toplantı ise ABD’de Fed ile olacak. Peki, bu bankalar ne yapar bu kadar önemli zamanlamalar göz önündeyken toplantıları nasıl inceleyeceğiz kısaca bahsedelim.

Karşımızda öncelikle Fed var (13 Aralık)

Fed’in toplantı süreci Salı günü başlayacak ve Çarşamba akşamı TSİ ile 22.00’de hem kararını hem de 2018 ve sonraki yıllara ilişkin projeksiyonlarını yayınlayacak. Soru şu: Fed 2018 yılında ne yapar. Üç faiz artırımı zaten fiyatlanan bir konu iken piyasalara aynı mesajın verilmesi açıkçası negatif dolar algısı yaratabileceği gibi son kazançlarını da geri vermesine neden olabilir. Ücret artışlarından yakınan Fed’in enflasyon konusunda çekimser kalması ve üç kez faiz artırımı beklentisini yinelemesi halinde piyasaların bir miktar rahatlamasını sağlayabilir. Aksi haldeki durum aslında sürpriz olabileceği gibi bu durumunda ivmeli bir şekilde fiyatlanır demek çok doğru değil. GOP para birimlerinin, emtiaların şimdiki görünümüne bakınca açıkçası bence şuanda dört faiz artırma ihtimali de fiyatlanmaya başladı bile. Bu kararların ardından gözler Fed başkanı J.Yellen’da olacak. Yellen Fed kararları için son kez sahneye çıkacak. Bu nedenle giderayak ABD ekonomisine dair vereceği mesajların piyasalar için önemli olduğunu vurgulamakta fayda var.

TCMB ne yapar? (14 Aralık)

Merkez kasım ayı içerisinde öncelikle zorunlu karşılık oranlarında yapmış olduğu değişiklik ile döviz likiditesinin artmasını sağlarken TL sıkılaştırmaya gitti. Sınırlı etkileri olan bu hamlenin 15 gün sonrasında ise Bankalar arası borç alabilme limitlerine ilişkin olarak yeni bir düzenleme ile (O/N) oranı sıfıra düşürdü. Yapılan bu iki hamleye karşın kurda tam anlamıyla tansiyonun düştüğünü söylemek zor. Bu karar ile bankaları fonlama için GLP’ye yönlendirilirken, AOFM oranını da 25 baz puan artırması ile aslında örtülü faiz artırımını da yapmış oldu. Son alınan karar ile rekor seviyeler denenmedi fakat yüksek seviyelerdeki seyrini de korumaya devam etti. Aslında buradan çıkarılacak en iyi sonuç şu olmalı. Merkez her zaman piyasada ve bunu farklı araçlar ile denemesi mümkün. Şimdi AOFM %12.25 seviyesine ulaşmışken GLP’de artırım için tahminlere bakıldığında 75 – 100 baz puan arasında değişkenlik gösteriyor. Açıkçası ileriyi ön görülebilirlik olması adına %12.25 üzerine çıkması ve kendine riskli durumlara karşı manevra alanı açması şart. Çünkü AOFM %12.25, enflasyon oranı ise %12.90 olduğu düşündüğümüzde zaten şuanda negatif reel faiz veren bir politika izlediğimizi görüyoruz. Faiz artırımlarına ilişkin tahminlerimiz bizimde bu alanda şekilleniyor ve bu nedenle merkezin hamle almaması durumunda kurun böyle bir karar nedeniyle negatif etkilenmesi söz konusu olabilir.

En sakinlerimiz ECB ve BoE (14 Aralık)

Belki de en yoğun takvim Perşembe olacak. TCMB’nin ardından 45 dk. sonra ECB, 15 dk. sonra ise BoE’yi piyasalar takip edecek. ECB’den piyasalar herhangi bir aksiyon almasını beklemiyor. Hele ki kasım ayı içerisinde bazı kaynaklardan aralık ayında politikaların yeniden inceleneceğini ve herhangi bir kararın alınmayacağı yönündeki açıklamanın da bu durumu teyit ettiğini söyleyebiliriz. Burada odak noktası Draghi’nin sözlü söylemleri olmalı. Çünkü ECB’nin üçüncü aracının sözlü yönlendirme olduğunu düşününce verilecek mesajların önem düzeyi bir o kadar artıyor.

BoE yani İngiltere Merkez Bankası ise kasımda bir faiz artırımına gitmiş ve oranları %0.25 seviyesinden %0.50 seviyesine çekmişti. Bu artırım ile banka 5 Temmuz 2007 tarihinin ardından ilk kez faizlerini yukarı yönde değiştirmiş oldu. Bankaya yönelik, 2020 yılının sonuna kadar iki faiz artırımının olması gerektiğine dair olumlu söylemlerin yer alması belki bu yıl içerisinde ikinci bir faiz artırımı ihtimalini zayıf kılıyor fakat genişlemeci adımlarının yavaş yavaş kısıtlanacağı bunun açıklamalar ile destekleneceğini görebilmenin beklentilerini de kuvvetlendiriyor. O yüzden haftanın son toplantılarında kararları değil açıklamaların öne çıkacağını ve bunların piyasalarda yeni fiyatlamalara neden olabileceğini söylemek daha doğru olabilir. 

Yazarın Diğer Yazıları