Özellikle Salı (bugün) İngiltere’de, çarşamba (yarın) günü de ABD’de ve Almanya’da açıklanacak olan TÜFE verileri ile yine çarşamba günü Euro Bölgesi’nde açıklanacak olan öncü büyüme verileri küresel piyasadaki oynaklığı artırma potansiyeli taşıdığından yakından takip edilmeli. Önceki hafta cuma günü ABD’de yayınlanan İstihdam Raporu’nun detaylarında öncü enflasyon göstergelerinin beklentileri aşması Fed’in faiz artırım sürecine ilişkin endişelerin ve tahvil faizlerindeki oynaklığın artmasına dolayısıyla da küresel hisse senedi piyasalarında satış baskısının görülmesine yol açmış; sonrasında İngiltere Merkez Bankası Başkanının faiz artırımlarının beklenenden daha hızlı olabileceği yönündeki açıklamaları da piyasalardaki tedirginliği artırıcı unsurlardan biri olmuştu. Bu nedenle, açıklanacak enflasyon verileri oldukça kritik olacak.
Yurtiçinde ise çarşamba cari denge, perşembe bütçe dengesi, işsizlik ve TCMB Beklenti Anketi gibi veriler takip edilecek. Özellikle, son yurtiçi TÜFE verisinde baz etkisi kaynaklı olarak gözlenen ciddi düşüş sonrasında Beklenti Anketi’nde piyasa uzmanlarının 2018 yılsonu TÜFE tahminlerinde bir iyileşme olup olmayacağı ve Hazine’nin pazartesi ve salı günü gerçekleştireceği tahvil ihraçlarına gelecek talep ile oluşacak faizler de yakından izlenmeli.
Ocak ayı sonunda tarihi zirvesini 121 bin 531,50 seviyesine taşıyan BIST-100 endeksi 9 Şubat Cuma itibariyle 112 bin 503,80 seviyesine kadar geriledi. Bu seviyeden gelen tepki alımlarıyla yeniden 115 binli seviyelerin üzerinde tutunma eğilimine giren endekste, mevcut tepki alımlarının kalıcı bir yükselişe döndüğünden bahsedebilmek için 117 binli seviyelerin aşıldığının görülmesi gerekli. Olası gerilemelerde ise ilk tepkinin geldiği 112 bin 500 seviyesi kısa vadeli en kritik destek olarak izlenebilir. Dolar/TL tarafında ise kısa vadeli en kuvvet direnç 3.85 TL civarında olup; 3,80 TL altında tutunulması durumunda kısa vadede 3.76 – 3.78 TL civarlarına kadar sürebilecek bir gerileme görülmesi muhtemel.