Doların hikayesi

20.06.2017 - 09:39 | Son Güncelleme :

Haziran ayı borsanın yükselişi sürdürdüğü döviz kurlarının ve altının değer kaybına uğradığı bir seyre sahne oluyor.


BIST 100 endeksi her ne kadar geçen hafta % 0,8 düşüş kaydettiyse de yeni haftanın ilk gününde % 1,2 değer kazanarak bu kaybı fazlası ile telafi etti.

Milyonların ilgi odağı olan ABD doları ise 3,50 hududunda papatya fallarına konu olmaya devam ediyor. Altın ve Gümüş Haziran ayında yatırımcısını üzüyor. Gram altın bu parkurda % 2, gram gümüş % 4,7 değer kaybetti.  

Doların Hikayesi

Haberin Devamı

Elli ay kadar önceydi. Dönemin FED Başkanı Bernanke 21 Mayıs 2013 tarihinde ABD ekonomisinin sağlığına kavuşmakta olduğunu ve ekonomiye verilen desteğin kademeli biçimde azaltılacağını açıklamıştı.

Bu tarihi sinyali takiben dolar dünya genelinde rotayı yukarı çevirmiş, ABD Merkez Bankası tarafından 2014 başında varlık alımlarında kesinti Aralık 2015 itibarı ile de faiz artırımları başlatılmıştı. 

ABD doları Mayıs 2013 – Aralık 2015 kesitinde her bölge ve ülkede o cenahın lokal şartlarına göre farklı zamanlamalar ile değer kazandı. Ortak payda FED fiyatlamasıydı.

USD’nin Avrupa’da yaşadığı ralli ise FED’den ziyade Avrupa Merkez Bankası’nın ekonomiyi desteklemek için euro bolluğuna karar verdiği perdede gerçekleşti. Mart 2015 itibarı ile EURUSD paritesi 1,05’e kadar geriledi.

Ya bizim cenah ?

Haberin Devamı

Gelişen ülkeler iki ayrı perdede dayak yediler. İlk perde Bernanke’nin sinyali ile başlayıp Aralık 2013’e kadar sürdü. Varlık alımlarında kesintinin başlaması ( beklenen kötü haberin gerçekleşmesi ) ile sona erdi. 

İkinci dolar furyası ise Aralık 2015 itibarı ile gerçekleştirilen ilk faiz artırımından önceki sekiz aylık kesitte yaşandı.

Hafızaları tazeleyin. Süslü cümleler ürkütücü ses tonlamaları ile aylarca FED faiz artırırken paranın vatanına kaçacağı gelişen ülkelerde taş üstünde taş kalmayacağı doların her faiz artırımında yeni zirvelere yelken açacağı paranoyası beyinlere kazındı.

Aralık 2015’den bugüne FED dört kez çeyrek puanlık faiz artırımı gerçekleştirdi.  Ancak fırtına kopmadı. Dolar ralli üstüne ralli yaşamadı

Haberin Devamı

Hiçbir bayram sonsuza kadar sürmez kuralı bu major vakada da işledi ve ABD doları özellikle de gelişen ülkelerde FED’in 16 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirdiği ilk faiz artırımını takiben değer kaybetmeye başladı. 

Yukarıda yer alan tabloda görebileceğiniz üzere ABD para birimi geride kalan 19 aylık kesitte dünya genelinde değer kaybederken 2016-2017 dönemini major lokal problemler ile geçiren Türkiye’de % 20 değer kazandı. Ocak 2017 itibarı ile bu oran % 34’ü bulmuştu.

Bugün bazı yabancı kurumların dolar Türkiye’de ne kadar düşebilir sorusuna yanıt ararken yaptıkları hesaplamaların temel dayanağı ABD para biriminin Türkiye’deki görece pahalılığı. 
Ancak Türkiye özelinde kaleme alınan iyimser senaryolarda iki noktanın es geçilmemesi gerekiyor. 

Tabloda yer alan ülkelerin ortalama yıllık enflasyon oranı % 3 Türkiye’de ise cari enflasyon % 11’in üzerinde. Geride kalan 19 ay ve önümüzdeki beş ayın toplam enflasyon farkı kabaca % 18.

Türkiye analizlerinde ekonomi yönetiminin uygun şartlar oluştuğunda hızla faiz indirerek hem ekonomiye destek olma hem de cari açığı frenleme arzu & gereksinimi de hesaba katılmalı.

Toparlarsak ben bu iki faktörü ve varlığını koruyan lokal belirsizlikleri dikkate alarak Türk Lirasının pozitif ayrışma alanının % 6 ile kısıtlı kalabileceği görüşündeyim.

Peki dolar dünyada düşmeye devam eder mi ? 

Her ne kadar gelişen ülkelerde görece zayıf seyrediyorsa da geçen haftadan bugüne doların gelişmiş ülkelerde kuvvetlendiğini görüyoruz.

FED’in şahin Haziran toplantısını takiben başlayan bu hareketin bir süre daha devam etmesi mümkün.

Kaldı ki Trump’ın yılın son çeyreğine ötelediği vergi indirimleri ve kamu harcamalarının arttırılması planı da varlığını koruyor. Bu beklenti bir süre sonra piyasa radarında yer bulabilir.

Hızlanacak bir ABD ekonomisi FED’in de adımlarının hız kazanmasına neden olacaktır.

Bu bakıma Trump kaynaklı yeni skandallar gerçekleşmez ve Temmuz ayında ABD verileri irtifa kaybının sürdüğüne işaret etmezse ben küresel rüzgarın bir süre daha ( belki de Trump’ın veri paketi gerçekleşene kadar ) dolar lehine esmeye devam edebileceğini düşünüyorum.

Borsa İstanbul

Geçen hafta 97.930 puana gerileyip ibreyi yeniden yukarı çeviren Borsa İstanbul’da 99.800 – 100.000 bandı güçlü bir direnç ve aşılmasının kolay olmadığı görüşündeyim.

Eski okurlar bilir. Özellikle de hisse senedi piyasalarına yönelik değerlendirmelerde şartlardan ziyade fiyatlara önem verir var olan eğilimden ziyade aşağı ve yukarı yönlü marja bakarak strateji oluşturulmasını daha doğru bulurum.

Düzeltme olmadı borsa tehlikeli diyenlerden değilim. Ortada bir arıza mı var ki düzeltme & tamirat gereği duyalım. Robotlar piyasa şartlarını değiştirdi ve gerek yükseliş gerek düşüş trendleri düzetmesiz tek yönlü ve sert şekilde gelişebiliyor. Buna alışmalıyız.

Benim borsaya mesafeli duruyor olmam bu tür bir teknik gereklilikten kaynaklanmıyor. Hisse senedi fiyatları altı ay öncesine kıyasla % 40 yukarıda. Dile kolay % 40.

Küresel ve lokal şartlarda bu ölçüde bir değişim var mı ? Durum görece iyi ama sadece görece. Dünya hali riskler & problemlerin kökü kazınmış değil.

Bu nedenle güncel şartların bir kazanmak için üçün riske edildiği bir perspektife işaret ettiğini düşünüyor, sınırlı sayıda şirket ve sektör dışında borsada heyecan verici bir fırsat kalmadığını düşünüyorum.

Altın & Gümüş

Geçen hafta altın özelinde 1275 $ direncinin aşılmasını zor bulduğumu dolar kuvvetlendikçe altın cephesinde değer kaybının süreceğini düşündüğümü aktarmıştım. Ons hafta içinde 1280 $ ‘ı test ettiyse de bu seviyede tutunamadı ve dün 1243 $’a kadar geriledi.

Bu cephede taban adresi tahminini USD’den bağımsız yapmak sağlıklı olmaz.  Olağan şartlarda ABD para birimi değer kazandıkça altın ve gümüşte değer kaybının sürmesi daha olası.

Haziran bütününde altından daha fazla değer kaybeden ve yine altına kıyasla son iki yılın en iskontolu değerine gerileyen gümüş bu kategoride daha ilgi çekici hale gelmeye aday görünüyor.

Nisan ayında 18.7 $’ı test eden gümüş son iki ayda % 12 değer kaybederek yeni haftaya 16.48 $ seviyesinde başladı. 

Gerek aşağı gerek yukarı yönlü hareketleri altına kıyasla çok daha sert olabilen bu cephede 15 $ civarını yeterli iskontoyu içeren bir fiyat olarak görüyor, test edilmesi durumunda bu seviyenin kalabalık bir alıcı grubunu harekete geçirme potansiyeli taşıdığını düşünüyorum. Haftaya buluşmak dileği ile...

Paranın Yolu - Günlük Değerlendirmeler

Hafta içi her gün saat 08:45’de Kanal B‘de ve Paranın Yolu adlı video yorum ile bigpara.hurriyet.com.tr ‘da piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:30’da yine

BIGPARA ‘da yayınlanan köşe yazım Pusula ile okurlara aktarıyor, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum.

Pusula yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz. http://pusulaninotesi.com/posta-pusula/

 

Hisse Başarıyla eklendi