Borsalarda Resesyon Kaygısı

15.05.2019 - 14:34 | Son Güncelleme :

Mayıs ayının ilk yarısını tamamladık. Bu perdede döviz tabanlı varlıklar altın liderliğinde yükselişi sürdürürken BIST 100 endeksi yüzde 9 değer kaybına uğradı.


Mart-Nisan parkurunda Türk varlıklarındaki fiyatlama büyük ölçüde lokal faktörlerden kaynaklanıyordu.

Ancak Mayıs farklı.

İlk hafta YSK’nın İstanbul seçiminin yinelenmesi yönünde aldığı karar ile negatif ayrışma yaşandıysa da geçen haftadan bugüne iç piyasalara dış marketlerdeki eğilim yön veriyor.

Dışarda Mayıs nasıl geçiyor derseniz borsa endekslerinde ortalama yüzde 6 kayıp var. Dolar dünya genelinde ortalama yüzde 1 kadar yükseldi.

Haberin Devamı

Dünya genelinde borsa endekslerine iki buçuk haftada bu kadar sert satış getiren faktör ABD-Çin pazarlıklarından bir anlaşma yerine restleşme çıkması.

Amerika önceki Cuma biz bir yandan görüşmelere devam edelim ama ben gümrük vergisini yüzde 25’e yükseltiyorum diyerek fitili ateşledi.

Trump’ın blöf yapmadığını gören Çin misilleme ile cevap verdi.

Sonuç derseniz heyetler gidiyor geliyor görüşmeler sürüyor ama bir yandan da vergi silahları ateşleniyor.

Cuma günü ABD’nin otomobil ithalatına yönelik olarak da benzer bir karar alması ihtimal dahilinde.

Bu kez hedef Avrupa.

AB de karşı hamle için hazırlıkta. ABD tetiği ateşlerse onlar da karşılık verecek.

Haberin Devamı

İşte tüm bu toz bulutu dünya ekonomisinde resesyon kaygısını arttırıyor.

Altın bu haber akışından güç bularak yılın en iyi performans gösteren finansal seçeneği haline gelmeyi başarırken gelişmiş ülkelerde tahvil faizleri belirgin biçimde aşağı geliyor.

Bu noktada iki ayrı soruya yanıt bulmaya ihtiyaç var;

1- ABD-Çin halen uzlaşabilir mi ?
2- Bir uzlaşma olmazsa etkisi ne olur ?

İlk soru için pekala mümkün diyebilirim. Trump sert pazarlık yapan bir lider. Ancak karşı taraftan istediğini veya alabileceğini bulduğunda hızla kardeşim dostum diyerek sarmaş dolaş olabiliyor.

Halen birkaç hafta içinde ABD-Çin mutlu son manşeti ile karşılaşmamız mümkün.

Ancak bu iş uzar ve aylarca süren bir pazarlığa dönüşürse bu noktada ikinci sorunun yanıtına geldik aslında dünya ekonomisi 2020 yılını beklemeden 2019 ikinci yarısı içinde kendisini durgunluk (veya resesyon) perdesinin içinde bulabilir.

Haberin Devamı

Olasılığı nedir derseniz yüzde 40’dan düşük değil.

Benim baz senaryom Mayıs ayı içinde ABD-Çin arasında bir mutlu son yaşanacağı ve bu gelişmenin dünya ekonomisinde 6-9 ay süreli bir toparlanmayı tetikleyeceği resesyona yönelimin 2020 yılının konusu olacağı yönündeydi.

Şimdi bu senaryo güçlü şekilde risk altında.

Dünya ekonomisinde bir durgunluk veya resesyon baş gösterecek olursa bu Türkiye’nin resesyondan çıkmasını zorlaştırıp lokal faktörler destekleyici olmazsa resesyonun ivme kazanması riskini masaya getirir.

Resesyon keşke soğuk bir havuz olsa. Biz önceden girdik alıştık gelin siz de alışırsınız der dünyaya el sallardık.

Ancak bu böyle olmuyor.

Resesyon sağlıktan örneklersek vücut direncini düşürüyor. Bünyede sorunlara neden oluyor. Süresi uzadıkça da neden olduğu tahribat artıyor.

Şimdi dönelim piyasalara.

ABD ve Çin uzlaşamaz dünya ekonomisi durgunluğa 2020 yılına kalmadan bu sene yönelir senaryosu üzerinden ilerleyecek olursak ben zamana yayılarak dünya borsalarında önümüzdeki 12 ay içinde yüzde 15-25 arası oranlarda kayıplarla karşılaşmamızın muhtemel olduğu görüşündeyim.

Borsa İstanbul’un bu noktada çok önemli bir avantajı var.

Dünya borsaları 2018 ilk çeyreğindeki sert değer kaybını takiben son 52 haftayı yatay geçirirken BIST dolar bazında yüzde 40 düştü.

Çünkü dünyada büyüme hız keserek de olsa sürerken Türkiye ekonomisi 2018 ikinci yarısında resesyona girdi.

Eğer Türkiye özelinde resesyonun ivme kazanması favori senaryo haline dönüşmezse bu göreli iskonto önümüzdeki 12 ay adına güçlü bir paraşüt etkisi gösterecektir.

Kaldı ki dünyanın pupa yelken bu resesyon fiyatlamasını bir çırpıda yaşaması da sürpriz olur.

Ben zamana yayılan bol ara dalgalardan teşekkül bir seyahat parkurunu daha muhtemel buluyorum.

Bu nedenle Borsa İstanbul özelinde halen 2019 yılının kalan bölümünün ağırlıkla 85.000 – 105.000 bandı içinde yatay bir seyre sahne olması ihtimalini daha yüksek buluyor dış piyasalara bağlı olarak alt bariyerin esneyebileceği adresin 81.000 puan civarı ile limitli olduğunu düşünüyorum.

Ya ABD ile süren pazarlıkta bir mutlu son ( bence olasılığı görece daha yüksek ) yaşanır veya aynı Amerika Çin ile uzlaşacak olursa ?

Bu kez bariyerin üst bandı yani 105.000 civarı kısa vade adına rotaya girer. Ama ötesine yönelimin önümüzdeki 12 hatta 18 ayın konusu olmasının güç olduğu görüşündeyim.

PUSULA – ABONELİK

Pusula Bigpara’da yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz

http://pusulaninotesi.com/posta-pusula/

 

Hisse Başarıyla eklendi