Aslında borsa Mayıs ayının ilk bölümünde de değer kaybı yaşadı. 9 Mayıs Çarşamba günü test edilen 97 bin 850 seviyesi son bir yılın en düşük değeri oldu. Ancak endeks son iki haftadır 102 bin puan etrafında dalgalanıyor ve bana sorarsanız dengeleniyor.
Sert satış dalgalarında en düşüğün test edilmesini takiben rota değişikliği öncesi görülen bu tür yataylaşmalar ağırlıkla yükseliş habercisidir.
Fiyatlar düşüş eğilimindeyken satıcıların daha cesur alıcıların daha ürkek davranması bu işin hem psikolojik hem teknik doğası gereğidir.
Düşüş yerini yataylaşmaya bırakınca roller değişir. Alıcıların daha cesur satıcıların daha tereddütlü davrandığına şahit olmaya başlarız.
Kabul ediyorum var olan bu dengelenme halini referans alarak iddialı bir tonda borsada düşüş bitti yeni bir ralli başlayacak demek yeterince güvenli değil.
Fiyatlar birkaç haftadır eğilip bükülmeden savunduğum üzere çok ucuz ve hisse senedi yatırımlarını sürdürmek ve gerçekleştirmek için yeterince çekici.
Bu fiyat bölgesinden yapılan yatırımların mutlu sona davetiye olması ihtimali de yüksek.
Ancak bu başka kısa vadede rotanın yukarı döneceğini iddia etmek başka...
Borsanın yönünü etkileyebilecek ve ne yönde gerçekleşmelere sahne olacağını bilmediğimiz çok sayıda değişken var.
Her şeyden önce yeni dönemde Türkiye’nin uygulayacağı ekonomi & para politikalarına yönelik belirsizlik varlığını koruyor.
Ne bugün ne de ileride başka bir tarihte yarınların ne yönden gelişeceğinden emin olamayacağız.
Yapılabilir olan riski tanımlamak gerçekleşme olasılığı için bir fikir oluşturmak ve gerçekleşmemesi durumunda ne ölçüde kazanç sağlanabileceğini senaryolandırmaktır.
Benim baz senaryom yakın vade adına iyimser;
1- 2018 yılı dünyada yatay geçmeye devam edeceğe benziyor.
2- Mart sonundan bugüne dünya borsaları ılımlı yukarı yönlü ataklara imza atarken bizim borsa lokal nedenlerle TL bazında yüzde 12 dolar bazında yüzde 23 aşağı geldi.
3- Şirketlerimizin fiyatı yabancı yatırımcılar için görece hayli ucuz seviyede
4- Önümüzdeki haftalarda yabancı yatırımcıların artık ağırlıkla alıcı cenahta saf tutması ve onların neden olacağı kalabalık ile fiyatların yukarı gitmesi ihtimali daha yüksek.
5- İtalya’da bir sonraki küresel durgunluk veya resesyonunda Avrupa’yı yeniden dünyanın yumuşak karnı haline getirebilecek bir hükümet kuruluyor.
Ancak nasıl Yunanistan’da Syriza kapitalizme adapte olduysa benzer bir evrimi Beş Yıldız Hareketinin de başarması mümkün.
Neden olabilecekleri riskler 2018 yılının konusu değil. Bu faktörün yakın vadede bir karabasan fiyatlamasına neden olmasını beklemiyor birkaç gün sonra gündemde alt sıralara gerileyeceğini tahmin ediyorum.
6- Geldik en hassas noktaya. Türkiye özeli ve TCMB’nin faiz kararı. Doğrusu yükselen döviz kurları & tahvil faizleri ve sıçrayan enflasyon beklentilerini takiben Merkez Bankası’nın çok fazla bir seçeneği kalmadığını düşünüyorum.
Döviz cephesinde agresif ataklar yaşanırsa 7 Haziran’ı beklemeden aksi halde 7 Haziran tarihli toplantıda TCMB’nin yüksek oranda bir faiz artırımına gideceği görüşündeyim.
7- Ya Türkiye para politikasında radikal bir değişime imza atarsa ? Bu senaryonun gerçekleşmesinin en erken 2019 başının konusu olabileceğini, yakın vadede yıpranan ekonomi üzerinde risk oluşturmamak adına radikal adımlardan kaçınılacağını düşünüyorum.
Bu nedenle güncel şartlarda BIST 100 endeksinde 94 bin veya 90 bin gibi seviyelerin kısa vadede test edilmesi ihtimalini düşük buluyor, Temmuz sonuna ( veya Ekim ) kadar olan kesitte endeksin en azından 115 bin puan civarına yükselebileceğini düşünüyorum.
Geldik en kritik soruya; bu senaryo analizine göre hedef 115 bin mi olmalı ? Başka bir deyişle endeks Temmuz ayı içinde bu seviyeye yükselirse varlıklarda hisse senedi ağırlığı azaltılmalı mı ?
Bu yönde bir şartlanma doğru olmaz.
Satış adresi için küresel ve lokal şartlara bakarak bu konuyu günü geldiğinde tartışmak daha doğru.
Bugün olasılığını düşük bulmakla birlikte seçimler sonrasında destekleyici lokal şartlar ile de karşılaşmamız durumunda BIST 100 endeksinin 115 bin puanın ötesinde seviyelere de pekala yükselme şansı olduğu görüşündeyim.
2019-2021 DÖNEMİNDE TÜRKİYE & DÜNYA EKONOMİSİ ( Ücretsiz )
İş dünyası için cevabı en kritik soru ekonominin gelecekte nasıl seyredeceğidir. Canlanma olacaksa önceden kapasite arttırmak ihtiyaç duyulan yatırımları gerçekleştirmek ve bu etaba güçlü stokla girmek gerekir. Ancak aksi olur da bir durgunluk veya daralma ile karşılaşılırsa dimyata pirince giderken evdeki bulgur teslim edilebilir.
Keskin viraj sayabileceğimiz bu parkurlara yaklaşırken hız kesmek, fren sisteminin bakımını yapmak hatta kimi zaman en kötüyü de hesaba katıp savrulma anına her yönü ile hazırlanmak gerekir.
İyi güzel de ekonominin ileride nasıl seyredeceğini tahmin etmenin bir yolu var mı ?
Bu konuda hangi öncü göstergeler izlenmeli, nasıl yorumlanmalı ve 2019-2021 dönemi dünya ekonomisinde nelere gebe sorularına yanıt aramak üzere 24 Mayıs Perşembe günü Ankara Ticaret Odası’nın davetlisi olarak ATO meclis salonunda bir prezantasyon gerçekleştireceğim.
İçerik & Ücretsiz Kayıt : https://www.atonet.org.tr/IcerikDetay/99_finans-egitimi-/e